Başkalarının acısını hissediyorsan insansın !

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Zihinsel engelli bir genç kız, ağabeyinin kendisini bağlayarak istismar ettiği iddiasıyla polise başvuruyor -iç  beden muayenesi vücut bütünlüğüne herhangi bir saldırı olmadığı yönünde-  Ayrıca amcasının kendisini dövdüğünü beyan ediyor. Kolunda morluk var.. beyanıyla uyumlu.

Karakol komiseri ve genç bir kadın polis zihinsel engelli kızın yalan söylediğini düşünüyor, iç beden muayenesi temiz çıktığı için ifadesini alıp hemen ailesine teslim etmek niyetindeler, mesaileri çoktan bitmek üzere.. CMK sisteminden yani devletin korunmaya muhtaç olanlara ve ceza sınırı 5 yıl ve üzeri olan şüpheli ve sanıklara sağladığı imkanlar neticesinde baro tarafından avukat nezaretinde ifadenin alınması zorunlu.. Baronun tayin ettiği avukat da benim..

Engelli kızımızla önce baş başa görüşerek olayın nasıl olduğunu anlamaya çalışıyorum, aynı zamanda hakikati öğrenmek adına görüşüyorum.. Komiser ve kadın polis hayret dolu bakışlarla beni izliyor.. Engelli kızın ifadesinin bir uzman eşliğine alınması gerektiğini söylerken bir çözüm düşünüyorum, ben ısrar ettikçe karakolda soğuk bir hava esiyor haliyle, durumu nöbetçi savcıya izah ediyorlar, savcı hanım bir şekilde başından savıyor polisleri.. sonra teamüllere aykırı olsa da ben arıyorum nöbetçi savcıyı durumu izah etmek için..

Durumun özelliği şu ki, istismar iddiasında bulunduğu kişi ağabeyi ve annesiyle aynı evde yaşıyorlar; amcaya teslim edilemiyor çünkü kendisini dövdüğü iddiasında bulunuyor.. haliyle teslim edilebilecek birinci derece yakını yok..

Durumu 183’e ihbar ettim, 183 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ihbar hattı, kolluğun kendilerine ulaşmaları halinde destek olacaklarını ifade ediyorlar, zoraki kolluk görevlisi kadın polis durumu 183’e ihbar ediyor, 20 dk içinde Ankara’dan tekrar irtibata geçiliyor,( 183’ün anında dönüş yapması çok değerliydi)  bu esnada bende kıza koruma altına alınacak bir devlet kurumu arıyorum.. Zihinsel engelli olduğu için kadın sığınma evlerine alınmıyorlarmış,  uğraşlarım sayesinde Oğuzeli’nde Rehabilitasyon Merkezi olduğunu öğreniyorum, bir ümit orayı arıyorum, orası da sadece erkeklere hizmet verdiğini beyan ediyor..

İfade alınmaya devam ediyor, kadın polis alaycı bir edayla bana kaç yıldır avukatlık yaptığımı soruyor.. Oysaki o kızın belki de cisim vesair organ sokmak suretiyle olmasa da temas veya başka şekillerde istismar edilmiş olabilme ihtimalini, eve gidince şiddete maruz kalabilme ihtimalini düşünmüyor.. İfade zaptına kadının savcılık kanalıyla koruma altına alınması gerektiğini beyan ediyorum, ifadeyi alan diğer deneyimli polisin de kanaati bu yönde.. ifade zaptları imzalanıyor ve o tüm kötülüklerden azade olan kızı karakolda bırakarak ayrıldım.. Ne yaptı acaba, nerede şimdi merak ederek..

Bunları niye mi anlatıyorum, istesek her kötülüğü ortadan kaldırabilecek güçteyiz, üzerimize derin bir atalet çökmüş, hareket edemiyoruz..

Oysaki hatırlamak gerek..

“Acı duyuyorsak canlıyız, ancak başkalarının acısını hissediyorsak insanız..”

Başkalarının acısını hissediyorsan insansın !