Si Vis Paces Pare Bellum

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Latinlerin sevdiğim bir sözüdür:

Eğer barış istiyorsan savaşa hazır ol

Türkiye’nin İdlib bölgesinde şuan tam olarak yapmak istediği de bu,

2011 yılından bu yana savaşın en ağır faturasını hem yurttaşlarının canıyla hem de ekonomik olarak üstlenmiş olan Türkiye savaşın bitimine doğru diplomasi masasındaki yerini kaybetmemek adına mücadele veriyor.

Ancak uyuşmazlık çok kritik bir noktada düğümlenmiş durumda.

İdlib dikkatli olunmazsa bizim için tam da bir bataklığa dönebilir endişesini yaşamıyor değilim. Karar alıcıların hesaplarını iyi yapmış olduğuna güvenmekten başka da çaremiz yok ne yazık ki..

 

***

Size bir Osmanlı Amiralinin anısını anlatmak isterim..

Barbaros Hayreddin Paşa, 1538 de ki Preveze Deniz Savaşı’ndan hemen önce, takip edilecek savaş taktiği için etrafındakilere istişare ederken sorar: “Acaba Andre Dorya yarın ne tür bir taktik uygulayacağımızı düşünüyor?” Nihayetinde Dorya, Osmanlı donanmasının takip edeceğini düşündüğü savaş taktiğini tespit edilip, ona göre tedbir alınıyor ve savaş bu taktik üzere kazanılıyor. Dikkat edilirse soru “ Yarın nasıl bir taktik uygulayalım?” değildir; öte yandan Barbaros, Andre Dorya’nın savaş taktiğini de merak etmiyor; tersine Dorya’nın taktiğini kendisinin muhtemel savaş taktiğine göre kurgulayacağını düşünüyor ve onu aşan yeni bir taktik geliştirerek savaş tedbir alıyor.

Suriye özelinde uzun zamandır kasıtlı olarak savaşa çekiliyoruz, batılı güçlerin ilk önce IŞİD gibi bir terör örgütüyle, ardından ABD’nin YPG terör örgütünü silahlandırdığı bir dönemde, İdlib’deki gayri nizami ve özellikle El Kaide bakiyesi örgütlerin yuvalandığı bir bölgeyi savunmak adına Rusların bizi Suriye rejimiyle karşı karşıya getirmesi gerçekten çok hassas bir durum. Ayıya güven olmadığını ve olmayacağını vermiş olduğumuz şehitlerle bir kez daha görmüş olduk.

Türkiye Cumhuriyeti sınırın öte yanında kademe kademe sınır kentler oluşturarak İdlib’ten gelen mülteci akınına AFAD ve Kızılay aracılığıyla tedbir alıyor. Resmi olmamakla birlikte mülteci akınının 750.000 civarı olduğu Uluslararası raporlarda telaffuz edilmekte, İdlib özelinde en büyük tehlike ise İdlib’te savaşmış olan yabancı teröristler meselesidir ki, hükümetin bu konuda geçmişten ders de alarak tedbir aldığı kanaatindeyim.

Hâsılı Suriye meselesinde son birkaç yıla girdiğimiz kanaatindeyim. Savaşı Esad güçleri kazanmış durumda, ancak Pirrus zaferinden dahi kötü şartlarla..

Si Vis Paces Pare Bellum