8. Dönem toplu sözleşme kapsamında taleplerini açıklayan KESK Gaziantep Şubeler Platformu, uygulanan ekonomik programların tamamının sermayenin, patronların çıkarlarını temel alan programlar olduğuna dikkat çekti
KESK Sözcüsü Ömer Parlakçı, ‘’Birileri hala hiç sıkılmadan ‘Tarihi başarı, tarihi kazanım’ nutukları atsa da bugün geldiğimiz noktada kamu emekçileri derin bir yoksulluk, sefalet, güvencesizlik ve angarya çalışma ile karşı karşıya’’ ifadelerini kullandı.
Sarsıntıların, bunalımların her alanda derinleştiği bir süreç
Ülkemizin uzun süredir, ekonomik, siyasal, sosyal fay hatlarının daha da kırılgan hale geldiğini, sarsıntıların, bunalımların her alanda derinleştiği bir süreçten geçildiğini vurgulayan Parlakçı, ‘’Ülkeyi yönetenler yıllardır sözde farklı farklı ekonomi programlarını hayata geçiriyorlar. Derviş programı, Nebati programı, Nas programı şimdi en son Şimşek programı. Bize göre yıllardır bu ülkeyi yönetenlerin tek bir programı vardır. O da emeği ile geçinenlere dayatılan köleliğe ve yoksulluğa uyum programdır. Yıllardır hayata geçirilen Orta Vadeli Programlar, bütçeler ve ne yazık ki TİS’ler emeği ile geçinenlere dayatılan köleliğe ve yoksulluğa uyum programının araçları haline getirildi’’ açıklamasında bulundu.
Ortada gerçek anlamda bir TİS masası yok
Parlakçı, ‘’Kamu emekçileri olarak çalışanı, emeklisi ile birlikte ailelerimizi de kattığımızda 25 milyonluk devasa bir kitlenin geleceğini yakından ilgilendiren önemli bir sürecin arifesindeyiz. 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci temmuz ayı ortası itibari ile başlayacak, 1 Ağustos’ta toplu sözleşme masası kurulacak. 14 senedir ‘Toplu sözleşme’ adı ile sürdürülen bu sistemde kaybeden taraf her zaman hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçileri ve emeklileri oldu. Çünkü ortada gerçek anlamda bir TİS masası yok’’ eleştirisini yaptı.
Gerçek ve onurlu bir toplu sözleşme mücadelesi öreceğiz
İktidarın himayesinde, halktan, emekten, hakikatten kopmuş yandaş sendikalarla kapalı kapılar ardında sürdürülen göstermelik müzakerelerle milyonlarca kamu emekçisinin alın terinin hiçe sayılmak istendiğini kaydeden Parlakçı, ‘’Bilinmelidir ki bu düzene artık geçit yok. KESK olarak, masa başı satış protokollerini, ‘Mutabakat’ kisvesi altında pazarlanan sefalet sözleşmelerini tanımıyoruz, tanımayacağız. Çünkü biz; kamu emekçileriyle birlikte, sokakta, işyerinde, meydanlarda, gerçek ve onurlu bir toplu sözleşme mücadelesi öreceğiz’’ mesajını verdi.
Anketimizle kamu emekçilerinin taleplerini toplayacağız
İlk adım olarak bu haftadan itibaren tüm işkollarının üyelerinin çalıştığı bakanlıklar önünde grev hakkı ile tamamlanmış gerçek toplu sözleşme taleplerini ve işkolu taleplerini açıklayacağını sözlerine ekleyen Parlakçı, ‘’Tüm yurtta merkezi işyerlerinde toplu sözleşme masaları kuracağız. Hem bu masalarda hem de web sayfamızdan paylaşacağımız anketimizle kamu emekçilerinin taleplerini toplayacağız’’ dedi.
Yanlışların faturasını daha fazla yoksullaşma ile ödedik
KESK Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, konuşmasını şu cümlelerle devam ettirdi: ‘’Tüm kamu emekçilerine, emeklilere sesleniyoruz; gerçek, evrensel bir toplu pazarlıkla uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan garabet sistem devam ettiği sürece yaşadığımız sorunların çözülmesi mümkün değil. Bugüne kadar ‘Yetkili’ sıfatı ile masaya oturanların yaptığı yanlışların, eksiklerin faturasını maaşlarınızda her yıl daha fazla erime, daha fazla yoksullaşma, daha fazla güvencesizleşme ile ödedik. Ödemeye de devam ediyoruz.’’