Kaddafi
Araplar’ın liderlerini nasıl öldürdüklerini önce Murat Belge, dün de Murat Bardakçı yazdı.
Murat Bardakçı, en şanslı liderin Irak’ın eli kanlı diktatörü Saddam olduğunu yazdı. Çünkü Saddam Hüseyin asıldıktan sonra tek parça halinde defnedilmiş ve mezarı da ziyarete açıkmış!
Şanşsız(!) olanların cesetleri köpeklere yedirilirmiş, ayağından sallandırılırmış, lime lime oluncaya kadar ata bağlı süründürülürmüş! Bazen de sabah koltuktan indirilir, öğleden sonra yargılanıp idama mahkum edilir, akşam da otomatik tüfeklerle parça parça edilirmiş!
Ne vahşet değil mi?
***
Aradan uzun yıllar geçmesine, cehalet döneminin sona ermesine rağmen değişen pek bir şey olmamış!
Dün internette, Global Post’tan gelen bir videoyu izledim. Muhaliflerden(!) birisi yakaladıkları Kaddafi’yi henüz öldürmeden arkasından sopa sokarak taciz ediyor! Sonra da kayıttaki cep telefonuna bakarak sırıtıyor.
Kaddafi, bu arada onlarca kişinin lincine muhatap oluyor ve sonra nasıl öldürülüyor, o henüz gösterilmedi!
***
Libya’da halk kesinlikle isyan etmedi.
Neden isyan eksinler ki?
Genç nüfusun yüzde 99,9’u en az 11 yıl okula gitmiş. Dünya standardında bedava sağlık hizmeti alıyor. TOKİ benzeri bir kurum herkese ev yapmış, ihtiyaç sahiplerine bedava dağıtılmış. Herkes maaşa bağlanmış. Böyle halk isyan eder mi?
Geçici yönetim hemen şeriat ilan etti.
Eğer halka aynı imkanları sağlayamazsa, işte halk asıl o zaman isyan edecek!
***
Fransa, İtalya ve İngiltere’nin Amerika’nın desteğini alarak, NATO şemsiyesi altında bazı Libyalı kabileleri satın alarak ve dışarıdan paralı gaddar savaşçılar getirerek, muhalifler özgürlük istiyor sloganı ile ülkede taş taş üzerine bırakmadılar.
İki ay öncesine kadar Libya’nın yeniden eski haline dönüştürülebilmesi için 500 milyar dolara ihtiyaç olduğu bağımsız kurumlar tarafından tespit edilmişti. Kimbilir şimdi bu bedel kaç dolara çıkmıştır?
Bu ülkeler şimdi petrolün ve doğal gazın vanasını ele geçirdiler. Hem ucuz enerji satın alacaklar, hem de yıkılanı uzun yıllar yeniden anasının nikahına yapacaklar!
Ne oldu?
Libya’ya özgürlük geldi!
***
Irak, Libya, demir kafesin içindeki Hüsnü Mübarek’in Mısır’ı, her gün ölüp ölüp dirilen Suriye’nin Beşar Asad’ı ve sıradaki Yemen’in Ali Abdullah Salih’i, Ürdün’ün kralı Abdullahı ve diğerleri...
Kimbilir ne pazarlıklar dönüyor?
Dolar’a da, Euro’ya da bir şey olmaz!
Kriz mriz beklemeyin, tahtlarından olmamak için bu Kralların, Şeyhlerin, Emirlerin, Sultanların hepsi ya ülkelerini satarlar, ya da Kaddafi gibi arkalarından sopaya razı olurlar!
Dünyada tüketilen petrol ve doğal gazın yüzde 60’ı bu ülkelerde üretiliyor. Yani, demek istediğim odur ki, hiç merak etmeyin kriz yok!