Kadın dayanıklıdır
Yapılan birçok araştırma, istisnasız tüm dünyada kadınların erkeklerden daha uzun ömürlü olduğu sonucunu ortaya çıkarıyor. Peki, kadınlar neden daha uzun yaşar? Bunun için farklı araştırmalardan farklı sonuçlar elde edilebilir belki ama en önemli nedenin, kadınların yaşarken daha dayanıklı olmalarından ileri geldiğini düşünüyorum. Dayanıklılık, insanın hem özel yaşamında hem de sosyal hayatında karşılaşabileceği tüm engellerin üstesinden gelerek, herhangi bir problem durumunda en iyi çözüm yolları geliştirebilmesidir. Bunun için de kadınların oldukça başarılı olduğunu söylemek mümkün.
Hayatta kalabilmek için önemli olan hızlı yaşamak değil, daha çok dayanıklı olmaktır. Erkekler kadınlara göre daha hızlı yaşar mesela ama çabuk ölürler. Kadınlar acıya, ölüme ve daha birçok şeye, hatta en kötü yaşam koşullarına bile erkeklere göre daha dayanıklı. İşte bu yüzden erkeklerden uzun yaşarlar. Belki de yaşarken içlerini çok kullandıklarındandır. Oysa erkekler içlerini fazla kullanmazlar.
Dayanıklılık güç demektir aynı zamanda. Fiziksel açıdan zayıf olan kadın, aslında biyolojik olarak çok daha güçlü bir yapıdadır. Kıtlık, salgın gibi kriz dönemlerinde dahi kadınlar yine daha uzun yaşar. Yapılan araştırmalarla ortaya çıkan bu tespit, yeni doğan bebeklerde dahi doğrulanıyor. Salgın veya kıtlık dönemlerinde yeni doğan kız bebekler, yeni doğan erkek bebeklere oranla hayatta kalmaya daha meyilli.
Kadınların sinir ve strese karşı psikolojik tepkileri de daha yoğun öte yandan. Bu yüzden, stresin meydana getirdiği fizyolojik yıpranma erkeklerde daha fazla oluyor.
Stresin oluşturduğu psikolojik bilanço ise kadınlarda daha ağırdır. Bu nedenle, ortalama ömür olarak kadınlar daha uzun yaşarken, erkekler kadınlara göre daha az depresyon ve diğer ruhsal bozukluklar yaşarlar. Antidepresan kullanan kadınların sayılarının, erkeklerin neredeyse iki katı olması bunu çok iyi destekliyor.
Yine ağrıya da erkeklere göre dayanıklı ve dirençli olan kadınlar, kolay kolay pes etmezler. Aile ilişkilerine yüksek düzeyde bağlı ve daha çok önem verirler. Kendini çevreye ve topluma ait hissetmede duygusal samimiyet, dostluk, arkadaşlık, komşuluk ilişkileri gibi iyilik hali veren ruhsal yapılar, kadınlarda daha fazladır. Kadınlar, yaşamlarının son dönemlerinde bile hayata tutunmayı tercih ederken, erkeklerin erken pes ettiği görülüyor.