Bildirim süresinin 15 gün gibi kısa bir zamana gelip dayanmasında Vatandaşı fazla hareketlendiremedi.
Vatandaşın niçin bu kadar kaygısız olduğu konusunda yaptığımız araştırmalarda ilginç nedenler ortaya çıktı. Bu nedenler genellikle üç kısımda toplanıyor:
12 Eylül’den önce hisseli arsalar üzerine yapılan inşaatlara belediyenin imar durumu belgesi vermiş olması, vatandaş bunu geçerli bir ruhsat sanarak inşaatına bir şey olmayacağı kanısı içinde bildirimde bulunmayı gerekli görmüyor. Bu durumda olanların sayısı 50.000 civarında.
Kaçak inşaat sahiplerinin çoğu bildirim beyannamesi doldurmadığından arzuhalcilere doldurtmak zorunda kalıyor. Bir beyannamenin de 300 TL 1500 TL arasında doldurtulduğu belirtiliyor. Buda vatandaş için büyük bir külfet oluyor. Sonra her arzuhalcinin doldurduğu da tam doğru olmuyor. Vatandaş belediye ile arzuhalci arasında gidip geliyor, boş yere zaman harcıyor.
Vatandaş, bildirimde bulunursa büyük cezalar geleceğinden korkuyor. İlgililer ise bu korkunun yanlış olduğunu söylüyorlar ve 100 metre² bir yer için en büyük cezanın 20-30.000 TL olabileceğini belirtiyorlar. Bu ceza da taksitle beş yılda ödenebilecek.
İleriden beri konu üzerinde önemle duran gazetemizin araştırmaları sonucu saptadığı bu üç neden üzerine ilgililer eğilirse sanırız daha iyi sonuçlar alınır.