Avrupa Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası ve Dünya Bankası’nın ortaklaşa 34 ülkede gerçekleştirdiği bir araştırma, Türklerin yüzde 50’sinin ekonomik kriz sonrası hayatlarından memnun olduğu ve katılımcıların üçte ikisinin Türkiye’de konuşma özgürlüğü, adil ve özgür seçimler, hukuk ve düzen, güçlü bir siyasi muhalefet olduğunu düşündükleri belirtildi. Araştırmada ayrıca, Türkiye’de başbakanlığa duyulan güvenin arttığı ancak mahkemelere ve orduya duyulan güvenin düştüğü dikkat çekti.
Türklerin yarısının kriz sonrası hayatlarından memnun olduğu belirlendi. Avrupa Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Dünya Bankası’nın ortaklaşa 34 ülkede gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre, Türklerin yüzde 50’si ekonomik kriz sonrası hayatlarından memnun iken, katılımcıların üçte ikisi Türkiye’de konuşma özgürlüğü, adil ve özgür seçimler, hukuk ve düzen ve güçlü bir siyasi muhalefet olduğunu düşünüyor. Araştırmada ayrıca, Türkiye’de başbakanlığa duyulan güvenin arttığı ancak mahkemelere ve orduya duyulan güvenin düştüğü kaydedildi.
Avrupa Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Dünya Bankası’nın ortaklaşa 34 ülkede 38 bin hanede gerçekleştirdiği “Kriz Sonrası Geçiş Döneminde Hayat” araştırması, krizin düşük sosyo-ekonomik düzeyde yaşayan insanları daha çok etkilediğini gösterdi. Türkiye’de yüzde 47 olan oranın, geçiş bölgelerinde yüzde 49, batı Avrupa ülkelerinde ise yüzde 31 olduğu ifade edildi.
Avrupalı’nın yüzde 73’ü hayatından memnun
Ekonomik kriz sonrası yaşam memnuniyetinin Türkiye’de yüzde 50, geçiş bölgelerinde yüzde 43 ve batı Avrupa’da yüzde 73 olduğu ifade edilen araştırmada, memnuniyetin yaş ve gelirle ilişkili olduğuna dikkat çekilerek, yüksek gelire sahip olan insanların yaşam memnuniyetinin çok az düştüğü, 60 yaş üzeri ve düşük gelirli insanlarda yükseldiği belirtildi.
Zenginler daha karamsar
Araştırmada, iyimserlik düzeyinin de gelir ve yaşla bağlantılı olduğu belirtilerek, Türkiye’de gençler ve yüksek gelire sahip insanlar arasında iyimserlik oranının düştüğüne dikkat çekildi.
Türklerin yüzde 35’inin demokrasi ve pazar ekonomisinin kombinasyonunu diğer sistemlere göre tercih ettiği belirtilerek, bu oranın geçiş bölgesi ülkelerde yüzde 34, batı Avrupa ülkelerinde ise yüzde 42 olduğu ifade edildi.
Kurumların demokratik olduğuna inanılmıyor
Türklerin temel kurumların demokratik olduğuna çok güçlü bir şekilde inandığına dikkat çekilerek, araştırmaya katılanların üçte ikisinin Türkiye’de konuşma özgürlüğü, adil ve özgür seçimler, hukuk ve düzen ve güçlü bir siyasi muhalefet olduğunu düşündükleri belirtildi.
Mahkemelere ve orduya güven azaldı
Ayrıca, Türkiye’deki demokratik kurumlara olan güvenin batı Avrupa ile karşılaştırıldığında yüksek olduğu ifade edilerek, 2006-2010 döneminde Türkiye’de başbakanlığa duyulan güvenin arttığı ve yüzde 60 civarında olduğu, parlamento ve hükümete duyulan güvenin aynı oranda kaldığı ancak mahkemelere duyulan güvenin yüzde 60'lardan yüzde 55'lere, orduya duyulan güvenin ise yüzde 80'lerden yüzde 70'lere düştüğü kaydedildi.
Genel güven düşük
Araştırmaya katılan Türklerin diğerlerine güvenme oranının ise sadece yüzde 17 olduğu belirtilerek, bu oranın 2006’dan bu yana bütün yaş ve gelir grupları arasında azaldığı ancak düşük ve orta gelir grupları arasında belirgin bir düşüş olduğuna dikkat çekildi.
Bu arada, güven oranı geçiş bölgelerinde yüzde 34, batı Avrupa ülkelerinde ise yüzde 42 olarak kaydedildi.
Kamu sektöründe yolsuzluğun arttığı düşünülüyor
Yolsuzluk algısı konusunda ise, Türkiye’de yolsuzluk algısı düzeyinin birçok geçiş bölgesinden daha yüksek ve önemli olduğu belirtilerek, “Özellikle bu yolsuzluk algısı kamu sektörü ile ilgili arttığı” öne sürüldü.
Araştırmada sonuçlarında ayrıca, “Katılımcıların yüzde 15’nin trafik polisi, sivil mahkemeler, kamu sağlık kuruluşları veya işsizlik ödemelerine başvurularda resmi olmayan ödemeler yaptıklarını söylüyorlar” denildi. Buna karşın katılımcıların yüzde 41’inin yolsuzluk düzeyinin 2006’dan bu yana gerilediğine inandığı belirtildi.(ANKA)
Türklerin yarısının kriz sonrası hayatlarından memnun olduğu belirlendi. Avrupa Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Dünya Bankası’nın ortaklaşa 34 ülkede gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre, Türklerin yüzde 50’si ekonomik kriz sonrası hayatlarından memnun iken, katılımcıların üçte ikisi Türkiye’de konuşma özgürlüğü, adil ve özgür seçimler, hukuk ve düzen ve güçlü bir siyasi muhalefet olduğunu düşünüyor. Araştırmada ayrıca, Türkiye’de başbakanlığa duyulan güvenin arttığı ancak mahkemelere ve orduya duyulan güvenin düştüğü kaydedildi.
Avrupa Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Dünya Bankası’nın ortaklaşa 34 ülkede 38 bin hanede gerçekleştirdiği “Kriz Sonrası Geçiş Döneminde Hayat” araştırması, krizin düşük sosyo-ekonomik düzeyde yaşayan insanları daha çok etkilediğini gösterdi. Türkiye’de yüzde 47 olan oranın, geçiş bölgelerinde yüzde 49, batı Avrupa ülkelerinde ise yüzde 31 olduğu ifade edildi.
Avrupalı’nın yüzde 73’ü hayatından memnun
Ekonomik kriz sonrası yaşam memnuniyetinin Türkiye’de yüzde 50, geçiş bölgelerinde yüzde 43 ve batı Avrupa’da yüzde 73 olduğu ifade edilen araştırmada, memnuniyetin yaş ve gelirle ilişkili olduğuna dikkat çekilerek, yüksek gelire sahip olan insanların yaşam memnuniyetinin çok az düştüğü, 60 yaş üzeri ve düşük gelirli insanlarda yükseldiği belirtildi.
Zenginler daha karamsar
Araştırmada, iyimserlik düzeyinin de gelir ve yaşla bağlantılı olduğu belirtilerek, Türkiye’de gençler ve yüksek gelire sahip insanlar arasında iyimserlik oranının düştüğüne dikkat çekildi.
Türklerin yüzde 35’inin demokrasi ve pazar ekonomisinin kombinasyonunu diğer sistemlere göre tercih ettiği belirtilerek, bu oranın geçiş bölgesi ülkelerde yüzde 34, batı Avrupa ülkelerinde ise yüzde 42 olduğu ifade edildi.
Kurumların demokratik olduğuna inanılmıyor
Türklerin temel kurumların demokratik olduğuna çok güçlü bir şekilde inandığına dikkat çekilerek, araştırmaya katılanların üçte ikisinin Türkiye’de konuşma özgürlüğü, adil ve özgür seçimler, hukuk ve düzen ve güçlü bir siyasi muhalefet olduğunu düşündükleri belirtildi.
Mahkemelere ve orduya güven azaldı
Ayrıca, Türkiye’deki demokratik kurumlara olan güvenin batı Avrupa ile karşılaştırıldığında yüksek olduğu ifade edilerek, 2006-2010 döneminde Türkiye’de başbakanlığa duyulan güvenin arttığı ve yüzde 60 civarında olduğu, parlamento ve hükümete duyulan güvenin aynı oranda kaldığı ancak mahkemelere duyulan güvenin yüzde 60'lardan yüzde 55'lere, orduya duyulan güvenin ise yüzde 80'lerden yüzde 70'lere düştüğü kaydedildi.
Genel güven düşük
Araştırmaya katılan Türklerin diğerlerine güvenme oranının ise sadece yüzde 17 olduğu belirtilerek, bu oranın 2006’dan bu yana bütün yaş ve gelir grupları arasında azaldığı ancak düşük ve orta gelir grupları arasında belirgin bir düşüş olduğuna dikkat çekildi.
Bu arada, güven oranı geçiş bölgelerinde yüzde 34, batı Avrupa ülkelerinde ise yüzde 42 olarak kaydedildi.
Kamu sektöründe yolsuzluğun arttığı düşünülüyor
Yolsuzluk algısı konusunda ise, Türkiye’de yolsuzluk algısı düzeyinin birçok geçiş bölgesinden daha yüksek ve önemli olduğu belirtilerek, “Özellikle bu yolsuzluk algısı kamu sektörü ile ilgili arttığı” öne sürüldü.
Araştırmada sonuçlarında ayrıca, “Katılımcıların yüzde 15’nin trafik polisi, sivil mahkemeler, kamu sağlık kuruluşları veya işsizlik ödemelerine başvurularda resmi olmayan ödemeler yaptıklarını söylüyorlar” denildi. Buna karşın katılımcıların yüzde 41’inin yolsuzluk düzeyinin 2006’dan bu yana gerilediğine inandığı belirtildi.(ANKA)