Çevre konusunda hiç akıllanmamışız
Toplum olarak, en temel problemlerimizden biri olan çevre kirliliğine değinmek istedim bu hafta. Aslında bu güne kadar birçok kez dile getirildi belki ama gördüğümüz üzere, bulunulan nokta hala aynı. Tüm canlıların ortak yaşam alanıdır çevre bakıldığında ama bu ortak alana en çok zarar veren yine insan, yine insandır ne yazık ki.
Yaşadığımız çevre, büyüme ve gelişmemizin gerçekleştiği ortamdır. Bu yüzden başta sağlık olmak üzere mutlu ve huzurlu yaşayabilmemiz, bulunduğumuz çevrenin özelliklerine bağlıdır diğer yandan. Birey olarak herkes sorumluluğunun bilincinde olur ve gerekli hassasiyeti gösterirse, gün içerisinde şikâyet ettiğimiz çevre problemlerini bir nevi de olsa azaltmış oluruz.
Çevresindeki tüm güzellikleri kendi eliyle kirletmede, hatta yok etmede sınır tanımıyor bazı insanlar. Gün içerisinde görmek istemediğimiz birçok olumsuz sonuçla karşılaşıyoruz bu yüzden maalesef.
Gaziantep’te kenar mahalleler başta olmak üzere caddelere ve duvar diplerine atılan çöpler, İnsanların vurdumduymaz ve bilinçsiz bir şekilde yerlere tükürmesi, doğal görüntüyü bozmakla birlikte, insan sağlığını tehdit edip, birçok ciddi hastalığa da davetiye çıkarıyor.
Öte yandan özellikle motosiklet kullanan bazı şahısların, motor sesinin verdiği rahatsızlık yetmiyormuş gibi bir de gereksiz korna çalıp, kent içerisinde sorumsuz bir şekilde tur atmaları ayrı bir huzursuzluk yaratıyor.
Görmek ve karşılaşmak istemediğimiz diğer bir sorun ise bazı insanların, parklarda bin bir emekle yetiştirilen o güzelim çiçeklerin üzerinden geçmesidir. Bu da yetmiyormuş gibi tamamen koparıyorlar bazen de. Kokusuyla bile ayrı bir huzur veren çiçekler, insanlara ne gibi bir rahatsızlık veriyor ki koparıyorlar anlamak güç gerçekten.
Sağlıklı bir gelecek ve huzur bulunabilecek doğal bir ortamın ilk koşulu, temiz bir toplum ve çevreden geçiyor. Bunun için, birey olarak bulunduğumuz toplumda, biraz fedakârlık göstererek bu yanlışların verdiği zararlar daha ciddi boyutlara ulaşmadan gerekli önlemleri almalıyız. En azından herkes üzerine düşen sorumluluğun bilincinde olursa hiçbir sorun kalmaz diye düşünüyorum.