Uluslararası Uyuşturucu ve Kadına Şiddet İle Mücadele (UKMER) Genel Başkanı Ayten Semerci, ahlaki ve ruhsal çöküşün şiddeti körüklediğini ifade etti… “Nezaket ve empati kayboldu, ortaya yargılayan ama dinlemeyen bir toplum çıktı” dedi.
Semerci, ‘’Ahlaki çöküş demek sadece yasaların ihlali değil; insanın öz değerlerinden, edebinden, vicdanından uzaklaşmasıdır. İnsanlık onurunu taşıyan bir birey ne kadına el kaldırabilir ne çocuğunu korkutarak terbiye etmeye çalışır. Nezaket unutulunca, empati kaybolunca, yargılayan ama dinlemeyen bir toplum ortaya çıkıyor. Ailede saygı yoksa sokakta da güven olmuyor’’ şeklinde konuştu.
Kadına şiddet toplumun ahlaki ve ruhsal olarak ne kadar yıprandığının göstergesi
Kadına yönelik şiddetin bireysel bir öfke ya da aile içi bir sorun olmadığını, toplumsal vicdanın alarm verdiğinin bir göstergesi olduğunu belirten Semerci, ‘’Günümüzde kadına yönelik şiddet olaylarına baktığımızda münferit olaydan ibaret olmadığını görmekteyiz. Kadına şiddet bir toplumun ahlaki ve ruhsal olarak ne kadar yıprandığının göstergesidir. Sevgi, merhamet ve vicdan gibi değerler ikinci plana atıldığı zaman yalnızca kadına değil, aynı zamanda şiddet çocuklara, yaşlılara, hatta doğaya bile yöneliyor. Bunu önlemek yine bireylerin kendi ellerinde’’ ifadelerini kullandı.
Erkek çocukları duygularını bastırarak, kız çocukları ise sessizce yok sayılarak büyütülüyor
Gaziantep, kadim bir kültürün taşıyıcısı olduğunu vurgulayan Genel Başkan Semerci, ‘’Bu şehri aile yapısı güçlü, kadınlar cesur ve fedakar olurlar, ancak son yıllarda meydana gelen değişim, dijitalleşme ve değerlerin aşınması gibi kavramlar kenti ister istemez etkiledi. Dijital dünyada kaybolan gençlerimiz aileden, aidiyetten uzaklaştı, uzaklaşmaya da devam ediyor. Erkek çocukları duygularını bastırarak, kız çocukları ise sessizce yok sayılarak büyütülüyor. Bu da ilerleyen zamanlarda sağlıksız bireyler ile kırılgan ailelerin oluşmasına neden olacak’’ tespitini yaptı.
Şiddeti kınamakla kalmıyoruz, sorunun köküne iniyoruz
‘UKMER olarak sadece “şiddeti kınamakla” kalmıyoruz. Sorunun köküne iniyoruz’ diyen Semerci, ‘’Bünyemizde uzman kadromuz mevcut. Ruh sağlığı uzmanlarımızla, sosyologlarla, davranış bilimcilerle çalışıyoruz. Eğitiyoruz, bilinçlendiriyoruz, dinliyoruz. Kadınlara ‘Yalnız değilsiniz’ diyoruz, erkeklere ‘Duygularınızı bastırmak sizi güçlü yapmaz, yardıma açık olmak sizi olgunlaştırır’ diyoruz. Ruhsal destek olmadan toplumsal dönüşüm olmaz’’ dedi.
Şiddete karşı susmayan bir toplum artık hayal değil
Toplumda empatinin, nezaketin ve birlikte iyileşmenin esas alınabileceğini sözlerine ekleyen Semerci, ‘’Ruh sağlığı eğitimi okullarda zorunlu hale gelmeli, aile danışmanlığı yaygınlaşmalı. Kadına değil, şiddete karşı susmayan bir toplum artık hayal değil; yeter ki her birey bunun farkında olsun. Bunun yanı sıra bireylerinin ruhunun iyileşmesi ailelerin nefes alması anlamına gelir. UKMER olarak bir kıvılcım olmak olmak için gece-gündüz gayret gösteriyoruz. Ahlaki çöküşün hiçbir zaman kader olmadığının anlaşılması gerekiyor. Şiddetin sadece ellerle değil, aynı zamanda değer kaybıyla başladığının unutulmaması lazım’’ açıklamasını yaptı.
RSS