Başı çeken paydaşın kaygısı
Bir kitapta liderin duasını[i] okumuştum. Öyle içtenlikle yazılmıştı, öyle gerçeği anlatıyordu ki beni çok etkiledi. Umarım liderlikten geçinenleri dönüp de bir aynaya bakmaya sevk eder.
“Tanrım, bana yönetimin olmamı istediği türden bir lider olabilmem için yardım et.
Bana esrarengiz öyle bir şey ver ki bana asla anlatılmamış olan politika, kural, mevzuat ve usulleri çalışanlara tatminkâr bir şekilde açıklayabileyim. İlgisizlere ve aklı kıt olanlara, sabrım taşmadan veya asabım bozulmadan, bir şeyler öğretebilmeme ve onları yetiştirmeme yardımcı ol.
Bana tüm anlayışların üstünde oturan çalışma arkadaşlarıma için o sevgiyi ver ki, dik kafalı, inatçı, beş para etmez çalışanı, kendimi örnek vererek, burnunun orta yerine bir yumruk indirmeden, yumuşakça yakınarak, doğruluk yolunda sürükleyeyim.
Beni huzursuz gece uykumun orta yerinde “Patronda bende olmayan ne var ve nasıl edindi?” diye çığlık çığlığa uyandırmayacak bir iç dünya sükûneti ve rahatlığını bana ihsan et. Bana, hayatıma mal olacak olsa bile gülümsemeyi öğret. Bana daha büyük ve kocaman anlayış, hoşgörü, sempati, akıl, bakış açısı, huzur, akıl okuma ve ileri görüş vasıflarımı geliştirmeme yardım ederek beni insanlara daha iyi lider yap.
Yüce Tanrım, sen bana yönetimin biçtiği yüksek doruğa ulaşmama yardımcı olunca ve bu maddi dünyada tüm nezaretçi erdemlerini mükemmelleştirince yerini bana terk et.
Âmin. “