İKLİM KRİZİ

YAYINLAMA: 21 Ağustos 2022 / 18.57 | GÜNCELLEME: 21 Ağustos 2022 / 21.00

  1. Füsun Sayek Sağlık ve Kültür Etkinliklerinde 15 Ağustos Cuma günü, “İklim krizi” üzerine güzel bir panel vardı.

Selin Sayek Böke, Dr. Ali Kanatlı, Doç. Dr. Abdullah Sakallı ve Nermin Kara’nın konuşmacı olarak katıldığı panel, Arsuz Nikah Salonunda yapıldı.

Açılış konuşmasını yapan, Prof. Dr. İskender Sayek, Arsuz’un bir tarım kenti olduğunu vurgulayarak, bu şekilde kalması gerektiğini önerdi. Daha sonra söz alan Arsuz Kaymakamı Hasan Gökpınar, “İklim değişikliğinin 2007 yılında Mülkiye’de okurken farkına vardım. Değişiklik misliyle devam ediyor. Bu konuda hem devlete hem vatandaşa iş düşüyor. Geçen gün sahilde çöp topladık, ama topladığımız çöpü dönüştüremedik. Arsuz ilçemizde karşılaştığımız sorunları çok kısa olarak şöyle özetleyebilirim:

-Haymaseki mahallemizde içme suyu eksikliği var.

-Tarım, orman ve turizm arazilerini korumamız gerekiyor, daraltma lüksümüz yok.

-14 senelik kaymakamım, bulunduğum yerlerde kaçak inşaat yapılmasına izin vermedim.

-Su stresi çekiyoruz. İklim krizi nedeniyle sıcaklıklar artınca, çektiğimiz stres daha da artacak” dedi.

***

Doç. Dr. Abdullah Sakallı: “Dünya yüzey sıcaklığı, sanayi devrimi, emisyon, nüfusun hızlı artması, su kıtlığı, ekstrem hava olayları, yabancı hastalıklar, göçler, savaşlar nedeniyle arttı.

-Bölgemizde: ani ve şiddetli yağışlar arttı, Samandağ’da bu sene tam dört gün üst üste don olayı görüldü. Bölgedeki yıllık yağış bütçesi 800 kilogramdı. Bölge, aynı yağışı alıyor, ancak, daha önceleri bu yağış, 6 ayda düşerken artık 4 ayda düşüyor. Böylece, toprak yağışı emmediği gibi, sel ve heyelan olup, akıp gidiyor. Ve tabii başka olumsuzluklara neden oluyor.

- Üç yıl evvel kasırga oldu, çatılar uçtu.

- İklim değişikliği göçlere neden oluyor.”

***

Dr. Ali Kanatlı, “İklim krizi için acil eylem planının hemen devreye girmesi gerekir.

Homo sapiens 70 bin yıl önce dünyaya yayıldı.12 bin yılda yerleşik düzen aldı. Hayvanları evcilleştirdi, bu yüzden çeşitli hastalıklarla karşılaştı. Tarım, takas yaptı, parayı buldu, 4 bin sene kullandı. Önce ihtiyaç için takas yaparken, sonra para için yaşamaya başladı.

Seller, ormansızlaşma nedeniyle yıkıcı hale geldi. Zararlı mikro organizmalar çoğaldı, sivrisinekler hastalık yayar hale geldi. Yabani hayvanlarla yakın temas, zoonetik hastalıkların yayılmasına neden oldu” tespitinde bulundu.

“Çevreyi en fazla bozan olaylardan birisi göçtür. Göç nedeniyle Suriyeliler Hatay’a “el ayak hastalığı denilen bir nevi suçiçeği hastalığını getirdiler. Yine burada tüberküloz hastalığını yeniden görmeye başladık. Arsuz’da bir tür tatarcık sineğinin bulaştırdığı şark çıbanı hastalığını görüyoruz. Burada söylemek isterim ki eğer Arsuz’da hava sıcaklığı küresel ısınmaya bağlı olarak 3 derece artarsa şark çıbanı hastalığı göreceli şekilde artacaktır” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Buzulların eriyeceği 30 yıl önceden belli idi. Son 100 yıl içerisinde sulak alanların yarısı kurudu. Yine son 100 yılda su kullanımı 6 kat artarak su rezervlerinin tehditkar boyut almasına neden oldu.”

***

İskenderun Çevre Derneği Başkanı Nermin Kara, İskenderun Körfezi’nin 10 yıl önce böyle olmadığını söyledi. Nermin Kara, doğayı tahrip eden unsurlara öncelikle halk tarafından karşı çıkılması gerektiğini söyleyerek Akçay Mahallesi’nden örnek verdi.

Akçay, İskenderun’un kendine özgü portakalı ile ünlü bir köyü, şimdi tüm ülkede olduğu gibi mahalle olarak anılıyor. Akçay, aynı zamanda zeytin, kayısı ve sebze memleketi… Daha önce orada var olan mermer ocağı, mevcut rezervi tükenince yeni alan açmak üzere başvuruyor. Halkın çok bilinçli davranıp, Çevre Derneğinin yakın takibi sonucunda yeni rezerv için izin alamıyor. Nermin Hanım diyor ki: “Resmî gazeteyi mesleğim gereği yakından takip ediyorum. Ama her gün maden ve mermer ocağı ihalelerini de takip etmek zorundayım. Hiç belli olmaz, bakarsınız bir anda yeni ihale açılabilir ve Akçay halkı ve bizim haklı çabalarımız yetersiz kalabilir.”

Nermin Kara’nın verdiği diğer bir örnek, Höyük Mahallesinde açılmak istenen maden ocağı üzerine. Nermin Hanım, “İskenderun Körfezi’nin kümülatif olarak daha fazla termik santral, demir haddehanesi veya havasını kirletecek başka bir yapıya tahammülü yok. Körfezin etrafı çok kirlendi, yaşam alanımız daraldı, Amanoslar yangın ve başka nedenlerle binlerce senedir yetiştirdikleri ağaçların bir kısmını kaybettiler. İşte bu nedenle halkı bilinçlendirip, yeni maden ocağı veya benzeri doğayı bozan olayların yaşanmamasını istiyoruz. Höyük Köyü de bunlardan biridir. Orada da yine halkı bilinçlendirerek Höyük’te maden arama ruhsatlarının verilmemesini sağladık. Höyük de arı, meyve ağacı ve sebze yetiştirilen bir yer. Maden ocağının neden olacağı tonlarca toza tahammülü yok” uyarısında bulunuyor.

***

CHP Genel Sekreteri Doç. Dr. Selin Sayek Böke, panelde Ocak ayı içerisinde seçildiği AKPM’den bahsederek, üye 46 ülkenin tam desteği ile insan hakları sözleşmesine ek protokol ilave ederek, “Sağlıklı çevre kullanım hakkının” insan hakları sözleşmesine ilave edilmesinden bahsetti. Yâni sağlıklı çevrede yaşamak insan hakkı oldu. Böke’nin çevre konusundaki değerli konuşmasını başka bir yazı konusu yapacağım.

AKPM, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin kısaltılmış şekli. Selin Sayek Böke, bu meclisin Sosyal İşler, Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınma Komitesi Başkanlığını yürütüyor.

unnamed-4

İskenderun Çevre Derneği Başkanı Nermin Kara

İskenderun Çevre Derneği Başkanı Nermin Kara

unnamed-3

selin sayek böke

Selin Sayek Böke

Panele katılanlar, konuşmaları ilgiyle izledi.

Panele katılanlar, konuşmaları ilgiyle izledi

iskender sayek

İskender Sayek

Doç. Dr. Abdullah Sakallı

Doç. Dr. Ali Kanatlı

Arsuz Kaymakamı Hasan Gökpınar

Arsuz Kaymakamı Hasan Gökpınar

İKLİM KRİZİ