Wullf’un istifası ‘derin’lere dayanıyor!
Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff görevinden istifa etmek zorunda bırakıldı.
Gazetelerin hemen hepsi karşısında tavır almıştı.
Wulff’un aleyhindeki ilk haber Almanya’nın 5 milyon trajlı Bild Gazetesi’nde çıkmıştı. Bild’in genel yayın yönetmeni Kai Diekmann, Türkiye’deki versiyonu Ertuğrul Özkök gibi sevilmeyen bir gazeteci. Gazetesi Bild de Almanya’da yayınlanan hemen bütün gazetelerin ortak nefretinin toplandığı bir gazete.
***
Genelde bir gazete önemli bir haberin ilk yayınlayanı olduğunda diğer gazeteler kompleks yapıp haberi görmezlikten gelirler. Ama bu kez öyle olmadı. Sol tandanslı gazeteler de fırsatı ganimet bilip Wulff’un üzerine yüklenince, Hannover Savcılığı Bundestag’a (Federal Meclis) başvurarak Wulff’u yargılayabilmek için dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi. Bu da sonun başlangıcı oldu, iş buraya kadar gelince artık istifa kaçınılmaz oldu.
***
Wulff, aynı zamanda Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi Genel Başkanı olan Almanya Başbakanı Angela Merkel'in önerisi üzerine hükümetin küçük kanadı Hür Demokrat Parti'nin desteği ile Cumhurbaşkanı seçilmişti.
Aynı yıl, iki Almanya'nın birleşmesi gününde yaptığı konuşmasında, "Hıristiyanlık şüphesiz Almanya'ya aittir. Musevilik şüphesiz Almanya'ya aittir. İslam da artık şüphesiz Almanya'ya aittir" açıklaması üzerine muhafazakar çevrelerin eleştirilerine hedef olmuştu.
Aslında Wulff esaslı bir Türk dostu idi. Kapısı her zaman Türkler’e açık olmuş, Almanya’daki Türkler’in problemleriyle en çok o ilgilenmişti.
Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff bir konuşmasında, “Ben Almanya’da yaşayan Müslümanların da cumhurbaşkanıyım” demesi, zaten rahatsız olan Alman muhafazakarların sabrını taşırmış, artık gitmesi gerektiği üzerinde karar kılınmıştı.
Görev Bild Gazetesi’ne verildi. Bu benim kişisel yorumum.
***
Wulff’la ilgili bir şeyler bulunması gerektiğinde Bild eski defterleri karıştırdı.
Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanlığı döneminde bir işadamının eşinden düşük faizli özel kredi alma, bazı işverenlerin villalarında tatil yapma ve bir film yapımcısının otel masraflarını üstlenmesiyle ilgili suçlamalara hedef yapılarak sürekli haber bombardımanına tutuldu!
Suçlamaların doyurucu bir yanı olmamasına rağmen gazetelerin sürekli yayın yapmaları işi çığırından çıkarmaya yetti!
***
Christian Wulff modern bir cumhurbaşkanıydı. Genç ve güzel eşiyle AB’nin en güçlü ülkesinden dünyaya sürekli barış mesajları veren, ileri görüşlü, medeni bir siyasetçiydi.
Zaten bu nitelikler muhafazakarların ve de özellikle Neo Naziler’in nefretini kazanmaya yetmişti!
Demek Almanlar’ın da ‘derin’ bir şeyleri var!
Bir farkla, onlar artık öldürmüyor, işte böyle istifa etmelerini sağlamakla yetiniyor!