Gerçek Eşitlik Çoğulculuk Kapsayıcılık Derneği ve Gaziantep Barosu’nun iş birliğinde ‘Adalet erişim hakkı’ paneli düzenlendi
Hayatın temelinin adalet olduğuna dikkat çeken Dem Parti Şanlıurfa Milletvekili Ferit Şenyaşar, ‘’İnsanlar, aç ve susuz yaşayabilirler ama adaletsiz yaşayamazlar. Adaletin olmadığı bir yerde adalete nasıl erişeceğiz? Cezaevlerinin kapasitesi 300 bin kişi olmasına karşın Adalet Bakanlığı verilerine göre cezaevinde 415 bin tutuklu ve hükümlü var. Bu kadar tutuklu ve hükümlünün yüzde 50’si haksız ve hukuksuz şekilde cezaevinde’’ dedi.
Gerçek Eşitlik Çoğulculuk Kapsayıcılık Derneği Başkanı Gül Yıldız Bozgeyik moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın, Bağımsız İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Dem Parti Şanlıurfa Milletvekili Ferit Şenyaşar ve Gaziantep Barosu Av. Bülent Duran, konuşmacı olarak katıldı.
Tek bir kişi bile haksız yere cezaevinde tutuluyorsa orada adalet yoktur
‘Tek bir kişi bile haksız yere cezaevinde tutuluyorsa orada adalet yoktur’ diyen Şenyaşar, ‘’İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, tutuklu ve cezaevinde. İmamoğlu, ‘Cumhurbaşkanı adayı olmayacağım’ deseydi, diploması iptal olur muydu, ya da cezaevinde olur muydu? Aynı şekilde partinin birçok yöneticisi ve eş genel başkanlarımız cezaevinde. Herkes için adalet diyoruz’’ şeklinde konuştu.
Adaletin olmadığı bir yerde yatırım, kalkınma ve gelişme olmaz
Şenyaşar, ‘’Orta Doğu’da bir ülke olarak savaşın gölgesinde paneli yapıyoruz. Ekonomik kriz giderek derinleşiyor. Bu ekonomik krizden çıkmak için teorik ve pratik adımların yeterli olmayacağını kanaatindeyim. Pandemiden sonra 4 defa ekonomi bakanı değişti ama kriz halen devam ediyor. Yoksulluk günden güne artıyor. Ekonomik krizi adaletsizliğe bağlıyorum. Adaletin olmadığı bir yerde yatırım, kalkınma ve gelişme olmaz’’ ifadelerini kullandı.
Annelerin gözyaşının rengi yok, bu barış bir an önce sağlanmalı
İç barış sağlanmadığı sürece güçlü bir ülke olunamayacağını kaydeden Şenyaşar, ‘’Toplumsal barışın konuşulduğu bir süreçten geçiyoruz. Kürtler olarak, onurlu bir barışa hazır olduğumuzu tüm dünyaya kanıtladık. Eşit yurttaşlık temelinde kardeşçe beraber yaşamaya hazır olduğumuzu dünyaya deklare ettik. Maalesef iktidar bu barış sürecini ağır yürütüyor. 40 yıldan beri anneler ağlıyor. Annelerin gözyaşının rengi yok, bu barış bir an önce sağlanmalı’’ çağrısında bulundu.
Türkiye’de adil yargılamada yapısal ve sistemik bir sorun var
İstanbul Bağımsız Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, ‘’Temel hak ve özgürlüklerin korunabilmesi ve adalete erişim anlamında çok ciddi ve derin sorunları olan bir ülkeyiz. Adalete erişim devletin bir lütfu değil, bir zorunluluktur. Türkiye’de adil yargılamada yapısal ve sistemik bir sorun var. Bu sorunları çözebilmemiz için adeta ters-yüz edilen devlet olma vasfının gerekliliklerinin olmazsa olmazlarını yeniden yerine oturtmak gerekiyor’’ açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin en fazla yargılandığı konu adalete erişim
Mahkeme erişim hakkının önemli ancak ülkemizde ciddi bir sorun olduğunu ve adil yargılama hakkının korkunç düzeyde olduğunu vurgulayan Yeneroğlu, ‘’Temel ahlaki yükümlülüklerden o kadar kopmuşuz ki bunları maalesef konuşuyoruz, ama ümitsiz bir vaka olarak da konuştuğumuzun farkındayız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına baktığımızda Türkiye’nin en fazla yargılandığı konu adalete erişim. Ceza davalarında doğru dürüst gerekçeli karar göremezsiniz. 10 yıl ceza alacak, kanundaki kriterler tekrar edilir, kişi ile ilgili herhangi bir şey yazılmaz. Eğer bu mağduriyeti yaşamadıysak, ‘Kim bilir devlete ne ihanette bulunmuştur’ gibi yaklaşımlarla ötekileştiriyoruz’’ dedi.
Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının yok edilmesi gerçeği karşı karşıyayız
Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının yok edilmesi gerçeği karşı karşıya olunduğunu sözlerine ekleyen Yeneroğlu, ‘’Cumhuriyetin kurulmasıyla çözülmesi gereken sorunlar varken, 100 yıl sonra aynı meseleleri ve sorunları konuşuyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne adeta aboneyiz. Kararların büyük bir çoğunluğu açık ara Türkiye ile ilgili. Zaten ortaya çıkan tablo dramımızı ortaya koyuyor’’ ifadelerine yer verdi.
Bir memlekette demokrasi yoksa adalet de yok demektir
‘Bir memlekette demokrasi yoksa adalette yok’ diyen CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın, ‘’Bir ülkede yasama-yürütme ve yargı arasında erkler ayrılığı, bir denge denetleme sistemi yok ise demokrasi yok, dolayısıyla adalette yok. 2017 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine yönelik bir Anayasa değişikliği yapıldı. Bu Anayasa değişikliği ile aslında uzun zamandır, fiilen uygulanan rejim hukuki bir düzene kavuştu. Bu bir tek adam her sözü ise yasama ve yargı üzerinde etki yaratmaktadır’’ diye konuştu.
HSK, tamamen Cumhur ittifakının kontrolünde
Hakimlere kimsenin talimat veremeyeceğini ve genelge gönderemeyeceğini sözlerine ekleyen Günaydın, ‘’Kimse tavsiye ve telkinde bile bulunamaz. Coğrafi ve mesleki teminatları var. Bunları Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasa’sı söylüyor. Bunu ise Hakimler ve Savcılar Kurulu ile hayata geçireceğiz. Bu kurulun başkanı Adalet Bakanı ve kurul içerisinde Adalet Bakan Yardımcısı da var. HKS üyeleri 15’inin hepsini de istedikleri gibi çıkartıyorlar ve tamamen Cumhur ittifakının kontrolüne giriyor. Biz diyoruz ki yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını nasıl sağlayabiliriz’’ değerlendirmesini yaptı.
Üç unsuru barındıran cübbeden adalet çıkmaz
Günaydın, ‘’Hakim ve savcıların düğmesinde üç şey olamaz. Cübbeler cep olmaz. Hakim ve savcı vereceği kararı iktisadi nedenlerle alamaz. Bu cübbeler de aynı zamanda düğmede olmaz. Hakim ve savcı siyasetçilerin, milletvekillerini, bakanların, başbakanın ve Cumhurbaşkanının karşısında ayağa kalkıp önünü iliklemez. Hakim ve savcıların yakalarında rozette olmaz. Hiçbir hakim ve savcı bir siyasal partiye aidiyetini gösterecek tutum ve davranış içerisinde olamaz. Bu cübbelerde, cep, düğme ve rozet var mı diye sormak lazım. Yok diyenler Türkiye gerçekliğinden kopmuştur. Üç unsuru barındıran cübbeden de adalet çıkmaz’’ diye konuştu.
Türkiye’de adaletin olmadığını sağır sultan bile duydu
Türkiye’de adaletin olmadığını sağır sultanın bile duyduğunu belirten Günaydın, ‘’Danıştay Daire Başkanı’nın oğlu Bolu Kartalkaya’daki yangında vefat etti. Danıştay Başkanı; ‘’Biz Kültür Turizm Bakanı ve bakanlık yetkilileri hakkında bir soruşturma açılmasına izin dahi veremiyoruz. Bu mantıkla adalette geriye gittik’ diyor. O biz biliyoruz ki o yangında çocukları kaybetmeden de Türkiye’de adaletin kalmadığını açık yüreklilikle söyleyebilecek bir maneviyatımız olmalı’’ ifadelerini kullandı.
Adaletin savunucusu olmaya devam edeceğiz
Gaziantep Barosu Başkanı Av. Bülent Duran, ‘’Adalete erişimin ve adaleti sağlamanın en büyük ayağı avukatlardır. Ama bu rol bugün meydana gelmiyor. Dili, rengi, ırkı veya düşüncesi ne olursa olsun tüm yurttaşların hakkını, hukukunu ve adalete erişimini koruma ödevi bizlerin görevi. İstanbul Barosu, amacı dışında herhangi bir eylem icra etmemiştir. Dolayısıyla adaletin savunucusu olmaya devam edeceğiz’’ mesajını verdi.
RSS