ANASAYFA arrow right Güncel

6 ayda 136 kadın katledildi, 145 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu

6 ayda 136 kadın katledildi, 145 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu
YAYINLAMA: 07 Temmuz 2025 / 13.34
GÜNCELLEME: 07 Temmuz 2025 / 13.34

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre ilk 6 ayda 136 kadın katledildi, 145 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. Basın toplantısında konuşan platform üyeleri cezasızlık ve aile yılını eleştirirken, İstanbul Sözleşmesi'ne dönülmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, ilk altı ayda gerçekleşen kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümlerine ilişkin Levent'te yer alan Zübeyde Ana Kültür Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenledi.

Platformun verilerine göre ilk altı ayda 136 kadın öldürüldü, 145 kadın ise şüpheli ölü bulundu. İlk 6 ayda kadınların yüzde 65'i evlerinde öldürülürken, yüzde 60'ı ise aile üyeleri tarafından katledildi. Kadınların yüzde 57'si ateşli silahlarla öldürüldü.

Ayrıca öldürülen 136 kadının yanında bulunan 35 kişinin de yaralandığı ya da öldürüldüğü ortaya çıktı. Aile yılı ilan edilen 2025 yılında 9 kadın devlet koruması olmasına karşın katledildi.

Toplantıda konuşan platformun avukatların Esin İzel Uysal,  "Şüpheli kadın ölümleri intihar denilerek üzeri kapatılıyor. Peki ne yapmak gerekir? 6284'ü etkin bir şekilde uygulamamız gerekiyor. Bu kanun uygulandığında, biz kadınların hayatta kaldığını biliyoruz. Bir kanunun uygulanması sadece yürürlükte olması demek değildir. Bu kanuna dair aleyhine söylenen her türlü söz, kadınlara şiddet olarak geri dönüyor" dedi. 9 kadının devlet korumasına karşına öldürülmesine değinen Uysal, "Biz şunu görüyoruz ki, 9 kadın devleti o kararı almış ve ona rağmen öldürülmüş, aslında geri kalan kadınlar da o kararı almak için mücadele eden ama alamayan kadınlar, karakollardan geri döndürülen kadınlar, savcılıklardan, mahkemelerden elleri boş geri döndürülen kadınlar ve bir şey olmaz denilerek evine gönderilen kadınlar" dedi.

2025 yılının aile yılı ilan edilmesine değinen Uysal, "Bu tablo kadınların yalnızca aile içerisinde var olabileceğini anlatıyor,  Bu nedenle aile odaklı politikalara derhal son verilmesi gerekiyor" dedi. Uysal sözlerini şu şekilde noktaladı: "Ne yazık ki kadınlar karakollara gittiğinde şikayetçi olmak istediklerinde bunun karşısında şüphelilerin ifadeleri alınarak serbest bırakıldığını görüyoruz. Cezasız politikalarına son verilmeli. Türkiye hukuka aykırı bir şekilde İstanbul Sözleşmesi'ne imzayı çekmiş olsa bile, aslında İstanbul Sözleşmesi'ne Türkiye hala bağlıdır.  İstanbul Sözleşmesi bizim elimizdeki bu eşitsizliği yeryüzünden söküp atacak en ileri metin. Bütün çözüm önerileri aslında İstanbul Sözleşmesi'nin içeriğidir, o zaman kadın cinayetlerini de durduracağız" 

KADINLAR BAŞARACAK"

Platform temsilcilerinden Şirin Yalıncakoğlu ise şüpheli kadın ölümlerine vurgu yaptı ve cezasızlığı eleştirdi.

Ayrıca Yalıncakoğlu, 19 Mart İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyonu ve sürece değinerek, "19 Mart'tan bu yana hukuksuzluğun en derin halini gördük. Diplomalar iptal edildi. Belediye başkanları gözaltına alındı. Anayasal hakkını kullanan öğrenciler sokaklarda darp edildi. Her türlü şiddet uygulandı. Çok karamsar bir tablo biliyorum ama bunlar  yaşadıklarımız. Nu hukuksuzluğun karşısında biz kadınlar ve buna itiraz eden tüm kesimler örgütlenirsek başaracağız" dedi.

Yalıncakoğlu sözlerini şu şekilde noktaladı:

"Bu hukuksuzluk içinde, maruz bırakıldığımız şiddet sarmalı içinde herhangi bir yerde biz de bir şiddete maruz kalabiliriz. Bunu öne eyleyecek tek şey bizim örgütlü mücadelemizdir."

28 Şubat 2018'de İstanbul Sefaköy'de çalıştığı binanın 3. katından atlayarak intihar ettiği iddia edilen Aysun Yıldırım'ın annesi Hüsniye Yıldırım ise, "Hala adalet arıyoruz. Benim yavrumun dosyası kapatıldı ve adalet sağlanmadı. Biz beraber el ele verirsek bu hukuksuzluğu söküp atacağımızı biliyoruz" dedi. Cumhuriyet

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *