Bence ‘İnce’…
Türkiye’nin ‘amiral gemisi’ Hürriyet stratejik bir taktik izlemeye başladı.
Çok etkili olduğu için sürekli Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepkisini çekiyor. Son 5 senede iki kez genel yayın yönetmenini değiştirmek zorunda kaldı.
Muhalefet yapmazsa okuyucuyu kızdırıyor, traj kaybediyor. Nitekim, Yılmaz Özdil’in gönderilmesinden sonra Sözcü Gazetesi’nin altına düştü.
Geçen haftaki rakamlara göre az bir farkla da olsa Sözcü, Türkiye’nin en çok satan gazetesi.
Hürriyet grubu biliyor ki Erdoğan ‘Başkan’ olursa, gemi batar. Bu kadar net!
Hem traj kaybetmeyeceksin, hem de Erdoğan’ın husumetinden korunacaksın, Hürriyet ince bir gazetecilik stratejisi geliştirdi.
Örneğin, önceki gün manşetinde haberin başlığı şöyle: ‘Dosya kapandı’ Savcılık, 25 Aralık’ta başlayan rüşvet, Sabah gazetesi havuzu, TÜRGEV Vakfı ve El Kadı soruşturmasında 96 kişi için takipsizlik verdi.
Haberin bulunduğu zemin içine ustaca 3 haber daha yerleştirilmiş.
‘Başınızı dik tutun’ Yargıtay Başkanı Ali Alkan meslektaşlarına, “Hiçbir makama, ünvana ve göreve tamah ve tenezzül etmeyiniz, Başınızı dik tutun” diye seslendi.
‘Yolsuzlukları örtmeyeceğiz’ Başbakan Ahmet Davutoğlu, hükümet programını Meclis’e sundu, “Yolsuzlukla mücadelede güçlü bir irade göstermeye devam edeceğiz. Hiçbir yolsuzluğun üzerini örtmeyeceğiz” dedi.
‘Polisler polisi böyle susturdu’ Gözaltına alınmasını protesto için bağıran bir polisi meslektaşları ağzını kapatarak susturdu. Eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı da gözaltında.
Hürriyet, hiç yoruma gerek görmeden haberleri birbirinin içine gömerek, ‘tenakuzu’ gözler önüne sermeye çalışıyor.
Dün ayrıca çok okunan ve sevilen yazarı Ahmet Hakan, kendi sütununda her Çarşamba birisiyle röportaj yayınlamaya başladı. İlkini Muharrem İnce’yle yaptı.
Mutlaka okumanızı salık veririm. Hakan’ın üslubu, sorduğu sorulardaki derinlik ve İnce’nin zeki yanıtları mesajlarla dolu…
Köşeme birkaç tanesini alıyorum. En önemlisinden başlarsak…
Benim çıkışım köprüden önceki son çıkış. Eğer CHP, yüzde 24 alırsa, AKP yüzde 45 alırsa… Geçmiş olsun. Başkanlık sistemi gelir. Çünkü AKP, 367’yi geçer. .. Ondan sonra CHP’nin genel başkanının kim olduğunun falan önemi kalmaz. Bir diktatör ülkeye tam olarak egemen olur. Bu gidişe bir dur demek lazım. Bu seçimde bunu ben durdururum. Bunu durdururum ve oradan indiririm.
Soru: Ahmet Davutoğlu başbakan oldu. Şöyle mi diyorsunuz: “Erdoğan zor rakipti, Çankaya’ya çıktı… Davutoğlu kolay lokma…”
Evet. Daha kolay lokma. Onun da toplumu tanıma konusunda zaafları olduğunu düşünüyorum. Davutoğlu hayalci. 49 vatandaşımız rehin. Libya’da, Irak’ta, Kuzey Afrika’da 80 milyar dolarlık kontrat iptal edilmiş, müteahhitlerimiz zor durumda. Kimin komşusu olduğumuz belli değil. AB hedefi kalmamış. 1.5 milyon Suriyeli aç, sefil ülkemizin kentlerinde dolaşıyor. Kısacası Davutoğlu, Türkiye’nin başını belaya sokan biri. Ben onu meydanlarda yıkacağım. Faşistler, diktatörler balkonlarda konuşur… Solcular, devrimciler meydanlarda konuşur. Ben meydanlarda konuşarak yıkacağım onu. Paçavraya çeviririm.
Muhalefet beceriksiz, muhalefet başarısız. Tayyip Erdoğan bu nedenle 13 senedir ülkede at koşturuyor. Süleyman Demirel 70 yaşında olsaydı, Tayyip Erdoğan’ı üç ayda sallardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP tarafından boykot edilmesi…
Boykot etsen ne olur, etmesen ne olur. Adam almış yüzde 52’yi geçmiş başa. ‘Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi yok’ durumu. Ben bunları ucuz buluyorum. Sayın Kılıçdardoğlu 2015’te birinci çıkıp hükümeti kurma görevini Erdoğan’dan alacağını hiç düşünmüyor, böyle bir seçenek yok kafasında.
Sayın Kılıçdaroğlu halkı tanımıyor. Halkın dokusunu bilmiyor. Halkın nasıl düşündüğünü, olaylara nasıl yaklaştığını kestiremiyor. Bırakmayı da aklının ucundan bile geçirmiyor. O da koltuğa yapışıp kalan siyasetçilerden biri haline geldi.
Kemal Kılıçdaroğlu dürüst ve samimi bir lider.
Güzel bir insan, hoş bir insan. Sakin, ağırbaşlı, vicdanlı bir insan.
Ama dört seçim kaybetmiş bir genel başkan!
Batı’da bunun örneğine rastlayamazsınız.
Ölçü başarıdır. Başarı seçim kazanmaktır. Kazanamayan gider! Bu kadar basit.
Miting meydanlarında galiba daha kıvrak, daha agresif, daha gözü kara muhalef liderlerine ihtiyaç var. Kılıçdaroğlu’nun doğasında bunlar pek yok!
CHP’de keşke genel başkanlar kurultaylarda yaptıkları konuşmalarla, vaadettikleriyle, devrimci projeleriyle, vizyonlarıyla seçilebilseler…
Bakalım delegeler kimin sözünü dinleyecek?
Vicdanlarının mı? Partiyi iktidara taşıma potansiyeli olanın mı? Yoksa çoğu zaman olduğu gibi kendi yararına uygun olanı mı?