Uzun aşçı şapkalı rektör!
Gaziantep, Suriye sınırında çok tehlikeli gelişmelere maruz kalıyor.
Şu sıralarda savunmamızı desteklemek için NATO’dan gelen patriotlar da tehlikenin ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor.
Gaziantep ekonomisi bütün bu olanlardan olumsuz etkileniyor.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Gaziantep ve Hatay’da gerçekleştirdiği saha çalışmalarıyla, Suriye krizinin ekonomimiz üzerindeki etkileri üzerine bir rapor hazırlamış.
Raporu okurken insanın ister istemez kafasına, “Bizim üniversitemiz daha eski, daha deneyimli, daha büyük olmasına rağmen neden böylesine hayati bir konuda çalışma yapmıyor” sorusu takılıyor.
Gazeteniz Sabah önceki bunu manşetine taşıdı ve GAÜN’ü eleştirdi.
Üniversitemizin sempatik genel sekreteri Ercan Bey bir arkadaşımız aracılığı ile “Yanıt hazırlıyoruz” mesajını göndermiş.
Memnun oluruz, bizim üniversitemiz bu konuda ne düşünüyor, çalışması var mı bilmek isteriz. GAÜN’ün var ise tespit ve önerilerini Gaziantepliler’e duyurmak, paylaşmak zaten bizim görevimiz.
Aslında GAÜN’ün bir başka önemli bir çalışmayı daha yapmasını beklerdim. Irak’la ilişkilerimiz pamuk ipliği üzerinde seyrediyor.
Gaziantep, geçen sene yaptığı 5 milyar dolarlık (TİM’e göre $ 4,928,967,610) ihracatın yüzde 37.5’ini (TİM’e göre $ 1,839,938,085) Irak’a yaptı. Bu yıl onbir ayda bu oran yüzde 41 oldu. Sürekli artıyor.
Gaziantep’in ihracatında bu kadar hayati bir yeri olan Irak Kürdistan Bölgesi Pazarı ve bu bölgeye/ülkeye olan ihracatımızın sorunları ile geliştirilmesine yönelik GAÜN’ün çalışması var mı?
Varsa neden açıklanmıyor?
Suriye ve Irak ile ekonomik ilişkileri bütün dünyanın Gaziantep Üniversitesi’nin bilimsel çalışmalarından öğrenmesi gerekmez miydi?
Aslında siyasi gelişmeleri de buna katmamız gerekir ama bilinen nedenlerden dolayı tarafsız olunamayacağı için yapılamayacağını kabul etmesem de biliyorum.
Ne diyelim, acaba üniversite yönetimi iç çekişmelerden ve giden/gelen seçim sonuçlarından yorgun düştüğü, zaman bulamadığı için mi böyle konularla ilgilenemedi?
Artık seçim bitti, en azından dört sene var (zaten son 4 sene) biran önce toparlanıp bölge sorunlarına saha çalışmaları yapıp bilimsel raporlarla ışık tutmaya başlasa ne iyi olur!
Rektör Bey’in hesap edemediğini ben ona hatırlatayım: Kafasında uzun aşçı şapkası börek açan rektörün resmini ancak yerel medya haber yapar. Ama sözünü ettiğim raporlar hazırlanırsa, aynı rektörü kravatıyla dünya medyası haber yapar.
Tercih onun.
7 sene rötarlı Türkiye İnovasyon Haftası!
Türkiye İhracatçılar Meclisi, 6–8 Aralık tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde ‘Türkiye İnovasyon Haftası’nı organize etti. Yıl 2012/Aralık.
Açılış konuşmasını Başbakan Erdoğan yaptı, Türk markalarının dünyanın her yerinde tanınır hale geldiğini vurguladı.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz da hafta kapsamında, Türkiye’nin iddialı hedefleri olan bir ülke olduğunu belirterek, bilgiye ve insana dayanan bilgi ve insan tabanlı bir ekonomi inşa etmek durumunda olunması gerektiğini kaydetti.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, inovasyonun yaratacağı farkındalık ile büyük bir çıkışa geçeceklerini, “Yürümek de koşmak da bize yetmiyor, artık uçma zamanı” dedi.
“Uçmak için gereken kanatlar da inovasyondur” iddiasında bulundu.
Toplantıya katılan yerli ve yabancı önemli bilim adamları, değerli yöneticiler Ar-Ge’den Ür-Ge’den sözederek, markalaşmayı vurguladılar, inovasyonun önemini katılımcılara anlattılar.
Güzel ve tarihi bir toplantıya 10 binden fazla katılım oldu, herkes memnun ayrıldı.
Şubat 2006’da, yani bundan 7 sene önce, Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer, “İnovasyon Vadisi Gaziantep” projesi ile ortaya koyduğu değerler bir-iki gündür İstanbul’da Kongre Merkezi’nde tekrarlanıyor. İnanmayan açar GSO’nun inovasyon projesine ait yayınları okur!
Koçer, Ekonomist dergisine verdiği röportajda, ‘Gaziantep’te yatırımlar sürüyor mu?’ sorusunu şöyle yanıtlamış:
“Evet ama farklı alanlara kaymaya başladı. Burası sanayide her yıl Türkiye ortalamasının iki katı büyüyen bir şehirdi. Son aylarda sanayiden ziyade konut, otel, yaşam merkezleri, alışveriş merkezleri tarzında hizmet yatırımları ön plana çıkmaya başladı. Sanayicinin kalifiye eleman sıkıntısı var. İnsanlarımızın çeşitli eğilim yöntemleriyle mesleklerinde kalifiye edilmeleri gerekiyor. Bu sistemin Türkiye çapında başlaması gerekiyor.”
Bu sözler 7 sene evvel söylenmiş. Aynen tutmuş.
Koçer, o zaman “İnovasyon Gaziantep’dir” diyordu. Bugün de TİM Başkanı Büyükekşi, “İnovasyon Türkiye’dir” diyor.
Herhalde duymamış olsa gerek, Koçer’in “Sanayicimize ‘Yenilmeyin, yenilenin’ çağrısı yaptık. Ar-Ge yapın, ürün geliştirin dedik” dediğini duysaydı, eminim aynısını bugün tekrar ederdi!
Sezar, sizlere ömür çoktan öldü ama ‘Hakkı’ baki!..
MU Cluj’u neden yenmedi?
Galatasaray, Avrupa’nın en iyi 16 takımı arasına girerek, Şampiyonlar Ligi’nde futbol zevk ve heyecanımızı uzun yıllar sonra Mart ayına taşıdı.
Bence Galatasaray, grubunun en iyi takımlarından biriydi..
Galatasaray’ın Manchester’de 1-0 yenildiği maçta hakem penaltıları verseydi, Sarı Kırmızılılar grup birincisi bile olabilirdi.
İkisi deplasmanda, son üç maçını kazanan Galatasaray, 20 Aralık’taki kura çekiminde biraz şanslı olabilirse Nisan’ı, hatta Mayıs’ı bile görebilir.
***
Grubun son hafta maçında Manchester United’ın Old Trafford’da Cluj’u rahat yenmesi gerekmez miydi?
Ama kasıtlı olarak yenmediler!
Bunun kesin nedeni, İstanbul’da taşkınlık yapan, ünlü yorumcu Erman Toroğlu’nun ‘hayvanlar’ dediği Galatasaray seyircisini cezalandırmak!
Bu, yönetim kurulunun veya Sir Alex Ferguson’un kararı ile olmaz! Kendiliğinden oluşur böyle şeyler, sessiz sedasiz!
İstanbul’da bize kötü davranan Galatarasary seyircisini neden sevindirelim ki demişlerdir!
***
Araplar’ın su gibi para akıttıkları Manchester City ile Putin’in manevi evladı, dünyanın en zengin adamlarından birisi olan oligarg Roman Abromoviç’in takımı Chelsea ikinci tura çıkamadı. Fatih Terim ve ekibi büyük bir başarıya imza attı.
***
Birkaç cümlede de Burak Yılmaz için…
Trabzon’dan 5 milyon Euro’ya gelen Burak’ın değeri 20 milyon Euro’yu buldu. Eğer Galatasaray Nisan’ı bulursa bu miktar rahat 30 milyona çıkar. Mayıs olursa 50 milyon Euro!..
Burak, Şampiyonlar Ligi’nde nefis gollar attı, önemli takımların transfer listesine girdi. Bunu ben söylemiyorum, UEFA’nın sitesinde okudum.
İstikrarlı giderse Türkiye çok önemli bir yıldız kazanıyor.
İspanyol spor yazarları Burak'ın Avrupa'nın en iyi kafa golü atan futbolcusu olduğunu iddia ediyorlar.
Boyu posu, yapısı, yer tutuşu ve yeteneği ile hep özlemini duyduğumuz bir golcü geliyor…