Hükümetin sunduğu ikinci zam teklifini de beğenmeyen kamu işçisi bir kez daha seslerini duyurabilmek için meydanlara indi. Balıklı Parkı’nda bir araya gelen kamu işçileri, onurlu bir yaşam için taleplerinden geri adım atmayacaklarını dile getirdi
Türk-İş Gaziantep İl Başkanı Mehmet Akif Sarıca, ‘’Biz emekçiler pazarda, manavda, sokakta gerçek enflasyonu yaşıyoruz. Açıkladığınız veriler bu yangını ne söndürebilir ne de gizleyebilir. Pazardan eli boş dönen emekçi TÜİK'in verilerine değil, cebindeki üç kuruşa bakarak yaşamaya çalışıyor. Gerçekleri görmek istiyorsanız TÜİK’in raporlarına değil, işçinin boş tenceresine bakın!
Ülkemizde vergi yükü işçinin emekçinin sırtına bindirilmiş. Maaşlarımız daha cebimize girmeden yüzde 27’si eriyor. Az kazanandan çok vergi alan bir sistemde adaletten söz edilemez’’ serzenişinde bulundu.
Kitlesel olarak sesimizi yükselteceğiz
Sabırlarının taştığını dile getiren Sarıca, ‘’Biz kamuda çalışan işçiler olarak; 2025 yılı Toplu İş Sözleşme sürecinde karşılanmayan taleplerimiz, ücret artışımız ve haklarımız için verdiğimiz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi her fırsatta dile getirdik. Dedik ki: geçim derdi büyüdü, bu teklif toplu sözleşme değil, toplu oyalamadır. İşçiyi, emekçiyi açlığa mahkûm etmektir” ve bugün, eylem planımız doğrultusunda bir adım daha atıyoruz, alanlardayız, meydanlardayız. Kitlesel olarak sesimizi yükselteceğiz’’ ifadelerini kullandı.
Artık sokaktayız, meydanlardayız, alanlardayız
Sarıca, ‘’Fakat görüyoruz ki ne bizi duyan olmuş ne de halkın gerçekleriyle yüzleşen. Hükümet geçtiğimiz hafta cuma günü yapılan toplantıda bizlere yine geçim şartlarına uygun olan, kabul edilebilecek bir teklif sunmadı. Hatta öyle bir teklif ki işçinin emeği adeta yok sayıldı. Bize reva görülen ücret tüm ülkede işçi kitlemiz ve kamuoyu tarafından üzüntüyle karşılandı. Buradan meydanlardan bir kez daha sesleniyoruz; biz emekçiyiz, işçiyiz, köle değiliz. Biz çalışıyoruz, onlar oyalıyor. Biz üretiyoruz, onlar görmezden geliyor, taleplerimiz duyulana kadar, haklarımız teslim edilene kadar, emek mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. İşte bu yüzden artık sokaktayız, meydanlardayız, alanlardayız. Geçinemiyoruz, zordayız’’ dedi.
Eylemse eylem grevse grev
‘Eylemse eylem, grevse grev. Meydanlar da mı yatacağız yatarız, aç mı kalacağız kalırız. Zaten çalışan biziz, zaten aç kalan biziz. İşçiyiz biz işçi’ diyen Sarıca, ‘’
Hakkımızı alana kadar, direne direne kazanacağız. TÜİK ’in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla halkın yaşadığı gerçekler arasında dağlar kadar fark var. TÜİK in verileri yaşadığımız geçim sıkıntısını yansıtmıyor. Mutfakta yangın var, ama TÜİK hâlâ “güzel havalar dan” bahsediyor. Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz!
Kuru vaat değil, toplu sözleşme hakkı istiyoruz. Adil bir ücret, güvenli bir gelecek istiyoruz. Onurlu bir yaşam talebimizden geri atlım atmayacağız. Emeğimizi yok sayanlar işçinin sesini duyana kadar susmayacağız. Sokaklardayız, meydanlardayız, alanlardayız’’ şeklinde konuştu.