Atatürk diyor ki; “Türk insanı çalışkandır”
Atatürk Tük insanı hakkındaki bu yargısı, herhalde Kurtuluş Savaşı yılları ve onun ardından gelen yeniden yapılanma dönemine ait olsa gerek.. Zira, devlet desteği almadan kendi çabasıyla ekonomisini bir yerlere getiren Gaziantep’te bile insanlarımızın çok önemli bir bölümü çalışmak yerine kahvehanede oturmayı tercih ediyor.
Rant ekonomisi cazip geldi
Müteşebbis ve çalışkan olarak bilinen Gaziantep’te bir avuç insan yatırım yapmak ve istihdam yaratmak için uğraşırken, artan göçler yüzünden her geçen gün kabaran nüfusun içinde çalışmak ve üretmek isteyen insanların sayısı maalesef aynı oranda artmıyor. Bunun yanında kolaydan servet artırmak isteyen insanların sayısı da azımsanmayacak düzeyde. Özel dönemi ile başlayan rant ekonomisi bu kesimdeki insanların adeta ekmeğine yağ sürüp iştahını kabarttı. Müteşebbislik ruhu ile tanınan Gaziantepliler’in bir bölümü de paraları faize yatırıp, elini sıcaktan soğuğa vurmadan, istihdam yaratmadan, üretim yapmadan servet kazanmanın rahatlığına alıştı. Böylece Gaziantep özel bankalar için de bir cazibe merkezi haline geldi. Gaziantep’te bulunan bankaların şube sayısı her geçen gün artarken, bazı bankalar da şube açmak için kolları sıvamış durumda.
2500 Tane kahvehanemiz var
Bu rakama belki inanmayacaksınız ama, kent merkezinde derneğe kayıtlı 1500 kahvehane bulunurken, derneğe kaydı olmayan kahvehane sayısının ise 1000 civarına olduğu ifade ediliyor. Zaten kenar semtlerde sokak aralarına girdiğinizde her sokakta 3-4 tane kahvehane görmek mümkün. Göçlerle birlikte artan işsiz sayımızı barındıran yerler bu rakamlardan da anlaşılacağı gibi çoğalan kahvehaneler. Gaziantep’in merkez nüfusunun 1 milyon ve ortalama aile bireyleri sayısının da 6 olduğunu varsayarak, her aileden ortalama 2 kişinin kahvehaneye gitme alışkanlığı olması halinde, 12 kişiye bir kahvehane düşüyor. Bu rakamla da, eğitimde, sağlıkta, kültürde, hep çok gerisinde bulunduğumuz Avrupa standartları iddialı bir şekilde zorluyoruz.
Atatürk Tük insanı hakkındaki bu yargısı, herhalde Kurtuluş Savaşı yılları ve onun ardından gelen yeniden yapılanma dönemine ait olsa gerek.. Zira, devlet desteği almadan kendi çabasıyla ekonomisini bir yerlere getiren Gaziantep’te bile insanlarımızın çok önemli bir bölümü çalışmak yerine kahvehanede oturmayı tercih ediyor.
Rant ekonomisi cazip geldi
Müteşebbis ve çalışkan olarak bilinen Gaziantep’te bir avuç insan yatırım yapmak ve istihdam yaratmak için uğraşırken, artan göçler yüzünden her geçen gün kabaran nüfusun içinde çalışmak ve üretmek isteyen insanların sayısı maalesef aynı oranda artmıyor. Bunun yanında kolaydan servet artırmak isteyen insanların sayısı da azımsanmayacak düzeyde. Özel dönemi ile başlayan rant ekonomisi bu kesimdeki insanların adeta ekmeğine yağ sürüp iştahını kabarttı. Müteşebbislik ruhu ile tanınan Gaziantepliler’in bir bölümü de paraları faize yatırıp, elini sıcaktan soğuğa vurmadan, istihdam yaratmadan, üretim yapmadan servet kazanmanın rahatlığına alıştı. Böylece Gaziantep özel bankalar için de bir cazibe merkezi haline geldi. Gaziantep’te bulunan bankaların şube sayısı her geçen gün artarken, bazı bankalar da şube açmak için kolları sıvamış durumda.
2500 Tane kahvehanemiz var
Bu rakama belki inanmayacaksınız ama, kent merkezinde derneğe kayıtlı 1500 kahvehane bulunurken, derneğe kaydı olmayan kahvehane sayısının ise 1000 civarına olduğu ifade ediliyor. Zaten kenar semtlerde sokak aralarına girdiğinizde her sokakta 3-4 tane kahvehane görmek mümkün. Göçlerle birlikte artan işsiz sayımızı barındıran yerler bu rakamlardan da anlaşılacağı gibi çoğalan kahvehaneler. Gaziantep’in merkez nüfusunun 1 milyon ve ortalama aile bireyleri sayısının da 6 olduğunu varsayarak, her aileden ortalama 2 kişinin kahvehaneye gitme alışkanlığı olması halinde, 12 kişiye bir kahvehane düşüyor. Bu rakamla da, eğitimde, sağlıkta, kültürde, hep çok gerisinde bulunduğumuz Avrupa standartları iddialı bir şekilde zorluyoruz.
RSS