Mahocanlar böyle düşünüyor?

YAYINLAMA: 04 Kasım 2014 / 18.00 | GÜNCELLEME: 04 Kasım 2014 / 18.00

Türkiye’nin en çok satan gazetesinin en çok okunan köşe yazarlarından arkadaşıma Karkamış’ı anlatıp, 15 Kasım’da basın toplantısı var, Şahin dünya medyası önüne çıkacak, çok önemli buluntuları ve antik tarihin karanlıkta kalan kısmının ayınlatılmaya başlandığını kazı başkanı Prof. Nicolo Marchetti ile birlikte açıklayacak, diyorum.

Karşıdan ‘sevinç nidası’ beklerken, “Sen dışarıdasın galiba, görmemiş olmalısın, sosyal medya kaynıyor! Fatma Hanım ve diğer yetkililer mozaiklerin üzerine ayakkabıları ile basmış, millet sizinle dalga geçiyor” diyerek beni hem öfkelendiriyor, hem de hayal kırıklığına uğratıyor!

 

İstanbul’daki ‘mahocanlar’ burada yaşayanları ‘bilocanlar’ ile karıştırdığından, mozaiklerin üzerine bastığımız için bizi sanat fukaralığımızdan(!) dolayı küçümsüyorlar!

Oysa sevimli mahocanlar cehaletlerini sergiliyorlar.

Bunlara ‘taban mozaikleri” yani original dilinde İtalyanca da ‘mosaici pavimentali’ deniyor!

Hani bugün evlerin tabanında seramik veya parke var ya, işte o zamanda zengin evlerinde taban mozaikleri var!

Sevimli mahocanlar, siz seramik veya parke tabana neyinizle basıyorsunuz? Tabii ki ayaklarınızla değil mi? Biz de öyle yapıyoruz.

 

Biz gazetemizin logosu olarak ‘Çingene kızı’ı kullanıyoruz. Gaziantep’i de ‘Türkiye’nin kültür başkenti’ olarak nitelendiriyoruz.

Antik tarihin en önemli yerleşkelerinden birisi olan Geç Hititler’in başkenti Karkamış’ı Arkeolojik Park’ yaptık. 15 Kasım’da Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatma Şahin ile Karkamış Kazı Başkanı Prof. Dr. Nicolo Marchetti, birlikte düzenleyecekleri basın konferansı ile dünyanın en büyük kültür miraslarından birisini, belki de en önemlisini bütün dünyaya duyuracaklar.

Gaziantep, dünyada hiçbir kente nasip olmayan, dünyanın en eski içinde insan yaşanan yerleşkesine sahip olduğu gibi dünyanın gözbebeği kültür miraslarına sahip. Hepsine canımız gibi bakıyoruz.

 

Ve… Çoğu kimse tarafından pek bilinmeyen bir gerçeği de buradan duyurmuş olayım.

Bu kültür miraslarının toprak altından çıkarılmasında bilimin, tecrübenin rolü yadsınamaz. Ama bir başka önemli konu ise finansman. Bedava yapılmıyor bu işler. Bakanlığın, Türkiye’nin dört bir yanındaki kazılara para yetiştirmesi zor. Kazı başkanları kendi ülkelerinden, üniversitelerinden, Avrupa Fonları’ndan önemli finansman sağlıyorlar. Ama yetmiyor!

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin,  Karkamış’a fevkalade önemli katkılarda bulunuyor. Onsuz bu iş çok zor.

Diğer kahraman Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu. Hem de yalnız bu sene değil, geçen kazı döneminde de önemli katkılarda bulundu. Kazı alanını da ziyaret ederek, arkeologlara desteğinin yanında moral da verdi. Bu işi severek yapıyor.

Özel sektörden ise tek destek Kormak A.Ş.’nin sahibi İsmail Özhelvacı’dan geldi. Özhelvacı, Karkamış kazılarına geçen sene makine parkurunu kullandırarak, bu sene de cömert maddi katkıda bulunarak büyük destek verdi.

 

Bu kadar yoğun ve güzel işler yapılırken, Gaziantep’in kültür mirası dünyaya tanıtılırken, İstanbul’dan mahocanların saygısızlığı moralimizi bozuyor. Dilerim bu ilk ve son olur.

 

Niyet derken kısmet!..

AK Parti iktidarının sona ermesi için genel kanaat, “Bunları seçimle göndermek çok zor. Ancak, kendi aralarında ihtilaf çıkıp bölünürlerse öyle giderler!” olarak bilinir.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da cumhurbaşkanı seçilmesi, AK Parti’nin kurucularından eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün buruk ayrılması muhalefetin iştahını kabartmıştı. Umutlu bir bekleyiş başlamıştı!

 

Evet, beklenen oldu, partinin içinde kırılmalar, hafiften kavgalar, ideolojik çatışmalar gerçekleşti!

Ama iktidar partisinde değil, olmaması gereken ana muhalefet partisinde oldu! Bugün bütün gazetelerde muhtemelen şu haber çıkacak.
Emine Ülker Tarhan'ın
istifasıyla sarsılan CHP'de sular durulmuyor. Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, istifa sinyali verdi. Muharrem İnce, Emine Ülker Tarhan, Ümit Kocasakal, Metin Feyzioğlu, Tuncay Özkan, Umut Oran, Birgül Ayman Güler gibi kişilerin bir araya gelip, partinin yanlışlarını, yönetimin vahim hatalarını tartışması gerektiğini savunan Süheyl Batum, "Bu kişilerle görüşeceğim. Eğer CHP içinde bütün yolların tükendiğini, bu insanları yan yana getirme imkanının olmadığını görürsem, gereğini yapacağım" dedi.

 

Dedikodulara bakılırsa, 20 CHP’linin elinde kağıt kalem, birlikte istifa mektubu yazmak için müzakerelerde bulunuyorlarmış.

İsimlere bakarsanız, bence söylentiler doğru! Zaten Emine Ülker Tarhan, “Beni gelecek sene seçimlerde listeye koymayacaklar. Bu durumda neden bekleyeyim ki!” demişti. Diğer isimler de öyle.

Şimdi bunlar ayrılıp yeni bir parti kurabilirler mi?

Teknik olarak ‘evet’. Ama, bir süre sonra kendi arlarında da anlaşamazlar ve ortaklık bozulur. Hoş, seçimlere girerlerse, şansları olabilir mi?

Böylece ulusalcılar tasfiye oluyorlar galiba…

 

Dünya IŞİD’e böyle akıyor!..

 

Meraklı olanlara ilginç bir harita sunuyorum.

Daha doğrusu ben değil, ünlü gazete Washington Post

IŞİD’e veya DEAŞ’a gelen savaşçılar dünyanın neresinden geliyor, mükemmel bir çalışma ile belirlenmiş. Rakamlara bakınca, bazılarını yadırgadım.

Neden geliyorlar, o tamamen ayrı bir konu. Hele bir haritayı inceleyin de…

Mahocanlar böyle düşünüyor?