Bayazhan’ın hazin hikayesi.. (2)

YAYINLAMA: 24 Aralık 2012 / 18.00 | GÜNCELLEME: 24 Aralık 2012 / 18.00

Dünkü Bayazhan yazısının özeti Gaziantep’te yerel bir gazetenin manşetten verdiği vahim iddialarla ilgili bir yorumdu.

Yalnız Türkiye’nin değil, belki de dünyanın en güzel ‘yaşam alanı’ Bayazhan’ın, birkaç kuruş uğruna, belli ki işletmecilik nosyonuna sahip olmayanların, bu muhteşem ambiansa, tarihe ve kültüre yaptıkları haksızlığı irdeliyordu.

Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey’in, bana göre Zeugma Müzesi’nden sonra en önemli başarısı Bayazhan’dır.

Çünkü, Gaziantep’e gelen yabancıların, gastronomi dışında akıllarında kalan en önemli iki şey, Zeugma Müzesi ve Bayazhan!

                                                                              ***

Yazı üzerine o kadar çok telefon geldi ki, yazımın konusunu saptırmamak için çok kısa değinmekle yetineceğim.

Söylenenler özetle, Dr. Güzelbey’in pratisyen Dr. Tamer’e verdiği Bayazhan, yine Asım Bey’in verdiği günde 1500-2000 poliklinik yapan ‘İnayet Topçuoğlu Tıp Merkezi’nin yanında lafı bile olmazmış! Keza verilen ‘Yaşam Hastanesi’ ve varsa, bilinmeyen diğerleri...

Dr. Güzelbey’in, pratisyen Dr. Tamer’e verdikleri’ konusunu Asım Bey’in bir atasözüne vurgusu ile sonlandıralım:

Kesme eşeğin kuyruğunu kimi kısa der kimi uzun…

                                                                              ***

Bayazhan’ın işletmesi 10 yıllığına, peşin bir milyon liraya (Emin olmamakla birlikte KDV dahil tahmin ediyorum) verilmiş. Yani, aylığı 7 bin lira artı KDV’ye geliyor.

Yerel gazetenin iddiasına göre burası aylık en az 200 bin lira kazanıyormuş. Yine iddiaya göre vergi ve KDV ödemesinde de sorun varmış. Arkadaşın söylediğine göre vergi incelemesi de başlamış. Zaten kendisi de TBMM Dilekçe Komisyonu’na, Cumhurbaşkanı’na bizzat şikayette bulunmuş. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e, Asım Bey’in arkadaşı olduğu için önce dilekçe göndermenin anlamsız olacağını düşünmüş ama ikna olduğu için ona da göndermiş. Haklı olduğundan emin, gün be gün gelişmeleri bekliyormuş!

                                                                              ***

Gelelim beni üzen asıl konumuza...

Asım Bey’e sitemim “Neden burayı işletmeci olmadığı her halinden belli, bir pratisyen doktora veriyorsun?” idi. Tamam, belediyenin bütün hastanelerini ona ver, adam doktor, anlarım, ama dünya güzeli Bayazhan olur mu?

Belediye Başkanı’nın kendince haklı nedenleri var. Şöyle diyor:

Bayazhan’la ilgili yaşadığımız süreci bir bilsen, bana hak verirsin. O zaman bu restorasyon işleri yeni başlamış, hiç kimse bu boyuta geleceğine ihtimal bile vermiyor. Ancak biz hem restorasyon yapıyor, hem de ne fonksiyon vereceğimizi düşünüyorduk. Böyle bir mekan için ilk aklımıza Çağdaş geldi. Burayı Çağdaş’a teklif etmekten öte, adeta yalvardık alması için. Ancak "Abi, Hacı istemiyor " diye Burhan hiç yanaşmadı. (Burhan’ın kendi lokantası dışında iştigal alanı çok değişik! Teklifi kabul etmesi mümkün değil!)

Gülluoğlu’na teklif ettik. Yok, dedi!

Birçok yatırımcıyı davet ettik. Develi Restorant Arif Develi, Ziya Şark Sofrası, Sahan vs. Hepsi yok dedi.

Sonuçta biz burayı açık ihaleye çıktık ve 10 yıllık kirasını peşin istedik. 4 doktor konsorsiyumunun dışında hiç kimse ihaleye girmedi. Benim insanları zorla ihaleye sokmak gibi bir yetkimin olmadığını tahmin edersiniz.

İhale mevzuatında elin kolun bağlı. İstediğine verme veya ondan alıp başkasına verme gibi bir imkan da yok.

 

Asım Bey’in söyledikleri böyle!

Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine…

 


 

Hüso AYM kararını bekliyor!..

 

18.5.2004 günlü, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 16. maddesinin ‘Üst üste iki dönem başkanlık yapmış olanlar, iki dönem geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler’ hükmüne göre yeniden başkan seçilmeleri mümkün değil ama bu kanun maddesine yapılan itirazı Anayasa Mahkemesi 27 Aralık’ta esastan görüşüp, maddenin Anayasa’ya aykırı olup olmadığına karar  verecek.

                                                                              ***

Anayasa Mahkemesi tarihi bir kararın arifesinde. Çünkü, itiraz reddedilirse, TOBB’un hali hazırdaki yönetici sıfatını taşıyan üyeleri, iki sene geçmeden aday olamayacaklar. Bu da, TOBB’un yüzde sekseni değişiyor anlamına geliyor.

                                                                              ***

Ama ortada mizahi komik bir durum var!

Anayasa Mahkemesi’ne bu itirazı kim yaptı, belli değil! Kimse üzerine alınmıyor!

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu çok rahat!

Sürekli gülümsüyor. Oysa topun ağzında! Ama umurunda değil gibi davranıyor.

Gaziantep’te de durum farklı değil.

GSO rahat. Adil Konukoğlu zaten Koçer’in milletvekili seçilmesi ile boşalan görevi arada üstlenmişti. Çok yeni haliyle göreve devam edecek. Meclis Başkanı Abdülkadir Konukoğlu ise ayrılacağını çoktan ilan etmişti. Yerine seçilecek de zaten belli.

GTO’da rahat.

Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, “Anayasa Mahkemesi’ne gidildi mi bilmiyorum. İlgilenmiyorum da!” diyor!

                                                                              ***

Kabak Hüso’nun başına patlayacak!

Hüso, kim mi? Çaycı!

Kara kara düşünüyor, Anayasa Mahkemesi itirazı reddetti mi ayvayı yedi! Ona da yol gözükecek!

Yani, bütün mesele Hüso kalsın mı gitsin mi meselesi, başka bir şey değil!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bayazhan’ın hazin hikayesi.. (2)