“Her yıl ortaya çıkan 5 yeni insan hastalığının 3’ü hayvan orijinli” diyen Peri, “Zoonotik hastalıklar grubunda yer alan etkenlerin yüzde 80’i potansiyel biyoterör etkenleri arasında bulunuyor. Biyoterörizm, “biyolojik ajanların” canlıların hastalanması ya da ölümü için kullanılmasının hedeflenmesidir ki genellikle insan hedeflenir ve ülkeler arası bir savaşta rahatlıkla kullanılabilir. Buna örnek olarak etkeni “Bacillus anthracis” olan “şarbon hastalığı” verilebilir” dedi.
Hala en çok rastlanan zoonotik hastalıklar arasında Brucella (Malta humması), Şarbon, Salmonellozis, Tüberküloz, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, Tokzoplazma, Kist Hidatik ile Kuduz hastalığının olduğunu kaydeden Peri, “Ülkemizde şarbonun endemik olması nedeniyle özellikle veteriner hekimler, hayvan sahipleri/üreticiler, kasaplar ve dericiler risk grubunda. Zoonotik hastalıklar; hasta hayvana temasla, hasta hayvanlardan elde edilen kontrolsüz gıdaların tüketimiyle, hayvanın salgılarına, kanlarına veya diğer atıklarına temasla, deri, kürk veya deriden yapılan eşyalara doğrudan veya dolaylı temasla, ayrıca kene, sivrisinek vb. aracılığıyla da bulaşıyor” açıklamasını yaptı.
Zoonotik hastalıkların dünya üzerinde görülen diyabet ve trafik kazalarından kaynaklanan ölümlerden daha fazla ölüme neden olduğuna dikkat çeken Başkan Peri, “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünya genelinde her yıl ortalama 1,3 milyon kişi trafik kazası nedeniyle hayatını kaybediyor. “Dünya Diyabet Atlası” verilerine göre ise 2021 yılı içerisinde6,7 milyon insan diyabete bağlı olarak hayatını kaybetti. Aynı yıl, yani 2021 yılındaki verilere göre, küresel olarak yaklaşık 2,7 milyon insan zoonozlardan hayatını kaybetti” hatırlatmasında bulundu.
Koruyucu hekimlik
uygulamaları öncelenmeli
Gaziantep-Kilis Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Meltem Peri, konuşmasını şöyle tamamladı: “Zoonotik hastalıklarla mücadelede ön koşul, hayvan sağlığı hizmetlerinin etkin olarak sürdürülmesi ve ulaşılabilir olmasının sağlanmasıdır. Hastalıkların bulaşmasını önlemek için en önemli korunma basamağı hijyen, özellikle el hijyenidir. Sabun ve akar temiz su ile yıkanmamış eller, çoğu hastalık için önemli bir yayılma kaynağı oluşturmaktadır. İnsan sağlığı ve hayvan sağlığı meslek örgütlerinin, bilim insanlarının “pandemiler çağındayız” açıklamaları göz ardı edilmemeli, tedavi edici sağlık uygulamalarının öncelenmesinden vazgeçilip “koruyucu hekimlik uygulamaları” öncelenmeli. Çünkü korumak tedavi etmekten daha kolay, daha ekonomik ve daha insancıl.”