Hamalın verdiği ders

YAYINLAMA: 07 Ağustos 2014 / 20.00 | GÜNCELLEME: 07 Ağustos 2014 / 20.00

Bazı insanları anlatırlar, “ yalnız ramazanlarda değil, her zaman fakir babasıdır” derler, sevinirim,gıpta ederim. Bazılarının da, her şeyin geçici olduğunu, varlığın da, servetin de bir gün gelip hiç olacağını düşünemediklerini anlatırlar üzülürüm.
Bana bu sözleri söyleyen eski bir dosttan dinlediğim (hamalınhikâyesi) oldu:
Bir hamal varmış şehirlerin birinde…
Çoluk çocuk yok, para pul yok, tek başına.. Bir tek ipi varmış. Onun bunun yükünü taşır, aldığı ile de geçinir gidermiş.
Bir gün zengin bir adamın ölümden, mezarda gelecek münkir ilenekir meleklerinin sorgu sualinden korktuğunu anlatmışlar. Ve “Bu zengin adam diyor ki ‘Birisi o ilk gece benim yanımda yatsın, servetimin yarısını ona verin.’
Bunu fakir hamala söylemişler: “O gün bir mezarı geniş açtırırız,seni de yanıma yatırırız. Sabahleyin erken gelir seni çıkarırız, bu sefaletten kurtulursun “ demişler.
Ömrü yokluk içinde geçen bizim hamal razı olmuş.
Zengin adam ölünce hamalı da yanına yatırmışlar. Hamal “aman erken gelin” diye tembihlemiş onları.
Sabah erken mezarı açar açmaz hamal bağırarak kalkmış.
-Yok, arkadaş yok! Parası da kendinin olsun serveti de… Gece sual melekleri geldi, sabaha kadar “Bu ipi nereden aldın? Kaça aldın, bununla ne kazandın?.. Onu ne yaptın? Bütün gece bir tek ipin hesabını veremedim! Ben o serveti nasıl anlatacağım! Bana gereği yok!..
Bu hikâyeyi, yarın bütün servetini bırakıpgidecek dostlara anlatmak istedim!
***
Harun Reşit, hurma tohumu diken ihtiyar adama:
-Baba, demiş, bu tohumdan 70-80 sene sonra hurma olur. Sen yiyebilir misin ki?
İhtiyar cevap vermiş:
-Ben yemesem de torunlarım yer!
Harun Reşit bir altın vermiş ihtiyara. Adam
- Gördün mü beyim tohum hemen meyve verdi.
Harun Reşit’in hoşuna gitmiş, bir altın daha atmış, ihtiyar teşekkür etmiş:
-Hurma senede bir meyve verir, bak benimki iki meyve verdi bir senede.
-Harun Reşit adamlarına:
- Hadi demiş gidelim. Bu ihtiyar bizde altın bırakmayacak.
***
Zengin babayı hayırsever evlat,
Orta halli memuru süslü avrat
Fakir çiftçiyi kuru inat
Zengin adamı da sefahat…. Batırır!
***
Hazret-i Nuh karaya çıktığında bakmış ki kör bir çocuk.. Allaha yalvarmış:
-Allahım ne olur şu çocuğun gözünü aç!
Çocuğun gözü açılmış. Velet hemen arkadaşlarına bağırmış:
-Hadi…Şu ihtiyarı taşlayalım!..
Nuh ellerini göğe açmış:
-Allahım!... Senin işine karışan kafir olur!..
***
Kendini akıllı sanan bir turist köy yolunda gece rastladığı köylüyle konuştuklarını anlatır:
-Bu köylü de biraz aptalca idi. Sigarasını benim el feneri ile yakmak istedi. Çabaladı durdu.
-Köylü de kahvede arkadaşlarına anlattı:
-Bu turistler de biraz aptal oluyor. Beni aptal sandı, ben de el fenerimin pilini bitirdim haberi yoktu!






Hamalın verdiği ders