Alın bu sağlık politikasını başınıza çalın!
Henüz 26 yaşındaki uzman doktor Ersin Arslan’ın 17 yaşındaki bir genç tarafından bıçaklanarak öldürülmesini, yalnızca hasta yakınının hekime tepkisi olarak değerlendiremeyiz.
Bir kere bana göre bu cinayet, herşeyden önce AKP’nin sağlık sisteminin çöktüğünün işaretidir.
9 yıldan beri iktidar olup da uyguladığınız sağlık sistemi, hekimi hedef haline getirmişse ve bugün Türkiye’nin dört bir yanında sağlık çalışanları sokağa dökülüyorsa, sağlık politikanızın başarısından söz edilemez.
Olayın bir diğer yüzü de psiko-sosyal boyutudur ki, bu daha da vahim bir gidişatı, toplumsal çöküşü işaret etmektedir.
Çünkü, AKP iktidarı döneminde, bozulan gelir adaleti, artan yoksulluk ve dibe vuran eğitim, toplumsal şiddeti giderek tırmandırmaktadır.
Ne kadar yazık ve ne kadar büyük bir talihsizlik değil mi?
Henüz 26 yaşında, gencecik bir hekim.
Yıllarca eğitim görmüş, ihtisas yapmış.
Ailesi ve devlet ona yatırım yapmış.
Eşi dört aylık hamile, bebek bekliyor.
Tam ülkesine ve insanlarına hizmet verecekken, eğitimsiz ve ölüm makinesi haline gelmiş, topluma hiçbir faydası bulunmayan bir çocuk yaşam hakkını elinden alıyor.
***
Son yıllarda, sağlık sisteminde önemli sayılabilecek bazı iyileştirmeler yaşandığının söylenmesine rağmen, özellikle hekimlik müessesesine duyulan güvende ciddi anlamda bir sıkıntı ve rahatsızlık olduğu açık şekilde görülüp, hissedilebiliyor.
Her dost sohbetinde mutlaka yaşanmış bir hekim ve hastane meselesi gündeme geliyor.
O zaman anlıyorsunuz ki sistemde bir hata, bozukluk ve çarpıklık var.
Yani insanların hem eskiye oranla daha iyi sağlık hizmeti alıp, hem de daha çok şikayet eder hale gelmesi normal olmadığına göre, sistem anormal.
Sistemdeki çarpıklıklar, sağlık çalışanını bir şekilde hedef haline getiriyor.
O zaman bu sistem başarılı bir sistem olarak kabul edilebilir mi?
***
Bu olayda beni en çok tedirgin eden yön, henüz 17 yaşında bir çocuğun gözünü kırpmadan hem de bıçaklayarak adam öldürebilmesi.
Hemen aklıma Hrant Dink’in eşi Rakel Dink’in cenaze töreninde yaptığı konuşmanın can alıcı vurgulaması geliyor, “Bebekten katil yaratılması.”
Türkiye son yıllarda o kadar çok bebekten katil yaratır hale geldi ki dehşete düşmemek mümkün değil.
Bu bebekten yaratılan katiller, ne yazık ki bir şekilde toplumun büyük emek verip yetiştirdiği çok kıymetli insanların celladı oluyorlar.
Her geçen gün daha kötüye giden gelir adaletsizliği, yoksulluk, işsizlik ve eğitimsizliğin bir sonucu olarak “Sevgisiz, hayattan beklentisi ve hayalleri olmayan”ların sayısının, dolayısıyla toplumsal şiddetin artmasına zemin hazırlıyor.
***
AKP istediği kadar her şeyin iyiye gittiğini, fakir-fukara, kendisine gırtlağından bağlı eğitimsiz halka yutturadursun, yalnızca Uzman Dr. Ersin Arslan’ın uğradığı bu menfur saldırı bile durumun hiç de öyle olmadığını göstermeye yeter de artar bile.
Bugün, ülkenin dört bir yanında, tüm sağlık çalışanları sokağa dökülüyorsa, bu Ersin Arslan’ın hayatını kaybetmesinin münferit bir eylem olmadığını, tüm sağlık çalışanlarının sistemden tedirgin ve rahatsız olduğunu gösteren bir sonuçtur.
Belli ki AKP’nin yıllardan beri kurmaya çalıştığı sistem, sağlık çalışanını da hastayı da mutlu eden bir sistem olmaktan çıkıp, insanların yaşamına kasteden bir sistem haline gelmiştir.
***
AKP ve Başbakan Erdoğan, uyguladıkları politikalarla, toplumsal şiddetin tırmanmasına, insanların gözünü kırpmadan birbirini öldürebilecek hale gelmesine zemin hazırlamaktadırlar.
Eğer bugün ülkede yaşayan tüm kesimler huzursuz ve mutsuzsa, bu 9 yıllık AKP iktidarının politikalarının eseridir.
Bu politikalar, ne yazık ki herkesin geleceğe güvenle bakmasını engellemektedir.