Ekonomi reklamlara endeksli

YAYINLAMA: 27 Ekim 2011 / 20.00 | GÜNCELLEME: 27 Ekim 2011 / 20.00

Türkiye’de ekonominin nabzının nasıl attığını günlük yaygın basının reklamlarına bakarak anlayabilirsiniz.

Epey bir zamandır reklamların büyük çoğunluğunu inşaatçılar veriyor.

Hatırlarsanız bir zamanlar bütün reklamlar kredi kartlarıydı!

Taksit atlat, taksitlere 6 ay sonra başla, 12 taksit, 24 taksit, bonus monus derken sistemin toku çıkmış, icralar, intiharlar derken özel bir düzenleme ile yama yapılmış, biraz da makyaj, pamuk ipliğinde gidiyor işte!.. Ama saatli bomba gibi, ne zaman patlayacak belli değil!

fiimdi de reklamı yapılan 100 binlerce konut gümbür gümbür satılıyor veya satılıyor mu?

                                                                     ***

Akbank’ın konut kredi faizini aniden yüzde 0.90’dan 1.70’e çıkarması biraz tuhaf. Belli ki konut kredisi vermek istemiyor, çünkü şu anda piyasanın kendi kategorisinde açık ara en pahalı kredisi.

Akbank, muhafazakar bir bankadır. Öyle gözü kara bankacılık yapmazlar. Bu yüzden batakları da piyasa ortalamasının hep altındadır.

Yükselen inşaat fiyatları, artan kredi faizleri, endişeli ekonomik konjonktür belli ki bu sektörde yavaşlamaya neden olacak. Böyle durumlarda bankalar hemen şemsiyeyi kapatıp tüyerler!

Lokomotif sektörün hız kesmesinin diğer bütün sektörleri de etkileyeceği kesin. Zaten istenen de bu!

                                                                  ***

Merkez Bankası’nın sürekli gündemde olması ve aldığı tebirlerin arkasındaki tek neden, döviz!

Bir süredir alınan ciddi tedbirlerle ‘cari açık’ın yönetilebilmesi için her enstrüman kullanılıyor.

Unutulmamalı ki, başta ihtilaller, başımıza kötü ne geldiyse hep bu ‘döviz’ yüzünden geldi!

Açığı rezervden kapatmak tehlikeli, onun içindir ki bir süredir devam eden ‘soğutma’ çabaları ve son olarak faizlerin artması şimdilik treni kazasız belasız ara istasyona getirdi.

Ancak bu durumdan kimsenin memnun olmayacağı kesin.

İhracatçıların, özellikle ithalata göbeğinden bağlı olmayan ihracatçıların performansı ekonomimizin geleceği için hayati önem taşıyor.

Bakalım yüksek faiz dışarıdaki parayı riske rağmen cezbedebilecek mi?

                                                                       ***

Ermeniler’le kurmak istediğimiz medeni komşuluk ilişkileri karşısında lüzumsuz alınganlık göstererek bir ara selamı sabahı kesen Azeriler’le yeniden başlayan yakınlaşmanın önemli getirileri görülüyor.

İran’dan satın aldığımız doğalgaz için bir miktar indirim teklifimiz Tahran tarafından kabul edilmemişti. Üstelik İranlılar şartname gereği kullanmadığımız gazın da parasını sürekli talep ettiler. Komşuluk ilişkilerini bir kenara koyup, “O iş ayrı bu iş ayrı. İmzaladığın şartname gereği kullansan da kullanmasan da gazın parasını vereceksin” diyen Tahran hiç geri adım atmadı.

                                                                      ***

Azeriler’in Petkim yarımadasında temelini attığı 5 milyar dolarlık rafineri yatırımı ilişkileri yeniden ısındırdı. Bu arada Türkiye ile Azerbeycan arasında Şahdeniz 2 Projesi kapsamında Azerbeycan’dan gaz alımı ve iletimini öngeren hükümetlerarası anlaşma da imzalandı.

Bu anlaşma ile Azerbeycan gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçişi sağlanacak. Ne kadarı ihraç edilecek ona Azeriler karar verecek. Bizim de Tahran ile gaz konusundaki sürekli baş ağrıtan ilişkilerimiz de sona erecek!

                                                                        ***

Böylece kısa dönemde enerji harcamaları konusunda dost Azeriler’in kolaylığından faydalanırken, 2015 yılında tamamlanacak nafta rafinerisi de devreye girince cari açğımızda 2 milyar dolarlık bir iyileşme söz konusu olacak.

                                                                         ***

Şurası bir gerçek; artık ne Amerika eski Amerika, ne de Avrupa eski Avrupa olacak!

Koşullar değişiyor!

Şimdilik; birisi Irak’ı, diğerleri de Libya’yı hallederek krizleri yönetebiliyorlar!  Veya en azından öyle planlıyorlar!..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ekonomi reklamlara endeksli