Prof. Dr. Onur Yaprak, dünyada görülme sıklığı gün geçtikçe artan karaciğer yağlanmasının belirtilerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Yaprak, karaciğer yağlanmasının her 3 kişiden 1’ini etkilediğine dikkati çekerek, “İşlenmiş ve birçok katkı maddesini içeren hazır besinlerin, glukoz şurubunun, früktozun yaygın kullanımı, fastfood, hareketsizlik, obezite modern çağın hastalığı olan karaciğerde yağlanmayı da beraberinde getirdi. Basit yağlanma olan kişilerde genellikle belirgin bir şikâyet yoktur ve genellikle de yalnızca rutin kan testleri veya tesadüfen yapılan ultrasonografi, MR ya da bazı cerrahi işlemler sırasında tespit edilir” diye konuştu.
Bu hastaların yüzde 80’i risk altında
Karaciğerde yağlanmanın artmasıyla belirtilerin ortaya çıkabileceğini ifade eden Prof. Dr. Yaprak, şöyle devam etti:
“Yağlanma ilerleyip iltihap ve karaciğerde sertleşmeye yol açarsa kişide önce yorgunluk ve halsizlik, sağ karın bölgesinde dolgunluk hissi ardından da belirgin siroz bulguları kendini gösterir. Karaciğer yağlanmasının en fazla geliştiği kişiler; obezite, hipertansiyon, yüksek kolesterol ve diyabet hastaları olup bu kişilerin neredeyse yüzde 80’inde karaciğer yağlanması vardır. Bu yüzden risk altındakilerin kan tahlili ve radyolojik yöntemlerle karaciğerde yağlanma kontrolünü yaptırmaları gerekir.”
Kan tahlili ve radyolojik görüntüleme şart
Prof. Dr. Yaprak, karaciğer yağlanmasının tespiti için hem kan tahlili hem de radyolojik görüntüleme yöntemlerine başvurulduğuna değinerek, “Kan tahlili olarak; AST, ALT, GGT özellikle istediğimiz testlerdir. Ayrıca kişide yağlanmaya yol açan insülin direnci için HOMA-IR ve açlık kan şekeri, kolesterol ve trigliserid düzeylerinin kontrol edilmesi de gereklidir. Radyolojik görüntüleme açısından en çabuk ve pratik uygulanan yöntem ultrasonografi olmakla beraber basit ultrason cihazlarındansa karaciğerin sertlik derecesini de ölçen elastografi veya fibroscan dediğimiz çok fonksiyonlu cihazlar karaciğeri değerlendirmek için daha etkilidir. Yağlanmanın derecesi açısından ise MR üzerinde bazı özel programlar veya tomografi son derece değerli bilgiler vermektedir” ifadelerini kullandı.
Vücut ağırlığının yüzde 10’u verilmeli
Prof. Dr. Yaprak, karaciğer yağlanmasına karşı yapılacakları şu sözlerle ifade etti:
“Karaciğerde yağlanma saptanan kişilerde vücut ağırlığının yüzde 10 kadarını verecek bir diyet ve egzersiz programı ile yağlanma giderilebilmektedir. Karbonhidrattan zengin gıdaları, fastfood ürünlerini, doymuş yağ içeren gıdaları azaltılıp Akdeniz tipi beslenmeye geçilmesi, akşam 7’den sonra yeme eylemine son verilmesi ve günde en basitinden yarım saatlik yürüyüşler yapılması ile bu büyük oranda başarı sağlanabilir.”