Sonu nereye varır acaba?
Başbakan Erdoğan siyasi kariyerinin en önemli riskini alıyor.
BDP’li 9 Milletvekili ile Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk’un dokunulmazlığı kaldırılacak, büyük ihtimalle 1994 yılında DEP’li milletvekilleri gibi tutuklanacaklar!
Erdoğan dün son derece sertti. Grubunu meclis yerine AK Parti binasında topladı ve tavrını net bir şekilde ortaya koydu:
"Parlamento bu konuda gerekli dersi vermelidir. Eğer bu dersi vermezsek ne millet ne de Allah bizi affetmez."
Son cümlesinde de ne kadar kararlı olduğu anlaşılıyordu:
“Bizden aykırı düşünenlerin bizimle yola devam etmesi mümkün değildir!”
***
Fezlekelerin meclise gelmesiyle siyasi hayatımızın belki de en önemli merhalesi başlayacak.
Dokunulmazlıkların kaldırılması ile bazı Kürt milletvekillerinin tutuklanması, diğerlerinin de haliyle kapı dışarı edilmesinin siyasi sonuçlarının büyük olaylara neden olacağını kestirmek için kahin olmaya gerek yok!
***
Dokunulmazlıkların kaldırılmasına alenen ilk direnen AK Parti Milletvekillerinden biri Galip Ensarioğlu oldu.
Toplantı öncesinde Genel Başkana yakın isimlerden gelen telkinlere rağmen Ensarioğlu, “Ben görüşümden dönmem. Kucaklaşmanın bedelini sandıkta ödesinler, dokunulmazlıkların kaldırılmasına oy vermem” dedi.
Diğer Güneydoğu Anadolu milletvekillerinin de dokunulmazlıkların kalkması için çok ağır baskı altında kalacak olmalarına rağmen ‘Evet’ oyu vereceklerini tahmin etmiyorum.
***
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün tutumu da hayati rol oynayacak. Kararı onaylayacak mı, tekrar görüşülmesi için geri gönderip ‘erken final’e imza mı atacak?
Gül’ün diğer yasaları kısa zamanda onayladığı gibi bu yasayı da hemen onaylayacağını beklemenin yanlış olacağını düşünüyorum. Çünkü, bu konuda Erdoğan’la aynı fikirde olmadığını daha önce açıklamıştı.
Ancak genel teamül, Gül’ün imzalayacağıdır!
Ben böyle düşünmüyorum, çok büyük sıkıntıların çıkacağını tahmin ediyorum.
***
Olay benim gözümde çok büyüyor. Sanki dünyanın sonu gelmiş gibi, geri dönüşü olmayan huzursuzluklara gebe olduğumuzu hissediyorum.
Acaba Erdoğan, buna neden gerek gördü, bunu anlayamıyorum. Tıpkı, Suriye meselesini anlayamadığım gibi…
Ulusu her gün başka bir sorunla tedirginliğe sevketmenin bir açıklaması mutlaka olmalı, ama ben kestiremiyorum.
Putin’in Türkiye ziyareti
Putin’in Türkiye ziyaretini olumlu değerlendiremiyorum.
Putin, kendinden son derece emin, mağrur, çabuk karar verebilen ve eski KGB’li olması nedeniyle hislerini belli etmeyen bir lider.
Putin için Türkiye resmi ziyareti iki gün olarak planlanmıştı. Daha sonra bir gün olarak değiştirildi, ama neticede yarım gün, sanki bir çalışma ziyareti gibi gerçekleşti.
Diplomaside bu zaman süreci çok önemlidir, mesaj içerir.
***
Enerjide Rusya’ya bağımlı bir ülke haline geldik. Elektrik üretiminde, ısınmada, sanayide kullanılan doğalgazın en önemli tedarikçisi. Bağımlılığımız yüzde 67’den yüzde 46’ya geriledi, ama rakam ortada, bir ihtilaf halinde olabilecekleri düşünün…
Rusya’dan yılda 3.5 milyon turist geliyor ve iyi para harcıyorlar. “Üzülmeyin canım biz de size turizmde bağımlıyız!” diyerek de hafiften dalga geçiyorlar.
Rusya’da müteahhitlerimiz var, çok da başarılılar. Ellerindeki taahhütlerin 10 milyar doları aştığı biliniyor.
Rusya, önemli meyve ve taze sebze pazarımız.
Yani Ruslar, Almanlar’dan sonra dünyadaki en önemli ticaret partnerimiz.
2012 yılının Ocak-Temmuz döneminde Rusya’ya 3 milyar 741 milyon dolarlık ihracat yaparken, aynı dönemde 15 milyar 113 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirmişiz. Bu sene 150 milyar dolar ihracat yapıp, yalnız 68 milyar dolarlık enerji ithalatı yapan bir ülkenin iflah olması mükün mü?
Konuyu saptırmadan, demek istediğim Ruslar’la bu durum pek iyi değil.
Patriotlar konusunda önce, buna ne gerek var, Suriye size saldırmaz ki, dediler.
Erdoğan sert bir yanıt verdi: “Türkiye’yi nasıl savunacağımızı size mi soracağız?”
Bu kez, patriotların çok demode olduğunu, kendilerinde daha iyisinin bulunduğunu söylediler. Erdoğan bunu duymamışlıktan gelince bu sefer dillerinin altındaki baklayı çıkardılar:
“Çehov’un eserlerinde duvarda duran tüfek, piyesin sonunda mutlaka patlar!”
Ne demek oluyor bu?
Demek istedikleri, Suriye’den sonra sıra İran’a gelecek. İran’dan sonra da Kafkasya ve Rusya!..
Bence Putin çok zeki bir lider ve de iyi bir istihbaratçı…
Zeki Samlı
Vefatını Hürriyet Gazetesi’ndeki ‘Teşekkür’ ilanından öğrendim.
Belli bir yaş grubunun onu tanımaması imkansız. Gaziantep’te en temiz, düzgün ve zengin kırtasiye dükkanı onundu. Sonra Ankara’ya yerleşti, Ankara’nın da en iyisi oldu.
Kibar ve titiz bir insandı.
Allah rahmet eylesin, ailesine içten taziyelerimi sunarım.