Hasan Ruhani yeni bir lider doğuyor…
18 yıl aradan sonra İran’ın 7’inci Cumhurbaşkanı, Hasan Ruhani Ankara’ya resmi ziyaret için geldi.
Özelikle Suriye politikasında derin görüş ayrılığı olan iki ülkenin bölgenin istikrarı için başlattıkları görüşmeler ve yakın ilişki dünya genelinde olumlu karşılandı.
Pragmatist bir lider olan Ruhani, dünyada ‘basiret ve ılımlılık’ kelimeleri ile tanınıyor.
1875’den beri eğitim yapan İskoçya’nın en iyi, İngiltere’nin ilk 10 ünivesitenin içinde yer alan Glasgow Caledonian University’de okudu.
Avukat, akademisyen, savunma ve dış politika uzmanı olan Ruhani, daha önce İran’ı birçok uluslararası önemli kurumda temsil etti.
Ambargo ve uzlaşmazlık sebebi ile dünyadan kopuk yaşayan İran, yeni lideri Ruhani ile birlikte atağa kalktı. Dünyanın en zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahip olan İran, yedek parça ve teknolojisi olmadığı için çıkarabileceği yeraltı zengiliğin ancak yüzde 15’ini çıkarabiliyor.
İran’ın biraz iyileştirilmesine rağmen çok çektiği ambargodan kurtulabilmesi için gelecek hafta Cenevre’de yapılacak olan Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ile Almanya’nın katılacağı müzakerelerde İran’ın nükleer programında anlaşmaya yakın bir havanın olduğu iddia ediliyor.
Ilımlı havanın esme nedeni de İran’ın ABD ile doğrudan görüştüklerinin bilinmesi.
Ruhani’nin ziyaretinin bir nedeni de bu; dünyaya bölgesel ilişkilerin istikrar yolunda olduğuna dikkat çekmek…
Suudi Arabistan’dan sonra dünyanın en büyük petrol, doğalgazda da Suudi ve Venezuella’dan sonra üçüncü büyük rezervine sahip olan İran’ın yeni dünya politikası tasvip görüyor.
İşte bu nedenlerden dolayı Ruhani ülkesi için hayati değerdeki komşusu Türkiye’yi ziyaret ediyor.
Ambargo gevşeyince veya tamamen kalkınca bollaşacak üretimin Avrupa’ya dışsatımın en ekonomik kapısının Türkiye olması, Türkiye’ye daha çok petrol ve doğalgaz satarak karşılıklı ticareti canlandırması bu ziyaretin temel hedefi.
Bizim için de 76 milyonluk, neredeyse bakir denebilecek bir ülkeye satabileceğimiz malları düşünürsek, bölgeye yalnız ticari canlılık değil, istikrarın da kıvılcımlarının çakılacağını kabul edebiliriz.
İranla, Suriye ve Mısır konularında aynı düşünmediğimiz bir gerçek. Ancak Ruhani kartlarını açık oynayan bir oyuncu olması, reformist görüşleri, Batı’daki algısı, içeride istikrarı sağlayan bir lider olması ve Türkiye’ye dostluk elini uzatması dengeleri değiştireceğe benziyor.
İran ve Irak’ın petrol ve doğalgaz gelirinin 2030’a kadar birer trilyon Dolara ulaşacağını düşünürsek, ayağımızın altına gelen bu fırsatı politika uğruna heba etmeyeceğimizi düşünmek istiyorum.
Gaziantep’in de bu zenginlikten ve yaratacağı ticari canlılıktan önemli pay alacağı kesindir.
Gaziantep bir tekstil kentidir
Kurumlar vergisi rekortmen şirketlerin iştigal konularından rahatlıkla bu yargıya varabiliriz: Gaziantep bir tekstil kentidir.
Tekstil ürünleri, halı, kilim ve halı ipi üretimi ile ticareti birlikte değerlendirilirse, ilk 100 kuruluşun yüzde 25’i tekstil sektörünün içinde yer alıyor demektir.
Hani bir ara tekstil zora girmiş, teşviklerden dolayı Kahramanmaraş öne geçmiş, tekstil yatırımcıları Gaiziantep’ten kaçmaya başlamışlardı ya, işte o aralar Konukoğlu’nun ettiği bir lafı iç unutmadım:
“Tekstil asla ölmez! Biz bu sektöre yatırım yapmayı sürdüreceğiz.”
Kurumlar vergisi listesine bakınca, Konukoğlu’nun ne kadar ileriyi gördüğü anlaşılıyor.
Settar Çanlıoğlu’na not
Ya konuşma, sonsuza kadar sus!
Ya da çık meydana, mertçe bütün bildiklerini anlat!
Ama, “Asım Bey kadim dostumdur, kader arkadaşlığım var, o benim kardeşim, abim gibidir. Belli ki birileri kendisini yanıltmışlardır” dersen inandırıcı olmaktan uzaklaşıp irtifa kaybedersin!
Adam sana ‘fırıldak’ diyor!
Manasını belki bilmiyor olabilirsin, ben sana Türk Dil Kurumu’nun sözlüğündeki bu kelimenin mecazi anlamını yazayım:
‘Dolap, düzen, hile. İstediğini yapmak için hileli yollara başvurmak . Düşüncesini sürekli değiştiren, sözünden dönen kimse.’
Sen bu kadar naif misin?
Olayı senin üzerine yıkıyor!
Senin kamuoyu önündeki itibarınla oynuyor! Sen ise, “Yok canım o benim abimdir; sever de döver de! Birileri onu yanıltmış, ben gider gönlünü alırım” anlamında konuşup kamuoyunu oyalarsan ayıp olur.
Genel Sekreter Yardımcısı olarak sorumluluğun olmayabilir, ama senin her şeyi bildiğini de aklı başında olan, biraz düşünebilen herkes bilir.
Tercih senin.
Tarihin seni de yargılayacağını asla unutma!