İşte Hoca!..
Parasız yatılı olarak Gaziantep lisesinde okuyan sınıf arkadaşım, eski TBMM başkanı Ferruh Bozbeyli’den dinlemiştim:
İstiklal savaşı günlerinde babası ile Prof. Sadi Irmak Cuma namazına giderler Konya da.
Yunan Ankara önlerine gelmiştir..
Hoca kürsüye çıkıyor:
- Biliyorum içimizde bir korku var. Düşman gelecek diye korkuyorsunuz! Korku içinde Cuma namazı kılınmaz! Ama korkmayın düşman ne Konya’ya gelebilir ne de diğer şehirlerimize!
Cemaat heyecanla soruyor:
-Hocam nasıl, nerden biliyorsun?
Ben değil Allah diyor. Kuran’anı Kerim de yazılı: “Kur’anı bir indirdik, onu mahşere kadar da biz koruyacağız! Şu anda İslamın bayrağını yücelerde taşıyan tek millet Türklerdir!
Hoca bir nefes alıyor sonra bağırıyor:
-Ancak !.. Zafer de fedakârlık ister. Şu anda döğüşen askerlerimizin ayağında çarık sırtında gömlek yoktur!
Cemaat önce şaşalıyor, sonra birden bir dalgalanma oluyor:
Cemaatin tümü coşku ile camiin avlusuna çıkıyor. Ayakkabılarını, çoraplarını, giydiklerini çıkarıp yere açılan kilimlerin üstüne yığıyorlar kaleler gibi sonra da bembeyaz donları, gömlekleri ile camiye girip Cuma namazına duruyorlar!
Amerika’sı, Suriye’si, Irak’ı, Yunan’ı ve Rus’u, kim olursa olsun, düşmanlarımız bize karşı seslerini yükselttikleri zaman hep bu olayı düşünürüm!..