Tahılda bir dünya kenti

YAYINLAMA: 25 Eylül 2012 / 20.00 | GÜNCELLEME: 25 Eylül 2012 / 20.00

Türkiye’nin en büyük makarna üreticisi ili olmamız nedeniyle durum buğdayına merakım var.

USDA GAIN’in Mayıs ayı tahminlerine göre, Türkiye’nin 17.5 milyon ton buğday, 7 milyon ton arpa, 4.2 milyon ton mısır, 750 bin ton pirinç üretmesi bekleniyor. Hayvancılıkta teşvik edilen yatırımlar nedeniyle de yüksek proteinli tahıla büyük ihtiyacın olduğu raporda vurgulanıyor.

 

Durum buğdayının Gaziantep’te bol ve kaliteli, Şanlıurfa’da yüzde 10 ürün azalması ve süne problemi geçen senelere göre hasatta olumsuzluk yaratıyor.

Durum buğday için beklenti, 1.7 milyon ton.

Buğday fiyatları dünya genelinde yüzde 10-15 artarken Türkiye’de daha hızlı yükseldi.

Durum buğdayı, Doğu malı 730-750 TL, Konya ise 687-700 TL arasında seyrediyor.

İhracatçılar için uygun olmayan bir fiyat.

 

OBA, TAT ve Arbel Meksika’dan ihraç kaydıyla 50 bin ton uygun fiyata durum buğdayı ithal ediyor.

USDA GAIN fiyatın 370 Dolar olduğunu da raporuna eklemiş. Yani 666 TL.

Bu sektörde, dünyanın en büyük un ihracatçısı olduğumuzu da eklemeye bilmem gerek var mı?

 

Bunları hala Gaziantep’in bir tarım ve tarım ticareti kenti olmadığını söyleyenlere/bilmeyenlere karşın yazıyorum.

Bir de önemli bir not eklemeliyim.

Gaziantep’te çok büyük bir sektör şirketinin sırf nedense performans peşinde olduğu, çok ucuz çalıştığı için piyasayı olumsuz etkilediği, kötü rekabet yaptığı iddia ediliyor.

 

Dünyanın en büyük tahıl ajanslarının raporlarında Gaziantep ismi çok sık geçiyor. Gaziantep gerçekten çok önemli bir merkez. Bu vasfını da sürekli ilerletiyor.

 

 

 

Polyanna Başkan…

 

Bir Birlik Koordinatör Başkanı kendisini ziyarete gelen siyasi parti yöneticilerine, Suriye olayları nedeniyle, “İhracatımız kesinlikle olumsuz etkilenmedi” diyor.

 

Tuhaf bir yorum, garip bir açıklama!

Suriye ile karşılıklı ticaretimiz sıfırlandı. Bunun rakamsal olarak hiç bir önemi yok!

Ortadoğu ülkelerine Suriye’den geçiş olmadığı için alternatif yollardan yapılan ihracatın uzun zaman alması, navlundaki artış rekabeti olumsuz etkiliyor. Ama bunun da önemi yok!

 

Birlik Koordinator Başkanı’na göre yurtdışına ‘mal’ satarsanız, bunun adı ihracat, ama döviz karşılığı ‘hizmet’ satarsanız, bunun adı başka bir şey! Çünkü birliğin kayıtlarında ‘hizmet’ sektörünün kaydı yok!

Düşünce bu olunca da, “Her şey güllük gülistanlık, sorunsuz ihracat yapıyoruz, yıl sonu hedeflerini tutturacağız, münafıklara inanmayın, kestane kebap Ankara’dan acele ‘aferinli’ cevap” denmek isteniyor herhalde.

 

Amaç ve azim, kaydı hayat şartı ile koltuğu bırakmamak olursa, Suriye politikasının getirdiği tüm olumsuzlukları görmezden gelirsiniz.

Bütün bölge perişan, işadamları kaygılı, ne olacak bu işin sonu beklentisi içindeyken, ‘Polyannacılık’ oynamanın hiç bir yararı olmadığı gibi kimseyi de inandıramazsınız.

 

 

Bana iyi gelmiyor!

 

Cemal Kadoğlu’nun şirketi ‘Kadoil’ televizyonlara bol reklam veriyor. Bütün maçlara arzı endam eden reklam hareketli değil, ‘slide’ yani donuk reklam.

 

Reklam sloganını anlayamadım, şifreliyse çözemedim! Sorayım dedim, Cemal Kadoğlu, sürekli Irak’ta bulunduğu için görüşemedik.

Reklamda ,“Kadoil size de iyi gelecek” deniyor.

Yani, Cemal Kadoğlu’na iyi gelen şey, bizede mi iyi gelmesi bekleniyor?

Pahalıydı, önceki gün daha da pahalandı, yani en azından bana iyi gelmiyor! Kime iyi geliyor acaba?

 

 

 

Gaziantepspor

 

Daha hiç puanımız yokken yazmıştım, Gaziantepspor taş gibi bir takım ve başında Türkiye’nin en yetenekli hocalarından birisi bulunuyor diye.

 

Kasımpaşa maçından sonra yazmak içime sinmedi.

Maçın uzatma dakikalarında atılan 2 golü saymıyorum bile… O maçın hakkı en azından beraberlikti. Ama farklı mağlup olduk. Hiç önemli değil.

 

Gaziantepspor, Beşiktaş karşısında önemli bir sınav verdi.

Zevkli geçen, 5 golün atıldığı bu maç haftanın en çok konuşulan maçı oldu.

Nedense hep Beşiktaş’tan söz edildi, ilk devre iyi oynadı, ikinci devre Gaziantepspor oynadı gibi bizi hafife alan kritikler yayınlandı.

 

İşin doğrusu, Hikmet Karaman, Samet Aybaba’yı futbol bilgisiyle nakavt etti.

Hikmet Hoca, oyunu çok iyi okuyor. Devre arası konuşmalarını ve taktik değişikliklerini de tecrübesiyle çok iyi yapıyor. Yani, Beşiktaş ilk yarı iyi oynadı ama ikinci yarı bulmaları gereken golü bulamadıkları için iyi oynayamadı…

Geçin bunları!

Beşiktaşı oynatmayan Hikmet Hocanın taktikleri.

İddia ediyorum, Hikmet Karaman, Beşiktaş’ın başında olsaydı, skor çok değişik olurdu. Tıpkı, Milli Takım’ın da başında olsaydı, Hollanda yenilgisi olmazdı.

 

Lig fikstürünün çok aleyhimize olmasına rağmen Gaziantep’in beşinci hafta sonunda 6 puanı var. İyi gidiyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

 

Tahılda bir dünya kenti