Kıdem tazminatında ne oluyor?

YAYINLAMA: 21 Haziran 2020 / 20.10 | GÜNCELLEME: 21 Haziran 2020 / 20.10

Kıdem tazminatı fonu, istihdam kalkanı paketiyle yeniden gündeme geldi. Kıdem tazminatının, tamamlayıcı emeklilik sigortası kapsamında fona dönüştürülmesi öngörülüyor.

Özetleyecek olursak,1 Ocak 2022 tarihinde hayata geçirilmesi planlanan kıdem tazminatı fonuyla ilgili iki formül üzerinde duruluyor.

Birinci formülde, çalışılan her yıla karşılık verilen 30 günlük ücret tutarındaki kıdem tazminatının 19 gününün mevcut sistemdeki gibi devam etmesi, 11 gününün ise kıdem tazminatı fonuna devredilmesi öngörülüyor.

İkinci formülde ise kıdem tazminatı fonu için yüzde 6 oranında prim kesilecek. Bunun 4 puanı işveren, 0.5 puanı işçi priminden oluşacak. Devlet 1 puan katkıda bulunacak. Vergi indirimi yoluyla da 0.5 puanlık ilave prim katkısı yapılacak. Böylece toplam prim tutarı yüzde 6 olacak.

Mevcut işçiler birinci formülde zorunlu olarak yeni sisteme geçecekler. İkinci formül benimsenirse mevcut işçiler isterlerse yeni sisteme geçecekler. 1 Ocak 2022 tarihinden sonra işe girenler ile bu tarihten sonra iş değiştirenler ise yeni sisteme tabi olacak.

MEVCUT DURUM NE

Bizdeki mevcut duruma göre;

"Kıdem tazminatı, işçinin her bir yıllık çalışması karşılığında 30 günlük ücreti tutarında yapılan bir ödeme olup, işçinin bütün ayni, nakdi kazançları dahil brüt ücreti üzerinden hesaplanıyor. Kıdem tazminatından gelir vergisi ve sigorta primi kesilmeyip, sadece damga vergisi kesiliyor."

 MEVCUT DURUMUN MAHZURLARI

Bizdeki mevcut durumun en çok dile getirilen mahzurları şu şekilde özetlenebilir.

  • İşçiler açısından en büyük mahzuru;

İşçilerin Yüzde 85’e yakını, istifa, iş değiştirme, Kıdem tazminatı haketmeden işten ayrılma v.s. sebeplerle fiilen kıdem tazminatı alamıyor. Ve bu hakları da fiilen yanıyor. Bu durum çok büyük hak kayıplarına sebep olması bakımından işçiler açısından en büyük mahzur olarak görülüyor.

İşçiler açısından ikinci en büyük mahzur ise; işçi kıdem tazminatı almaya hak kazandığında işverenin karşısına, ödemesi gereken yıllarca birikmiş Kıdem Tazminatı önemli bir mali yük olarak çıkmasıdır. Bu durumda bazı işverenler bundan kurtulmak için çeşitli yollara tevessül etmesi dolayısıyla işçiler hak kaybına uğramaktadır.

Üçüncü olarak işverenin iflası veya zor duruma düştüğü zamanlarda yine işçiler kıdem tazminatı yönünden hak kaybına uğramaktadırlar.

  • İşverenler açısından en büyük mahzur ise;

Birincisi işveren yıllarca çalıştırdığı işçi kıdem tazminatı almaya hak kazandığında karşısına önemli bir meblağ olarak çıkmaktadır. Öyle ki bazı küçük işletmelerde, işçiye ödeyeceği kıdem tazminatının, işletmenin toplam değerini aştığına dahi rastlanmaktadır.

İkinci olarak işveren kıdem tazminatı ödemeden giderlerine kaydedemiyor ve Vergi matrahından düşemiyor. Kıdem Tazminatı Vergi Yasalarına göre düzenlenen Finansal Tablolara yansıtılamamaktadır. Bunun sonucunda Finansal Tablolar şirketin gerçek durumunu yansıtmamakta ve şeffaf bir tablo sunmamaktadır. Bu durumda şirket Yönetimi de gerçek durumunu bilememektedir. Nitekim UFRS’ye göre Bağımsız Denetim raporlarında ilk olarak şirketin kıdem tazminatı yükümlülüğü hesaplanarak Bilanço ve Kar Zarar Tablosuna yansıtılmaktadır.

DÜNYADA DURUM NASIL

Dünyaya baktığımızda, değişik uygulamalarla karşılaşıyoruz.

ABD'de özel sektörde kıdem tazminatı uygulaması yokken Federal çalışanlar ise kıdem tazminatı hakkına sahip. ABD ayrıca kıdem tazminatı için tavan da var. Çalışanın kıdem tazminatı en fazla 1 yıllık maaşı kadar olabiliyor.

İngiltere'de kıdem tazminatına hak kazanmak için aynı iş yerinde 2 yıl çalışmış olmak gerekiyor. 41 yaşını doldurmamış çalışanlar her 1 yıllık çalışmaları karşılığında 1,5 haftalık ücret, 22 - 41 yaş arası çalışanlar her 1 yıl için 1 haftalık ücret, 22 yaşını doldurmamış çalışanlar içinse yarım haftalık ücret tazminat olarak ödeniyor.

Almanya'da kıdem tazminatı İstihdamın Korunmasına Dair Kanuna tabi. 10 kişiden daha az çalışılan yerlerde kıdem tazminatı hakkı doğmuyor. Kıdem tazminatı işçinin her 1 yıllık çalışması karşılığında yarım aylık ücret olarak hesaplanıyor. Ancak, 55 yaş üstü çalışanlarda 15 yıllık çalışmaya karşılık 15 ay, 20 yıllık çalışmaya karşılık 20 aylık ücret ödeniyor.

İtalya'da kıdem tazminatına hak kazanmak için herhangi bir şart gerekmiyor. İşinden kendi rızası ile ayrılan çalışana da kıdem tazminatı ödemesi yapılıyor.Kıdem tazminatı fondan ödeniyor ve fondan yapılacak ödeme de işverenin yatırdığı prime göre hesaplanıyor.Buna göre çalışanın ücretinin yüzde 7.4'ünü çalışan her ay bir fonda toplamak zorunda.  Bunun içinden ayrıca bir yüzde 0.5'lik dilim de Garanti Fonu'nda toplanıyor ve yıllık enflasyon değerlemesine sokularak çalışana ödeniyor. Bu sistemde bir tavan ücret sınırı bulunmuyor.

Japonya’da Kıdem tazminatı ile ilgili bir kanun yok. Fakat bununla birlikte çalışanın iş akdini feshettiği durumlarda dahi kıdem tazminatı olarak 5 yıl için 1,7; 20 için 14,8 aylık ücret ödeniyor.

Görüldüğü gibi değişik uygulamalar var.

NE YAPMALI

Yaklaşık 40 yıldır bu Kıdem Tazminatı Fonu gündeme geliyor. Fakat tarafları tatmin edecek bir formül bulunamadığı için bir türlü bir çözüme ulaşmıyor. Mevcut iki alternatifli olarak açıklanan öneri de tatmin edici olmaktan uzak, karışık ve pratik olmadığı için, formül de açıklanır açıklanmaz sendikalardan reddeden açıklamalar gelmiştir.

Ancak, dünyadaki uygulamalara da bakarak tüm tarafları tatmin edecek optimal bir formül bulmak da elzemdir.

Bir yıl çalışmaya 30 günlük Kıdem tazminatı Türkiye’de yerleşmiştir. Bu nedenle işçi hak kaybına uğramadan işveren için ise Kıdem tazminatını her yıl giderleştirebileceği bir formül üzerinde durulmalıdır.

Bunun için;

  • İşçinin her yıl için 30 günlük Kıdem Tazminatına tekabül eden aylık ücretin % 08,33 ‘ünü Kıdem Tazminatı Fonu olarak SGK.na her ay yatırması ve bunu direk giderleştirmesi, toptan kıdem ödemedeki sıkıntılara girmemesi ve Finansal Tablolarının şeffaflaşmasına katkı sağlaması,
  • nın tahsil ettiği primleri çeşitli fonlarda değerlendirmesi,
  • İşçi ihtiyacı olduğunda evlenme, ev alma, otomobil alma, işten ayrılma, işsiz kalma v.s. sebeplerle belirli bir yılı tamamlamak şartıyla (3 yıl, 5 yıl, 10-20 yıl gibi) biriken kıdeminden belirli oranlarda (Yüzde 25,50,v.s.gibi) alabilmesi, kalan kıdemini de emeklilikte alabilmesi,
  • Bu şekilde yüzde 85 lere varan işçilerin kıdem kaybının da önlenmiş olacağı,
  • İşçinin fonda biriken Kıdem Tazminatının devlet güvencesinde olacağı,
  • Mevcut çalışan İşçilerin Fonu tercih edebilecekleri gibi, Dileyen işçilerin ise mevcut yasadaki şekli tercih etmelerinin sağlanması,

 Şeklinde bir formül üzerinde detaylandırılarak çalışılması uygun olacaktır. Ve bu şekilde tüm taraflar için uygun bir çözüm bulunabilecektir.

Kıdem tazminatında ne oluyor?