Rehineler ne zaman bırakılacak?
Çok az kaldı…
Nereden mi biliyorum? Amerikan tarihini okuyorum da, orada olmuş benzer bir olay bizimkini çok andırıyor! Bakın anlatayım. Eğer dediğim gerçekleşirse, bilin ki tarih okumanın çok faydası var!
4 Kasım 1979 tarihinde, Humeyni’nin öğrencileri Tahran’daki ABD Büyükelçiliği’ni basarak 52 Amerikalı’yı rehin aldılar.
Kadınları ve erkekleri gözleri bağlı, elleri kelepçeli Tahran sokaklarında ‘ayıcılar’ gibi gezdirerek aşağıladılar ve marifetlerini de çektikleri resimlerle bütün dünyaya gösterdiler.
Şaka değil, bu insanlar tam 444 gün Büyükelçilik’te rehin tutuldu.
Kasım, 1980’de Amerika’da başkanlık seçimleri vardı.
Demokrat Partili Başkan Jimmy Carter bir dönem daha görevde kalmak için büyük mücadele veriyordu. Aslında kötü bir başkan da değildi. Ancak, zamanında meydana gelen ‘rehin’ olayı Amerikalılar’ı şoka sokmuş, dünya lideri koca devlet ne yapacağını şaşırmıştı.
Rehineleri kurtarmak için yapılan iki ayrı operasyon da başarısız olmuş, ABD’nin dünyadaki prestiji yara almıştı!
Carter’ın adamları İran’la tavizler karşılığı anlaştılar!
Tahran’dan gelecek bir telefon Carter’a seçim kazandırabilecekti.
Fıstıkçı Jimmy Carter, kulağı Tahran’dan gelecek telefonda, umutla bekledi, durdu…
O telefon bir türlü çalmadı…
Rehinelerin kurtarılamamasını iyi kullanan Cumhuriyetçi, eski artistRonald Reagan, Carter’ı ezdi geçti ve Amerika’nın yeni başkanı oldu.
Amerikan seçimlerinin hemen ertesi günü seçilen başkan gidip koltuğuna oturmuyor. İtirazlar bekleniyor, diğer anayasal prosedürler ve Reagan 20 Ocak 1981 yılında, televizyonlardan bildiğimiz o ünlü yemin konuşmasında, “Rehinelerimiz kurtarılmıştır” demez mi!
Yemin törenini izleyenler, televizyon başındaki Amerikalılar bu mutlu olay karşısında göz yaşlarını tutamazken, iki ‘en yetkili’ politikacı göz göze geldiler, birbirini başlarıyla hafiften selamlayarak gülümsediler!
Kimse pek farkında olmadı ama meraklı gözler her şeyin farkındaydı!
İki ‘en yetkili’ politikacıdan biri şüphesiz başkanın bizzat kendisiydi, Ronald Reagan…
Diğeri de yeni Başkan Yardımcısı, nam-ı diğer eski CIA Başkanı, George H.W. Bush’tu…
Bu baba Bush! Bir dönem başkanlık yaptıktan sonra koltuğunu Demokratlara kaptıracaktı!
Nasıl kaptırmasın ki, ABD’ye bütün zamanların en büyük refahını yaşatacak Clinton geliyordu…
İki dönem başkanlık yaptı, anayasa engeli olmasa, tekrar adaylığını koysa fark atarak üçüncü dönem de kazanabilirdi.
Clinton’dan sonra oğulBush geldi, o da iki dönem başkanlık yaptı.
Araya biraz hikaye girince ‘rehineler krizinden’ uzaklaştık!..
CIA, Humeyni’nin adamları ile işi bağlamış ama şartlı bağlamıştı!
Rehineler seçimden önce salıverilirse Carter, seçimden sonra olursa kesin Reagan kazanacaktı!
ABD, bu konuda da dünyaya ‘rol modeli’ oldu!
Gelelim bize…
Pazar günkü seçimin sonucu neredeyse belli!..
Tahminim rehinelerin Erdoğan’ın yemin töreni sırasında bırakılacağı…
Ama son anda endişe verici bir durum olursa, seçimden hemen önce de bırakılabilirler!..