Galatasaray ve Gaziantepspor
Futbolla biraz ilgilenenler geçen haftadan beri Şampiyonlar Ligi’ndeki Real Madrid-Galatasaray maçına kilitlenmişlerdi.
Galatasaray, Barnebau’daki maçı 3-0 kaybetti!
Ama bence bu dev maçın asıl kazananı Galatasaray ve Türkiye oldu.
Bu hafta Şampiyonlar Ligi’nde 4 maç oynandı.
Fransızlar’ın İbrahimoviç ve Beckham’lı PSG’si ile dünyanın en iyi takımlarının başında gelen Messi’li Barcelona, Kupa’nın kesin favorilerinden Almanlar’ın Bayern München’i ile İtalyanlar’ın Juventus’u ve yine Almanlar’ın Borossia Dortmund’u ile İspanyollar’ın Malaga’sı.
Bütün bu dehşet maçların hepsini Galatasaray gölgeledi. Bütün Avrupa, Galatasaray ile yattı Real Madrid ile kalktı!
İspanyollar ve Avrupa, Galatasaray’ın ilk onbirini ezberden sayacak hale geldi. ‘İmparator’ lakablı Fatih Terim’in adını zaten futbolla ilgili Avrupa’da herkes biliyor.
Nasıl ve neden böyle oldu, 10 gündür Avrupa’da ve dünyada milyarlarca dolara yapılamayacak ülke reklamını bedava yapıyoruz, üzerinde tartışılacak ayrı bir yazı konusu.
Ama futbol böyle bir şey işte.
Cumhurbaşkanı Gül de, Başbakan Erdoğan da, Avrupa’nın hemen bütün liderleri ve akla gelebilecek önemli insanları, Çarşamba günü akşamı oturdular televizyonlarının karşısına ve Galatasaray-Real Madrid maçını seyrettiler. Her ülkenin farklı yorumcuları Galatasaray’ı ve Türkiye’yi anlattı.
Maçın yorumuna girmeyeceğim ama Galatasaray hakem kurbanı oldu! Yediği ikinci golde Benzema ofsayttı. Khedira'nın ikinci kez elle oynadığı pozisyon penaltıydı.
Maçın hakemi Norveçli Moen, ceza sahasında Burak’ın ayağına basan Sergio Ramos’a sarı kart gösterip penaltı vereceğine, yere düşen Burak’a, hakemi aldattığı gerekçesi ile sarı kart gösterip maçı resmen katletti! Ama futbolun içinde bunlar da var, onun için de futbol milyonların sevgilisi!
Galatasaray’ı 350 milyon dolar borç ve pejmürde bir halde başkan Adnan Polat’tan alan yeni başkan Ünal Aysal, takımı adeta baştan yarattı. Geçen sene şampiyon olan sarı kırmızılılar, bu sezon dünyanın sayılı futbolcularını transfer etti, Avrupa’nın en iyi 8 takımı arasına girdi, borcu 200 milyon dolara indirdi ve kasasını parayla doldurdu.
Yani, bir başkan batırdı, diğer başkan takımı uçurdu.Ünal Aysal’ın vizyonu ve yönetme becerisi fark yarattı.
Gelelim Gaziantepspor’a…
Bu sezon neredeyse küme düşecekti ama son iki önemli maçı kazanınca, tehlikeli bölgeden şimdilik uzaklaştık.
Ama para sorunu, yani en büyük sorun tüm vehameti ile devam ediyor!
Gaziantepspor Teknik Direktörü Bülent Uygun gazetelere demeç vermiş: “Sanko’nun patronu Abdülkadir Ağabey’den yardım bekliyoruz!”
Öyle ya, herkes kendinde ne varsa onu vermeli! Aklı olan aklını, parası olan da parasını!..
Kızmak yok!
Bülent Uygun, samimiyetle takımını kurtarmak için finans istiyor! Ona bir sözüm yok!
Ama, şöyle denebilir mi?
Biz akıllı insanlarız, Gaziantep’in futbol takımını yönetiyoruz. Diğerleri de para versin!
Biz aklımızı koyuyoruz, diğerleri de parasını koysun!
Galatasaray böyle mi yaptı?
Ünal Aysal, ben aklımı koyuyorum, İstanbul’un zenginleri de parasını koysun, bu takımı yönetelim mi, dedi?
Avrupa’da böyle bir şey söylesen, böyle bir demeç versen, seni ciddiye alan kimse olmaz!
Olanaklar belli, takımın geliri belli, giderler belli, herşey belli…
O halde, ben bu takımı yönetirim diye soyunanların hiç bir şikayete hakkı olmaması gerekir! Bu görev zorla verilmiyor, alan zorla alıyor!
Sonra, Abdülkadir Ağabey para versin deniyor!
Tamam versin, para Abdülkadir Konukoğlu’nun, verirse verir.
Ben, ilkelerden söz ediyorum. Doğrusu budur!
Abdülkadir Konukoğlu’da bu kulübün başkanlığını yaptı. Ama kimseden para istemedi, kendi cebinden 10 milyon dolardan fazla para verdi.
Gaziantep Valisi Erdal Ata, futbolcuları motive edebilmek için kişisel gayreti ile para topladı ve götürdü Bülent Uygun’a teslim etti. Faydası da oldu.
Tamam oldu da, profesyonel bir futbol takımının yönetimine uygun bir davranış mıdır bu?
Yapılanı eleştirmek için yazmıyorum, ama örneğin İstanbullu işadamları aralarında para toplasalar da götürüp Fatih Terim’e vereseler… Düşüncesi bile komik!
Gaziantepspor sanki ikinci veya üçüncü sınıf bir takımmış gibi muamele görmesine çok üzülüyorum, bunu vurgulamak istiyorum.
Bu hep böyle mi sürecek?
Gaziantepspor maçlarını hep boş gibi görünen tribünlere mi oyanayacak?
Lig de tutunabilmek için zenginlerin eline mi bakacak?
Umutsuz bir vaka ile karşı karşıyayız galiba…