Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD'nin Türkiye'nin Suriye ile ilgili taleplerini göz önünde bulundurmaya hazır olmadığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan dün TBMM açılışında yaptığı konuşmada Suriye'deki güvenli bölge planıyla ilgili şöyle konuşmuştu:
"Bölgeyi terör örgütünün işgalinden kurtardıktan sonra uluslararası alacağımız destekle bu projeyi (güvenli bölge) başlatacağız.
"Birlikte çalışma imkanlarını zorlarız (ABD ile) ama mümkün değilse kendi yolumuzu açarız. Nitekim şu anda açmaya başladık.
Bugün bir açıklama da Valday Uluslarası Tartışma Kulübü'nde kendisine Erdoğan'ın açıklaması sorulan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'dan geldi.
"ABD Türkiye'nin Suriye
ile işbirliğini istemedi"
Sputnik haber ajansının haberine göre Lavrov, "ABD, Türkiye'nin Suriye'yle doğrudan işbirliği yapmasını istemedi" dedi ve ekledi:
"ABD, müzakereler sırasında Türkiye'nin koalisyon tarafından kurulacak birlik içinde kendi askeri polislerini ve gözlemcilerini bulundurmasına izin vererek, bu konuyu da kendi kontrolü altına almak ve sınırda kontrolü sağlamak istedi.
"Polis ve gözlemci sözü
Türkiye'yi tatmin etmedi"
"Ancak bu Türkiye'yi tatmin etmedi. Bu bölgeyle, sınırdaki güvenlik sorunuyla hiçbir ilgisi bulunmayan bir ülkenin kendi görüşünü dayatmaya çalıştığı bu durumu çok iyi anlıyorum."
"Güvenli bölge"
tartışmalarının kısa tarihi
ABD Başkanı Donald Trump'ın 13 Ocak'ta yeniden gündeme getirdiği "güvenli bölge" ile ilgili Türkiye'nin 32 kilometre derinlikte ve Türkiye-Suriye sınırında 460 kilometrelik bir hattı kapsayan talebi bulunuyor.
Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nün Mart'ta yayınlanan bir makalesinde jeopolitik kartograf Fabrice Balance'a dayandırarak verdiği rakamlara göre "güvenli bölgenin" doğuda Dicle ve batıda Fırat'la sınırlanan bölümünde 650 bin Kürt (yüzde 76), 180 bin Sünni Arap (yüzde 21), 10 bin Türkmen (yüzde 1) ve 10 bin Hristiyan (yüzde 1) yaşıyor.
Trump, 19 Aralık 2018'de ABD askerlerinin Suriye'den çekileceğini duyurdu.
Aynı günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yine Fırat'ın doğusuna yönelik bir operasyon hazırlığında oldukları yönünde açıklamalar yaptı.
Trump önce 13 Ocak'ta attığı tweet'te şöyle dedi: "Türkiye'nin Suriye'de Kürtleri vurması durumunda, Türkiye'yi ekonomik yıkıma uğratacaklarını" ve bölgede 32 kilometrelik bir güvenli bölge oluşturacağız."
ABD ve Türkiye'den heyetler Ağustos başında Ankara'da bir araya geldi. Buluşmalar sonrası Milli Savunma Bakanlığı'ndan "güvenli bölge tesisinin ABD ile koordine ve yönetimi için Türkiye'de Müşterek Harekat Merkezinin en kısa zamanda kurulması konusunda mutabakat sağlandı" denildi.
Ancak, iki NATO müttefiki 10'a yakın ortak uçuşa rağmen güvenli bölgenin derinliği ile kontrolün kimde olacağı konularında anlaşmaya varamadı.
Erdoğan, 18 Eylül'deki konuşmasında ABD'ye 2 hafta süre verdi, "Buradan bir sonuç çıkmazsa kendi hareket planlarımızı devreye sokacağız" dedi. bianet
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan dün TBMM açılışında yaptığı konuşmada Suriye'deki güvenli bölge planıyla ilgili şöyle konuşmuştu:
"Bölgeyi terör örgütünün işgalinden kurtardıktan sonra uluslararası alacağımız destekle bu projeyi (güvenli bölge) başlatacağız.
"Birlikte çalışma imkanlarını zorlarız (ABD ile) ama mümkün değilse kendi yolumuzu açarız. Nitekim şu anda açmaya başladık.
Bugün bir açıklama da Valday Uluslarası Tartışma Kulübü'nde kendisine Erdoğan'ın açıklaması sorulan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'dan geldi.
"ABD Türkiye'nin Suriye
ile işbirliğini istemedi"
Sputnik haber ajansının haberine göre Lavrov, "ABD, Türkiye'nin Suriye'yle doğrudan işbirliği yapmasını istemedi" dedi ve ekledi:
"ABD, müzakereler sırasında Türkiye'nin koalisyon tarafından kurulacak birlik içinde kendi askeri polislerini ve gözlemcilerini bulundurmasına izin vererek, bu konuyu da kendi kontrolü altına almak ve sınırda kontrolü sağlamak istedi.
"Polis ve gözlemci sözü
Türkiye'yi tatmin etmedi"
"Ancak bu Türkiye'yi tatmin etmedi. Bu bölgeyle, sınırdaki güvenlik sorunuyla hiçbir ilgisi bulunmayan bir ülkenin kendi görüşünü dayatmaya çalıştığı bu durumu çok iyi anlıyorum."
"Güvenli bölge"
tartışmalarının kısa tarihi
ABD Başkanı Donald Trump'ın 13 Ocak'ta yeniden gündeme getirdiği "güvenli bölge" ile ilgili Türkiye'nin 32 kilometre derinlikte ve Türkiye-Suriye sınırında 460 kilometrelik bir hattı kapsayan talebi bulunuyor.
Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nün Mart'ta yayınlanan bir makalesinde jeopolitik kartograf Fabrice Balance'a dayandırarak verdiği rakamlara göre "güvenli bölgenin" doğuda Dicle ve batıda Fırat'la sınırlanan bölümünde 650 bin Kürt (yüzde 76), 180 bin Sünni Arap (yüzde 21), 10 bin Türkmen (yüzde 1) ve 10 bin Hristiyan (yüzde 1) yaşıyor.
Trump, 19 Aralık 2018'de ABD askerlerinin Suriye'den çekileceğini duyurdu.
Aynı günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yine Fırat'ın doğusuna yönelik bir operasyon hazırlığında oldukları yönünde açıklamalar yaptı.
Trump önce 13 Ocak'ta attığı tweet'te şöyle dedi: "Türkiye'nin Suriye'de Kürtleri vurması durumunda, Türkiye'yi ekonomik yıkıma uğratacaklarını" ve bölgede 32 kilometrelik bir güvenli bölge oluşturacağız."
ABD ve Türkiye'den heyetler Ağustos başında Ankara'da bir araya geldi. Buluşmalar sonrası Milli Savunma Bakanlığı'ndan "güvenli bölge tesisinin ABD ile koordine ve yönetimi için Türkiye'de Müşterek Harekat Merkezinin en kısa zamanda kurulması konusunda mutabakat sağlandı" denildi.
Ancak, iki NATO müttefiki 10'a yakın ortak uçuşa rağmen güvenli bölgenin derinliği ile kontrolün kimde olacağı konularında anlaşmaya varamadı.
Erdoğan, 18 Eylül'deki konuşmasında ABD'ye 2 hafta süre verdi, "Buradan bir sonuç çıkmazsa kendi hareket planlarımızı devreye sokacağız" dedi. bianet