Sivas Kongresi’nin 100. Yıldönümündeki forumda açılış konuşmasını Şahin yaptı

YAYINLAMA: 05 Eylül 2019 / 20.00 | GÜNCELLEME: 05 Eylül 2019 / 20.00

Türkiye ekonomisinin nabzı, dün Cumhuriyetin kuruluş temelinin atıldığı kongrenin yapıldığı Sivas’ta attı.

Kongrenin 100’üncü yılında gerçekleştirilen Orta Anadolu Ekonomi Forumu’nda tarımdan savunma sanayine, turizmden yazılıma onlarca alanda mevcut durum değerlendirilirken hedefler belirlendi.

 

İki gün sürecek olan forumun sabah kısmındaki hoş geldiniz konuşmalarından sonra açılış konuşmasını Türkiye Belediyeler Birliği ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin yaptı. Bugün de kapanış konuşmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapacak.

 

 

Başkan Şahin’in konuşmasını çok beğendim. Benim sık sık vurguladığım meselenin özüne değindi:

Kişi başına düşen geliri 20 bin dolar ve üzerinde olan ülkelerde darbeler, siyasi kaoslar yaşanmıyor. O zaman biz de bu seviyeleri yakalayacağız.

 

Bir de yaptığı şu haklı ve doğru vurgu cesurdu:

Ekonomi, hukuk ve demokrasi olmadan bağımsız olunamaz.

Devamla…

Güç, yalnızca ekonomik kalkınma değildir. Toplumsal huzurun, barışın ve adaletin sağlandığı, insanı merkeze alan, sosyal kalkınma ve çevreye bütüncül yaklaşan bir kalkınma modeli oluşturmamız gerek. Silikon vadilerini kurmadan dünyanın sözünü söylememiz mümkün değil.

 

İbn-i Haldun’un “Coğrafya kaderdir” sözünü Gaziantep’in yarım milyondan fazla mülteci ile başetmenin zorluklarıyla bağdaştıran Şahin, kalkınma ve demokrasinin yerelden başlaması gerektiğini belirterek konuşmasını sonlandırdı.

 

 

 

 

 

Cennetin altın anahtarı kime?

 

Hidayet ölünce cennetin kapısında kuyruğa girer.

Hemen önünde bekleyen adam Peder’dir. Kapıda bir melek beklemektedir. 

Melek Peder’e sorar: “Hiç günahın var mı Peder?”

Peder, “Aziz melek ben rahiptim. Tüm hayatım boyunca hep Tanrıma dua ettim.  Karıma ve çocuklarıma sadık kaldım. İnsanlara ve hayvanlara hep yardım ettim.” 

 

Melek, “Çok iyi, bunları zaten biliyorduk. Al sana cennetin gümüş anahtarı” der. 

Sonra Hidayet'e döner, “Senin hiç günahın var mı? 

Hidayet, “Ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik yapardım.  Tanrıya dua etmedim açıkçası, inancım da zayıftı ve bir günahım vardı. Çok sert ve hızlı otobüs kullanırdım.” 

 

Melek, Hidayet'e döner, “Bunu da biliyoruz. Çok iyi, al sana cennetin altın anahtarı” der.

 

Peder bu olaya çok sinirlenir:

Ben hayatımı Tanrıya adadım, ama siz bu adamı cennette benden üstün tutuyorsunuz, bu haksızlık değil mi? 

 

Melek gülerek:

Koçum sen vaaz verirken herkes uyuyordu, ama Hidayet otobüs kullanırken herkes dua ediyordu...

 

 

 

 

 

 

Sana layık olmayan yerde durma!..

              

 

      

Sivas Kongresi’nin 100. Yıldönümündeki forumda açılış konuşmasını Şahin yaptı