Asrın Hukuk Bürosu’nun İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan ve kendisinden 10 aydır haber alınamayan müvekkilleri PKK Lideri Abdullah Öcalan ile tutuklu Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş için 24 Aralık’ta Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) “tedbir talebiyle” yaptığı başvuru reddedildi. AYM 12 Ocak’ta verdiği ret kararını 31 Ocak’ta avukatlara tebliğ etti.
Mezopotamya Ajansı’ndan Ferhat Çelik’in haberine göre, AYM ret kararında, şöyle dedi:
“Başvuru dosyasında yer alan bilgiler ve ceza infaz kurumu tarafından Anayasa Mahkemesine gönderilen bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirildiğinde başvurucuların sağlık hizmetlerine erişim imkanına sahip oldukları, ziyaretçileriyle ve avukatlarıyla görüşmelerine kısıtlamalar getirildiği, ceza infaz kurumunda tutulma nedeniyle yaşamlarına ya da maddi veya manevi bütünlüklerine yönelik ciddi bir tehlikenin ortaya çıktığına dair bilgi ya da bulgunun olmadığı anlaşılmıştır.
"Açıklamanın gerekçelerle başvurunun İçtüzük’ün 73. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca bölüme gönderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.”
Avukatlar, tedbir talebiyle yaptığı başvuruda, Öcalan’la son temas olan 25 Mart’ta gerçekleşen telefon görüşmesine atıf yaparak, “Bu tarihten sonra aradan geçen dokuz aylık süreye rağmen müvekkillerin durumu hakkında bilgi edinmek mümkün olmamıştır. Bu süre zarfında müvekkillerle fiziki temas kurulamadığı gibi telefon ya da mektup yoluyla da iletişim kurmalarına müsaade edilmemiştir. Bu sebeple İnfaz Hakimliği’ne başvuru yapılmıştı. İnfaz Hakimliği, aile görüşmeleri açısından disiplin cezasının olduğunu, avukatlar açısından 6 aylık görüş kısıtlılığı kararı olduğunu belirtti. Bu hukuka aykırı karara itiraz edildi ve bu dosyaların bir örneği istendi ancak güvenlik gerekçeleri ile bu talepler de reddedildi” ifadelerine yer vermişti.
Avukatlar ne demişti?
Avukatlar, başvuruda taleplerini şöyle anlatmıştı:
“25 Mart 2021 tarihinden beridir haber alınamayan başvurucuların yaşamları potansiyel risk altındadır. İlerlemiş yaş ve sağlık durumlarının yanı sıra uzun süredir maruz kaldıkları mutlak izolasyon hali ruhsal ve fiziksel bütünlüklerini tehdit etmektedir. Denetim mekanizmalarının ve etkili başvuru yollarının olmayışı risk durumunu büyütmektedir. Anayasa madde 17 ihlalinin (işkence yasağının) oluşturduğu zararın son bulması için aile ve avukatları ile görüşmelerinin sağlanması yönünde İçtüzük madde 73 gereğince tedbir kararı verilmesini talep etmekteyiz.”
Avukatların esasa ilişkin yaptığı başvuruya ise herhangi bir yanıt verilmedi.