Güle güle Meral hanım..

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Ben, Sabah Gazetesini yayınlandıktan bir hafta sonra okuyabiliyorum. Tabii, internetten takip ediyorum ama, basılı hali, daha farklı doğal olarak.
Meral Özdil’in vefat ilanını da, bir hafta sonra gördüm ancak... Derecesiz üzüldüm...
Doğdunuz yerden uzakta olunca, herşeyin bıraktığınız gibi durduğunu düşünüyorsunuz. Halbuki gerçek öyle değil... Geride bıraktığınız sevdikleriniz, arkadaşlarınız, doğa, çevre herşey ama herşey hızla değişiyor. Senede bir veya iki kere yapılan sınırlı ziyaretler; bazı dostlarınızla zaman zaman yaptığınız telefon konuşmaları hızlı değişimi yakalamanıza olanak vermiyor.
Meral Hanım’la dostluk kurmam, eşi Ünal Özdil’in vasıtasıyla oldu. Ünal Bey’in de üyesi olduğu Sarıgüllük Lions Kulübü’ne ben de katılınca kendimi kocaman sevimli bir ailenin içinde bulmuştum. O kocaman ailenin içinde, Erol Karabay, Muhtar Küçükkömürcü, Murat Erten, İrem Elbeyli, Suat Fesli, Mehmet Göksel, Yılmaz Kurt, Canan Canbolat, Talat Almacıoğlu, Şeyma Battal, Fevzi Kalenderoğlu, Mehmet Uluışık, M. Akif Samlı, Esra İbanoğlu, Vedat Özturan, Ahmet Fehmi Batur, Mehmet Bayrak, Ünal Özdil, Figen Tanrıöver vardı. Artık Sarıgüllük Lions Kulübü yok, ama yerine Sevgi Topluluğu ismi altında güzel bir gurup kurdular, toplantılarına devam edip, sosyal çalışmalarını orada yürütüyorlar.
Meral Hanım öğretmendi. Gaziyurt İlköğretim okulunun müdür muaviniyken emekli olmuştu. 24 sene boyunca yüzlerce öğrenciye ışık saçmıştı.
“Sivil toplum örgütünün nasıl oluşturulacağını” ben ondan öğrenmiştim. İnsanların hatalarını asla görmez, hep alttan alır ve gurubu sürekli toparlardı.
Beraber seyahatlar da yapmıştık. Ne güzel bir yol arkadaşıydı. Ne yaparsa yapsın, önce kendini değil, karşısındakini düşünür, insanları katiyen ayırt etmezdi. O kadar zarif ve kibardı ki, o zarafete yeterince cevap verememenin ezikliğini yaşardınız.
Şahinbey Lions Kulübünün eski üyelerinden birisiydi. Sakin ve çok saygılı birisi olduğu için kulübünde de çok sevilirdi.
Ne kadar içten gülerdi Meral Hanım... Karşılaşınca, son derece samimi, içten güzel bir gülücükle karşılardı sizi. Konuşup, sohbet edince sizi rahatlatırdı.
Gerek Sarıgüllük, gerekse kendi Lions kulübünün tüm etkinliklerine katılırdı. Son derece dakik di, etkinlik yerine gittiğinizde Meral Hanım’ın sizden daha önce orada olduğunu görürdünüz. Problem yaratmaz, tersine problemleri çözerdi. Çok umut dolu, pozitif bir kişiydi Meral Hanım. Herhangi birşey tersine gittiğinde, hemen duruma hakim olur, o sakin tavrı ve sevecenliliğle olumsuz havayı dağıtırdı.
Kitaplarımı yazarken, farklı çevrelerden değişik insanlarla defalarca görüşmüştüm. Ve kafamda “Gaziantepli ideal bir kadın” profili çizmiştim. Meral Hanım, bu profile bire bir uyan kişiliğe sahipti. Ünal Bey’le çok mutlu bir evlilikleri vardı, iyi bir eş, iyi bir anne ve iyi bir öğretmendi. Yapması gereken herhangi bir işi isteyerek yapar, katiyen üşenmezdi. Hem çalışır, hem evine bakar hem de son derece yoğun sivil toplum hizmeti verirdi. Sivil toplumda birşeyler başarmanın keyfine varan nadir insanlardan biriydi.
Bu yazıyı yazmak içim, Erol Karabay, Nurel Taner ve Nurten Özkeçeci ile görüştüm. Nurel Hanım, arada akrabalık da olduğu için Meral Hanım’ı yakından tanıyordu. Fedakar, kendisinden önce karşıyı düşünen ve sakin bir insan olduğunu konuşma boyunca tekrarladı.
Her canlı ölümü tadacak... Canlılar, doğacak, büyüyecek ve ölecekler... Evren böyle kurulmuş. Düzen bu şekilde işliyor, itirazım yok... Ama bazı insanların, özellikle topluma faydası olanların hiç olmazsa normal yaşlarını aldıktan sonra ölmelerini arzu ediyorum. İşte bu nedenle de, Meral Hanım’ın daha topluma çok şey verebilecek yaşta aramızdan ayrılmasını içime sindiremiyorum.
Güle güle gidin Meral Hanım... İnsanlara, dostlarınıza, sevdiklerinize ve öğrencilerinize çok şey verdiniz... Artık sizi göremeyeceğimiz, sıcacık, samimi gülümsemenizi bulamayacağımız için çok üzgünüz. Sadece eşiniz, çocuklarınız, sevenleriniz öksüz kalmadı, sivil toplum örgütlerinde umut dağıttığınız yüzlerce insan da öksüz kaldı.
Teselli bulabileceğim bir düşüncem var; Ulu Tanrı sizin gibi birisini mutlaka cennette ağırlar herhalde.

Güle güle Meral hanım..