Adalet bazı devletlerin temelidir!

YAYINLAMA: 02 Kasım 2011 / 18.00 | GÜNCELLEME: 02 Kasım 2011 / 18.00

Henüz 13 yaşındaki bir kız çocuğu, babası hatta dedesi yaşındaki erkeklerle; asker, memur, esnaf ve öğretmenle kendi öz iradesi ve rızasıyla yatağa girip sevişiyor ve bu pisliklerden de müthiş zevk alıyormuş! Daha doğrusu zevk almıyormuş da para alıyormuş!

Bunu bütün dünyada, hangi ülkenin hangi aklı başındaki insanına sorarsanız size vereceği cevabı burada yazmak büyük bir suç oluşturur.

26 adet cins, mostralık erkek, 13 yaşında, henüz çocuk yaşındaki bir kıza resmen ve alenen tecavüz ediyorlar. Aslında 33 kişiymiş de gerisi bulanamamış!

Gereği düşünülüyor: 13 yaşındaki kız çocuğu dedesi yaşındaki mostralık erkeklerle bilerek, isteyerek, rızası ile menfeat karşılığı birlikte olmuştur. Durum böyle olunca da mostralıkların bazılarına az bir ceza, çoğuna berat!

Mahkemenin kararının Yargıtay tarafından onama, kısmi bozma ve kısmi düşme karar özeti duyulur duyulmaz bütün dünyada bomba gibi patladı.

İkidarın iki bakanı şoka girerek yargının kararını şimdiye kadar görülmedik biçimde eleştirdiler. Halktan da büyük sempati topladılar.

                                                                       ***

Bu olay 2002 senesinde olmuş. Yani 10 sene evvel!

Yargıdan karar ancak bu kadar sene sonra çıkabilmiş.

Şimdi, suçlu kim?

Kararı veren yerel mahkeme mi?

Kararı onaylayan Yargıtay mı?

Hiçbiri!

Suçlu, olay zamanında 13 yaşında olan, tecavüze uğrayan kız çocuğu!

O da zaten cezasını çekmiş ve de hayat boyu çekecek.

Mahkemelerin böyle karar verdiği bir ülkeye çağdaş ülke denebilir mi?

Neymiş efendim, bu konuyu asıl kapsayan yasa 2005 yılında çıkarılmış ama olay 2002 yılında olduğu için eski yasaya göre böyle karar verilmiş.

O halde, eski yasa neden bu kadar çağ dışıydı?

Neden yargılama 10 sene sürdü?

Nereden baksanız yürekler acısı!

Hatırlarsanız HSYK bu konuya çözüm getirmeye çalışmış, “Tecavüz vakaları çok fazla, dosyaların bir an önce sonuçlanması için mağdurun bir tecavüzcü ile evlendirilmesi düşünülebilir!” demişti.

Avrupa’da kadına ilk seçme ve seçilme hakkını veren ülkeyiz diye övünürken, şu ilkel duruma bakın, yenilir yutulur gibi değil.

 

Buraya kadar okduklarınızdan mideniz bulanmadıysa şimdi bulanacak!

Küçük kız çocuğunu korumaya alan İstanbul, fiişli Belediyesi Başkan Yardımcısı Kahraman Eroğlu bakın ne diyor:

Dönemin Bakan’ı Gürdal Akşit çocuğa sahip çıkmamızı istedi. Uğradığı tecavüzler neticesinde bize ilk geldiği zaman oturmakta güçlük çekiyordu. Dörtten fazla ameliyat oldu. Geceleri uyuyamıyordu. Büyük bir travma yaşıyordu. Tabi bu yaşadığı travmayı kolay kolay atlatamaz. Hem psikolojik hem de fiziksel olarak yardım aldı,  tedavi gördü.

Tekrar okula kayıt yaptırdık. Adını değiştirerek okula gidip geldi. ‹yi bir eğitim aldı. Ortaokulu başarıyla bitirdi. Çok güzel şiir yazıyordu. Öyküler yazıyordu. Eminim ileride bunları kitaplaştıracak.

Daha sonra yaşı dolunca yurttan ayrıldı. ‹şe girdi, kendisine ev tuttu, iyi bir hayata başladı.

Kendisiyle görüşmeye devam ediyoruz. Arada bir beni arar. Bana ‘baba’ diye hitap eder. En son iki ay önce bana uğramıştı.

Yargıtay’ın kararına.çok üzüldüm 13 yaşındaki bir çocuğa ‘kendi rızası ile birlikte oldun’ demek anlaşılacak bir karar değil.

Daha korunması gereken bir yaşta böyle insanlık dışı bir olaya maruz kalmasını, kendi rızası ile nitelemek skandaldır.”

                                                             ***

Son kararı AİHM verecek.

 

 

 

 

Adalet bazı devletlerin temelidir!