Tekstil sektörü içinde bulunduğu krizlerden kurtulduğu takdirde milyonlara istihdam olanağı sunabilir
Güneydoğu İplik Sanayicileri Derneği Başkanı Ali Burnukara, hükümetten, istihdam ve barışın güvencesi tekstil sektörünün yaşadığı kriz ve olumsuzluklarından kurtulmasını sağlayacak önlemler almasını beklediklerini bildirdi. Burnukara, Türkiye’nin bir tekstil üretim merkezi olduğunu, sektörde faaliyet gösteren işletmelerin haksız rekabet ortamı nedeniyle ayakta kalmakta güçlük yaşadıklarını vurguladı.
Dış ticaret açığı kapatılmalı
Türk tekstil sektörünün bugün içinde bulunduğu olumsuz koşullardan kurtarılması halinde 10-15 yıl daha üretimini sürdürebileceğini kaydeden Burnukara, "Türk tekstil sektörü, yaşadığı kriz ve diğer olumsuzluklardan kurtarıldığı takdirde, milyonlarca insana aş ve iş imkanı sunabilir, ekonominin rahatlamasına, dış ticaret açığının kapatılmasına katkı sağlayabilir" dedi.
Tekstil ürünleri ithalatını önlenmeli
Burnukara, Türk tekstil sektörünün yaşadığı kriz ve olumsuzluklardan kurtulabilmesi için şu önerilerde bulundu: 'Dampingli ucuz tekstil ürünleri ithalatını önlenmeli. Dahilde işleme rejiminin, tekstilde Avrupa Birliği kriterleri uygulamaları ilkelerine uymadığından yürürlükten kaldırılmalı. Gümrüklerin denetlenmesi ve tekstil referans fiyat uygulamasının çok sıkı kontrol altında tutulmalı ve denetlenmek. Teşvik almayan illerin tekstil üreticilerinin, teşvikli iller gibi son 6 aylık SSK ve enerji giderleri teşvikli illerle aynı seviyeye getirilmeli ve uygulama sürdürülmeli. Tekstil ihracatında navlun primi ödenmesine başlanmalı. Tekstil ihracat döviz girdisine, en az 6 ay süreyle prim verilmeli. Tekstilde KDV oranı yüzde 8'e düşürülmeli."
Tekstilcinin gözü bugünkü zirvede
Burnukara, Güneydoğu İplik Sanayicileri Derneği olarak hükümetten, istihdam ve barışın güvencesi tekstil sektörünün yaşadığı kriz ve olumsuzluklardan kurtulmasını sağlayacak önlemler almasını istediklerini sözlerine ekledi.
Tekstil işçileri de isyanda
Tekstil sektöründeki krizden en çok etkilenen illerin başında Gaziantep’in geldiğini söyleyen DİSK Bölge Başkanı Muzaffer Subaşı da tekstil sektöründeki krizden işverenin yanı sıra işçilerin de önemli oranda zarar gördüğünü söyledi.
“Bir kaç fabrikanın dışında işçi parasını ödeyen yok” “
Birkaç fabrika dışında hiç bir fabrika doğru dürüst işçi parasını vermiyor sayısını hesap edemediğimiz kadar tekstil fabrikalarında işçiler çıkarılıyor, vardiyalar azaltılıyor” diyen Subaşı, “Fabrikalardan paralarını alamayan işçilerin hepsi sendikasız işçilerdir. Bu işçileri hakkını aramak için sendika olarak faaliyete geçtik. Ferdi yapılan eylemler çözüm değildir, işçilerin sorunları karşısında birlik olması gerekir” dedi.
“20 bin kişi ile yürürüz”
“Tekstil sektöründe kriz var, krizi aşmak için işverenler üzerine düşen görevini yapması gerekir” diyen Şubaşı, “İşverenlerin karı sektördeki kriz ile azalırken bu zararı işçilerden çıkarmamaları gerekir. İşverenler tarafından işçi hakları göz ardı edilmemelidir. İşverenlerin iş barışını koruması gerekir. İşçi çıkarmaları devam ederse, iş barışı bozulur ve 100 kişi ile değil, 20 kişi ile eylem yaparız” şeklinde konuştu.
‘Boğazımıza kadar geldi”
Subaşı, “Türkiye tekstilde var olan krizde sendika olarak işverenleri dert edemiyoruz, ama işçilerin de hakları için hükümetin üzerine düşen görevi yaparak çalışanları ve ülke ekonomisini düşünerek tekstil sektörüne çözüm getirmesi bekliyoruz. İlimizdeki bir kaç fabrika dışında tekstil fabrikaları işçilerin hakkını yok sayamaz. Burada işçilerin toplu sözleşme, sendika hakları var. Artık ilimizde işçilere yapılan bu haksızlık boğazımıza kadar gelmiştir. İşverenlerin işçi için artık insaf etmesi gerekir. 400 YTL asgari ücret alan işçilerin maaşını 4 taksitle vermek nasıl bir anlayıştır, anlayamadık” diye konuştu.
