Türkiye'de toplam enerji üretiminin toplam tüketim içindeki payının hızlı azaldığı, enerjide dışa bağımlılığının arttığı bildirildi. Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi enerji anabilim Dalı Başkanı Profesör Doktor Mazhar Ünsal Türkiye'de enerji sorunu konulu raporunda Türkiye'de 1997 yılında elektrik enerjisinde bir darboğaz olacağının tahmin edildiğini kaydetti. 1975 yılında yüzde 60 olan üretimin tüketimi karşılama oranının 1992 yılında Yüzde 48 de düştüğünü belirten Profesör Doktor Ünsal borsanın 2010 yılında yüzde 35 seviyelerine ineceğini tahmin edildiğini ifade etti.
Ülke ekonomisindeki büyümeye paralel olarak enerji talebinin de arttığına dikkat çeken Profesör Doktor Ünsal şunları kaydetti, "Enerji ithalatının azaltılabilmesi için enerji üretiminde yerli kaynakların kullanılması gerekir. Katlanarak artan ülkemiz enerji talebinin yerli enerji kaynakları ve yerli enerji üretim sistemleri ile karşılaman yüzdesinin arttırılması kısa vadede çok zordur. Sahip olduğumuz zengin toryum yatakları enerji üretimi için uzun vadede büyük bir potansiyel olarak umut vermektedir. Toryuma dayalı nükleer santral sistemlerinin araştırılması ve geliştirilmesi konusundaki çalışmalar desteklenmelidir. Profesör Doktor Ünsal Enerji Üretim politikalarının ekonomik stratejik ve çevreci unsurların etkileri dengelenerek oluşturulması gerektiğini kaydetti.
Ülke ekonomisindeki büyümeye paralel olarak enerji talebinin de arttığına dikkat çeken Profesör Doktor Ünsal şunları kaydetti, "Enerji ithalatının azaltılabilmesi için enerji üretiminde yerli kaynakların kullanılması gerekir. Katlanarak artan ülkemiz enerji talebinin yerli enerji kaynakları ve yerli enerji üretim sistemleri ile karşılaman yüzdesinin arttırılması kısa vadede çok zordur. Sahip olduğumuz zengin toryum yatakları enerji üretimi için uzun vadede büyük bir potansiyel olarak umut vermektedir. Toryuma dayalı nükleer santral sistemlerinin araştırılması ve geliştirilmesi konusundaki çalışmalar desteklenmelidir. Profesör Doktor Ünsal Enerji Üretim politikalarının ekonomik stratejik ve çevreci unsurların etkileri dengelenerek oluşturulması gerektiğini kaydetti.