Obama Gülen’i verir mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün Obama ile görüşmesinde Fetullah Gülen’in Türkiye’ye gönderilmesini isteyecekmiş.
Makul bir istek değil. ‘Tavşan kaç tazı tut’ politikası güden bir ülkeden böyle bir istek ‘tuhaf’ kaçar!
Ayrıca…
Gülen cemaati ABD’de öylesine bir yer edindi ki, çok karışık, çok karmaşık, çok derin ilişkiler ağı içinde!..
Böyle tuhaf bir isteğin söz konusu bile olmayacağını hemen belirtmek yanlış olmaz.
Bu nihayetinde bir Amerikan politikasıdır. Bugün demokrat bir başkan var, yarın o gider, cumhuriyetçi bir başkan gelir ama bu politika değişmez!
Tabii buna bir de bizi dinleyen NSA’nın, başkanın masasına koyduğu belgeleri eklemek lazım. Kimbilir ellerinde ne gibi tapeler var?
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Batman çağıla karıştı!..
İnce! Mahcup et şu münafıkları!..
Bence ‘İnce’… yazım için bir arkadaşım aradı.
“Yine acele ediyorsun, yine hata yapıyorsun!” dedi.
Daha önce de, Bakan Başkan ile ilgili yazdığım yazı için aramıştı.
Politikayı, Antep’i ve değerlerini iyi bilen, tecrübeli bir arkadaşım olduğu için eleştirilerini hep dikkatle dinlerim.
“Ehh, ne olacak şimdi?” deyince…
“Ne olacağı var mı? Muharrem İnce, kesin kaybetti! Çünkü sen hep kaybeden taraftan olursun!..”
Umarım İnce, bana zarar ziyan faturası göndermez!..
Dedikoducu Fransızlar!..
Dün Avrupa’nın en önemli gündemi NATO toplantısıydı! Tartışılacak hayati konular vardı. Bütün televizyon kameraları, fotoğraf muhabirleri ve gazeteciler kapalı kapıların ardından çıkacak sıkıntılı haberleri bekliyordu!
Yukarıda yazdıklarım doğru ama çoğu insanın, özellikle de Fransızlar’ın gündemi değişikti.
Onlar, Fransız Cumhurbaşkanı Hollande’ın aldattığı sevgilisi, eski first lady Valerie Trierweiler’ın dün piyasaya çıkan kitabıyla ilgiliydi.
Kitabın, Elysee Sarayı’nın kirli çamaşırlarını ortaya döktüğü daha önce kamuoyuna sızdırıldığı için, herkes büyük bir merak içinde eski sevgilinin Hollande’dan nasıl intikam aldığını merak ediyordu.
Ben en çok Valerie’nin, Hollande’ı “İkiyüzlü, soğuk, sevgisiz, fakirlerden hiç hoşmaz” olarak nitelemesine takıldım! Nedenini söyleyemem! Anlayan anlamıştır!..
Kitapta neler var, henüz internete düşmedi! Ama çok ilginç şeyler okuyacağımız kesin. Fransa tarihinde ilk kez bir metres kitap yazıyormuş. İntikam almak için kim bilir neler anlatacaktır! Nihayetinde, intikamını alırken yayınevinden de 600 bin Euro, yani 2 milyon liraya yakın para kazanacakmış.
Hani biz kendimize dedikoducu diyoruz ama, bu Fransızlar bize rahmet okutur!
Bütün Batı ülkelerinde olduğu gibi İngiliz gazeteleri de haftalardan beri IŞİD ve cihatçıların haberlerini birinci sayfalarından veriyor.
Dünkü iki İngiliz gazetesinin birinci sayflarını köşeme alıyorum.
Birinde, “Birleşik Karallık, ölüm tehdidi de olsa rehineler için fidye ödemeyecek” diyor.
Aksi mümkün mü? Bir kez ödemeye başladın mı, sonu gelir mi?
Diğerinde ise bir bebek kaleşnikofa tutunmuş, meraklı gözlerle fotoğrafı çekene bakıyor. Altına da yazmışlar: “Cihat jenarasyonu”…