Korkunun sonunun olmadığını bilmelisiniz!

YAYINLAMA: 08 Temmuz 2019 / 20.00 | GÜNCELLEME: 08 Temmuz 2019 / 20.00

Bir Hint masalına göre, kedi korkusundan devamlı endişe içinde yaşayan bir fare vardır. Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür.

 

Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar.

Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar.

Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkan yok. Onu eski haline döndürür. Ve der ki, "Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem."

 

Shakespeare, bu konuda şöyle diyor :

 

İnsanların çoğu sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için..

Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.

Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.

Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için.

Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.

Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için...

 

 

 

 

 

Harvard Üniversitesi

Prens Selman kontenjanını iptal etti

 

ABD’nin önde gelen üniversitelerinden Harvard Üniversitesi’nin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın hayır kurumu tarafından desteklenen öğrencilere ayrılan yaz okulu kontenjanını iptal ettiği bildirildi.

 

Haberde, iptalin nedenine ilişkin bilgi verilmedi.

Üniversite bünyesindeki Harvard Extension ile MiSK arasında 2016’da imzalanan 5 yıl süreli anlaşma kapsamında, 800 kişilik yaz okulunda MiSK destekli Suudi Arabistanlı öğrenciler için 100 kişilik kontenjan ayrılıyordu.

 

Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın ekim ayında Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesinin ardından Harvard ve MIT Massachusetts Teknoloji Enstitüsü gibi Amerikan üniversitelerinin Suudi hükümeti ile finansal ilişkileri eleştiri konusu olmuştu.

 

Harvard Üniversitesi Kennedy Okulu, daha önce okulda 5 kez konferans veren Suudi Prens Türki el Faysal’ın Kasım’da yapılacak konferansını Kaşıkçı cinayeti nedeniyle iptal etmişti.

Şubat’ta da Harvard ve MIT’e bağlı kuruluşlardan yaklaşık 100 kişilik bir grup, Cambridge Halk Kütüphanesi’nde, “Bu Üniversite Kimin?” başlığıyla düzenledikleri programda, üniversitelere, Suudi Arabistan hükümetiyle finansal ilişkilerinde şeffaf olma çağrısında bulunmuştu.

 

Önemli üniversiteler maddi yardımda bulunanların şeffaf kimlikleri yoksa bağış kabul etmiyorlar.

 

 

 

 

  

50 yılın en becerikli milletvekili!..

 

Gaziantep’teki siyasi partileri, siyasileri, milletvekillerini yaklaşık 50 yıla varan bir süredir izliyorum.

Teknolojinin bu kadar gelişmediği yıllarda milletvekili adaylarını gazetemize davet eder, toplu veya  bireysel görüşmelerle okuyucularımıza tanıtırdık. Çok ilgi görürdü. Verdikleri sözler de sayfalarımızda yazılı kanıt olduğu için onları takip eder, şehrimize gerçekten faydalı bir hizmet yapardık.

 

Daha sonra televizyon vb. sosyal hayatımıza girince tanıtım şekli haliyle değişti. Ama bir de çok ünlü Latince bir deyiş var:

Verba volant scripta manent, yani söz uçar yazı kalır…

 

Onun için yazmakta fayda var. Geleceğe not ve ilham bırakıyorum! Bu kadar yıllık tecrübeme göre Gaziantep’in yetiştirdiği en becerikli milletvekili bence Ahmet Uzer.

 

Burada onlarca akıl almaz becerisinden söz etmeyeceğim. Dediğim gibi ilham alınması gereken bir insan!

 

Gaziantep’te Gaziray Banliyo Hattı Projesinin test sürüşü sırasında sarf ettiği duyulan "Şeyin trene baktığı gibi bakıyorlar" sözüyle bir anda Türkiye gündemine oturan Uzer, daha sonra özür mesajı yayınlamıştı:

 

Dün sevinç ve gururun yaşattığı aşırı coşku haliyle şaka kabilinden lafzen sarfedilen, aklen ve kalben ise asla kabul edemeyeceğim sözlerden ötürü hemşehrilerimden özür dilerim. Durumun, kastını aşmakla birlikte tahkir ve tezyif niyeti taşımayacağını en iyi hemşehrilerim bilir.

 

Bu olay olduğunda daha iyi anlamıştım, bizi öyle telakki etmeyen birisi bu kadar becerikli olamazdı!.,

 

 

 

 

 

Çiğköfte meğerse Hititler’inmiş!..

 

M.Ö. Bin'li yıllarda kurulan ve yine M.Ö. 68 yılında Asurlular tarafından yıkılan Karatepe Hitit harabelerinde 3 bin yıllık rölyef duvar kabartmasında Hitit Kralı Asativatas'a sunulan bir ziyafet sahnesinde Hitit Kralı’nın çiğ köfte ve marul yaprağı yediğini belirten Tarihçi Cezmi Yurtsever:

1947 yılında Alman arkeolog Bossert ve yardımcısı Halet Çambel burada kazı yaptılar. Toprak altından Hititler dönemine ait M.Ö. 750'li yıllarda yaşamış bir krallığın şehri ile ilgili çok önemli taş eserler ortaya çıktı. Onlar içerisinde bir eser var ki Hitit Kralı Asativatas sofrasında çiğ köfte yiyor, ona yardım eden uşağı da elindeki marul yaprağını uzatıyor…

 

Osmaniye şehir merkezine 30 km uzaklıkta bulunan Karatepe Aslantaş Hitit harabeleri, bir tarafı Hitit hiyeroglif yazısı diğer tarafı ise Finike çivi yazısı ile yazılmış çift taraflı tabletler sayesinde Hitit hiyeroglif yazısının ilk defa çözüldüğü yer olarak dünyaca ün yapmıştır.

 

 

 

Korkunun sonunun olmadığını bilmelisiniz!