Fatih Terim olayı
Fatih Terim olayı çok önemli.
Terim’in şımarıklığı veya agresifliği olarak değerlendirirseniz fena halde yanılırsınız!
Olan bitenin temelinde rekabet, hırs ve para var! Kısaca dünyamızın şifresi olan, liberal egemenlik diyebilirsiniz!
Önce Avrupa’dan başlayalım, sonra Türkiye’ye gelelim.
Futbol hemen bütün dünyaya hükmeden dev bir endüstri.
Avrupa’da bu endüstrinin yaklaşık 30 milyar dolara yaklaştığı tahmin ediliyor. En büyük organizasyon ise yıllık geliri 500 milyon Euro büyüklüğe ulaşan Şampiyonlar Ligi.
Avrupalı bütün ülkeler ve takımları bu organizasyonda yer almak için inanılmaz fedakarlıklara katlanıyorlar, büyük riskler alıyorlar.
Çünkü katılımcılara, başarı oranlarına göre büyük paralar ödeniyor, futbol turizmi ülkelere önemli gelir sağlıyor, medya ülkelerin sürekli reklamını yapıyor, futbol şahsiyetleri politikacıların bile önüne geçiyor.
Bu dev endüstrinin gelirini artırmak da futbolun patronu UEFA’ya düşüyor.
Geliri artırmak için rekabeti ve heyecanı en üst seviyede tutmak gerekiyor.
Şimdi, bu sene Mayıs ayında oynanacak olan finali, söz gelimi, Galatasaray-Porto oynarsa mı heyecan doruğa ulaşır ve gelir artar, yoksa Real Madrid-Barcelona mı?
Diyebilirsiniz ki, futbol bu, kim başarılı olursa finali onlar oynar!
Hayır öyle olmuyor!
UEFA için başarı kriteri, finansal büyüklük.
Kriter bu olunca, Galatasaray’ın şansı azalıyor. Barnebau’da oynanan Real-Madrid maçında Galatasaray’ın 2 net penaltısı verilmedi. Verilmez de!
İşte böyle böyle Sarı Kırmızılılar’ın popülaritesi artınca, gelecek senelerde şansı da yükselecektir.
Gelelim Türkiye’ye…
Galatasaray geçen sene şampiyon oldu. Bu sene de 4 puan önde, şampiyonluğun en büyük adayı…
Her sene aynı takım şampiyon olursa, lig heyecanını kaybedebilir, rekabet zaafa uğrar. Bunu asgaride tutmak için federasyon, hakemleri vasıtasıyla dengeleri korumak ihtiyacını duyuyor. Aynı UEFA’nın yaptığı gibi!
Terim olayında bir başka önemli faktör de, futbol arenasına yeni çıkan Galatarasay Başkanı Ünal Aysal’ın cinliği!..
Fatih Terim; kariyeriyle, karizmasıyla ve bu sektördeki liderliği ile ülke futbolunun bir numaralı ismi.
Aysal, Terim’in Galatasaray markasının bile önüne geçtiğini farzederek pusu kuruyor!
2 sene önce takımı aldığında borç diz boyu, başarı sıfır, kulübün geleceği sisliydi!
Bir finans sihirbazı olan Aysal, kulübün gelirini önemli ölçüde artırdı, borçlarını ödenebilir seviyeye getirdi, önemli transferlere olanak sağladı ve geçen sezonun şampiyonlukla bitirilmesinde büyük katkısı oldu.
Sonra ne mi oldu?
Madem ben bu kulübün bir numarasıyım, o halde gerçekte de böyle olmalı diye şovalyeliğini askıya astı, pusu kurmaya başladı.
İşte, geçen hafta sonu bütün bu olup bitene Fatih Terim herkesin anlayacağı dilden cevap verdi.
Ne mi olur?
Fatih Terim, kimsenin kendi karizması üzerinden gösteri yapmasına izin vermez!