Son perde
Büyük zafer kazanılmıştı. Ama İngiliz donanması henüz İzmir limanında idi. İngiliz amiral valinin odasına geliyor.
-Mustafa Kemal Paşa ile görüşmek istiyorum diyor.
Paşanın yanına alıyorlar.
Amiral iltifatlar ediyor, kendisine ikramlarda bulunuluyor, sonra “yeni yönetiminiz altında bizim tebaamız, Ermeniler, Rumlar da var. Bunlar güvende midirler?” diyor.
Paşa “Kuşkunuz olmasın Amiral, onlar da T.B.M.M.’nin koruması altındadırlar. Suç işlerlerse adaletin huzuruna çıkartılırlar.”
-“Fakat Paşa hazretleri, o zaman bütün dünya aleyhinize kıyameti koparır! Biz sadece rica ettik. Yoksa limandaki gemilerimizle biz güvenliği sağlayacak güçteyiz!”
Mustafa Kemal Paşa parlıyor:
-“Desteklediğiniz Yunan ordusunun denizde yüzen leşlerini görmüş olmalısınız! Türk Ordusu hem asayişi sağlayacak, hem de limanı boşalttıracak güçtedir. Türk’e ihanet eden azınlıkları ve tebaanızı gemilerinize doldurabilirsiniz! Donanmanız da en kısa zamanda İzmir limanını terk etmelidir!”
Amiral şaşırıyor. Paşa gürlüyor:
-“Gemilerinizi karasularımızdan derhal çekmenizi size ihtar ediyorum!”
Amiral şaşkın, kararsız. Odadan çıkıp motoruna biniyor gemisine gidiyor.
Amiral kendi hükümeti ile neler konuştu bilinmiyor.
İngiliz tebaasını ve azınlıklardan bir kısmını gemilerine bindirip, birkaç saat sonra İzmir limanını terk ediyorlar!