Horoz olmak istedi ‘Topal Ördek’ oldu
Amerika’da Başkanlara seçime bir yıl kala ‘Lame duck/topal ördek’ denir.
Yani, artık sözü pek dinlenmeyen, risk almakta zorlanan, yaptığı ve karar vereceği her işte çok dikkatli olması gerektiği için mecazi olarak bu isimle bağdaştırılır! Obama, epey bir süreden beri ‘topal ördek’ olarak görev yapıyor.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey yakın bir süre önce, ilçe belediyelerini kasdederek, karar verme ve hizmet üretme yönetimindeki zorluklara değinmek için, “Bir yerde bir horoz olur!” diyerek haklı bir konuya temas etmişti!
Merhum Turgut Özal’ın belediyecilik sistemini temelden değiştiren, yeniden organize eden sistemin geçen zaman içerisinde aksaklıklara neden olduğunu iddia eden tecrübeli belediyeciler, son yıllarda sık sık önemli eleştiriler getirmeye başladılar. Dr. Güzelbey’de bunlardan biri.
Ama daha bu eleştireler mecliste tartışmaya bile açılamazken, yerel seçimlerin öne alınmasıyla şimdilik rafa kalktı.
Türkiye üç yıl arka arkaya seri seçimler dönemine giriyor. Gelecek sene yerel seçimler, 2014’te milletvekili ve 2015’te de cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Tabii son iki seçimin zamanı değiştirilmezse!..
Bundan böyle konumuz, belediyelerimize kimler önümüzdeki 5 yıl için başkanlık yapacak?
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı kim olacak?
Dr. Asım Güzelbey’in ‘Topal Ördek’ zamanı böylece başlamış oldu.
***
Asım Bey aday olur mu?
Sık sık aday olmayacağını ifade ediyor. Ama Güzelbey’i tanıyanlar için bu ifadelerin fazla bir kıymeti harbiyesi yok! Çünkü, 2009’da ikinci dönem için “Asla aday olmayacağım, istemiyorum” demişti, sonra da adaylığı son dakikada açıklandığı için ölüp ölüp dirilmişti!
***
Aslında bu soruyu daha detaylı sormak lazım!
Asım Bey aday olmak ister mi?
Kesinlikle evet!
Aday yaparlar mı?
Hiç zannetmiyorum!
Tek seçici Asım Bey’i bilinmeyen bir nedenden dolayı işaret ederse yeniden seçilebilir. Ama olasıklıklar çok zayıf.
***
Aslında AK Parti’nin adayı belli, boş yere yorum yapıyoruz, daha doğrusu mugalata yapıyoruz! Gaziantep’in tarihine yeni bir sayfa açacak, diğer şehirleri kıskandıracak bir aday üzerinde konsensüs sağlandı bile.
***
Asıl mesele Dr. Güzelbey’in nasıl gideceği!
Beyaz mendille mi gidecek, kırmızı mendille mi?
Real Madrid’in mabedi Santiago Bernabeu’da İspanyol seyirciler teknik direktörden memnun olmazlarsa, beyaz mendil sallarlar! İstenmeyen birisi için protesto amaçlı bir eylem.
Sallanan kırmızı mendil ise sevgi gösterisidir. 14 Şubat ‘Sevgililer Günü’ gibi mutlu kutlamalarda insanlar sevgilerini haykırmak için kırmızı mendil sallarlar.
***
İşte bunu söylemek istiyorum, öyle mi, böyle mi? Bence asıl önemli olan artık bu!
Yarın: CHP’nin adayı kim olmalı?
Açık kapı aranıyor!
CHP heyeti incelemelerde bulunmak amacı ile Apaydın Kampı’na gitti ama içeri alınmadılar. Kapıda kaldılar.
CHP heyeti, menfur patlamadan sonra şehit ailelerine başsağılığı ziyaretinde bulunmak üzere GATA’ya gitti. Orada da içeri kabul edilmediler. Kapıda kaldılar.
Bu durumdan anlaşılıyor ki, CHP heyetinin işi zor! Çünkü memlekette açık kapı kalmadı!
Amca-yeğen ilk 11’de!..
Türkiye-Hollanda maçını futbol oynamış yabancı bir arkadaşımla seyrettik.
Hollanda golü attıktan 10-15 dakika sonra arkadaşım dayanamadı, “Abdullah Avcı’yı tanıyorsan söyle, Hamit’i çıkarsın beni Robben’in karşısında oynatsın, eğer Hollanda’ya 5 çekmezsek kendimi asmaya söz veriyorum!” demez mi!..
Yani, bunu 3 bin kilometre öteden biz görüyoruz, Avcı 3 metreden göremiyor!
Umut, çok gayretliydi, güzel de oynadı. Ama ona gol attıran adamı, Selçuk’u, Avcı oyuna almadı. Gol kralı Burak yanında oturuyor, ama Avcı golü kim atacak diye, bizimle beraber arpacık kumrusu gibi düşünüyor!
Biraz Hamit’ten bahsetmek istiyorum.
Hamit, Bayern Münih’in oyuncusuyken, ben şaşardım bu adam nasıl Bayern’de oynuyor diye, Mourinho, onu Real Madrid’e aldı. Eh dedim içimden, adamı dünyanın bir numarası aldı, demek ki sen futbolcudan pek anlamıyorsun!
Real Madrid’de şans bulamadı. Belki, uzun süren sakatlığı onu gözden düşürdü, her neyse sonunda Galatasaray’ın oldu!
Galatasaray’da da oynadığı pek bir şey yok! Terim, onu kazanmak için kesmiyorum gibisinden bir laf etti! Avcı’da onu milli takıma aldı. Acaba, futbolu unuttu da oyanaya oynaya hatırlaması mı bekleniyor?
Takım Avcı’ya uzun dönem için teslim edildi. Önce dünya kupası elemeleri, gruptan çıkarsak dünya kupası…
Takımı gençleştir, dediler. Zaten kendisi de hep o görüşte olmuş bir futbol adamı.
O halde, neden amca-yeğeni ilk 11’de oynatıyor?
Emre’nin son kullanma tarihi doldu. Bakmayın siz Atletico Madrid’in almasına. Zaten oynatmıyorlar, sakatlığa karşı kaliteli yedek oyuncu olarak tutuyorlar Arda’nın amcasını!.. Ama milli takım öyle mi?
Abdullah Avcı’ya kesinlikle karşı değilim. Para avcısı Hiddink’e on basar! Milli Takımı mutlaka bizden birine vermeliydik, nitekim öyle de oldu. Ama bana sorarsanız, ben takımı bizim Hikmet Hoca’ya teslim ederdim. Zor koşullarda, yoktan var eden adam, kimbilir, milli takımın sunduğu olanaklarla neler yapardı?
Solovenya’ya karşı eminim Selçuk’u, Burak’ı, Hamit’in yerine Gökhan’ı oynatacaktır.
İnatçı olmaması iyi bir meziyet. Fatih Terim olsaydı, kendi oynardı, ama gazeteler yazdı diye Selçuk’u kesin oynatmazdı!
İstikrar için destekleyeceğiz.