Dünyayı düzeltmek için…
Son günlerde herkes patlamaya hazır bir bomba gibi. İnsanların birbirleriyle tartışması, kavga etmesi ve hatta birinin diğerini öldürmesi için bile tek bir sudan sebep bahane yetiyor.
Herkes, bir başkasının kendisinin aynısı olmasını istiyor. Aynı renkte, aynı inançta, aynı duygu ve düşüncede… Koca dünyada tek bir insanın yaşaması gibi bir şey bu. Ve eğer böyle olsaydı, ne varlığıyla dünyayı aydınlatan bir bilim ne de her gün farklı bir yenilik ile karşımıza çıkan teknoloji olurdu. Tekdüze bir yaşam, sadece bir renk, bir hedef ve bir hayalimiz olurdu.
Dünyanın güzelleşmesi ve daha yaşanılabilir bir yer olması için kimsenin bir diğerinin aynısı olması gerekmiyor. Önemli olan her insanın kendisini düzeltmesi ve gerçekten insan gibi davranmasıdır. Yoksa dünya zaten muazzam güzellikte bir yer…
Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra, pazar sabahı kalktığında keyifle eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını hayal ediyordu. Tam bunları düşünürken oğlu koşarak geldi ve parka ne zaman gideceklerini sordu. Baba, oğluna söz vermişti. Bu haftasonu parka götürecekti onu ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu. Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti. Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna uzattı:
Eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni parka götüreceğim! dedi. Sonra düşündü:
Oh be, kurtuldum! En iyi coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı akşama kadar düzeltemez!
Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi:
Babacığım, haritayı düzelttim. Artık parka gidebiliriz! dedi.
Adam önce inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de hayretler içindeydi ve oğluna bunu nasıl yaptığını sordu.
Çocuk babasına dönerek şöyle dedi:
Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan resmi vardı. İnsanı düzeltiğim zaman dünya kendiliğinden düzelmişti!