Suriye'den Antep fıstığı ithal kararı tepkiyle karşılandı
Ticaret Bakanlığı, fiyat artışının önüne geçmek için baklavacıların talebiyle Suriye'den Antep fıstığı ithal etmek için çalışmalara başladı. Artı Gerçek'e konuşan üreticiler, ihracatçılar ve Ziraat Mühendisleri üreticinin büyük mağduriyet yaşayacağını dile getirdi.
Dubai çikolatasına olan talebin artması, Antep fıstığı fiyatlarında hareketliliğe neden oldu. Baklavacılık sektörü temsilcileri, fiyat artışını durdurmak amacıyla Suriye'den Antep fıstığı ithalatı yapılması talebinde bulundu. Ticaret Bakanlığı da fiyat artışını durdurmak için Suriye'den Antep fıstığı ithal etmek için çalışmalara başladı. Bakanlığın Suriye'den Antep fıstığı ithal etme kararı üreticilerin, Ziraat Mühendisleri Odasının ve ihracatçıların tepkisini çekti.
Artı Gerçek’e konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Antep Şube Başkanı Yusuf Yılmaz, Bu yıl Antep fıstığında rekoltenin beklentilerin altında kaldığını ancak ihtiyacı karşılayacağını söyledi. Yılmaz, "Türkiye'nin fıstık üretiminde dünya üçüncüsü. Buna rağmen gidip fıstık ithalatı yapılacak. Böyle bir saçmalık olamaz. Rekolte her ne kadar beklentilerin altında kalsa da ithalata yönelecek bir durum yok. Çünkü ihracat olmazsa elimizdeki fıstığı tüketemeyiz. Özellikle Antep fıstığı gibi ihraç ettiğimiz bir ürünü İthalatının önünü açmak kendi çiftçimizi ezmek anlamına geliyor" dedi.
Fıstık ithalatının baklavacıların talebi olduğunu belirten Yılmaz "On baklavacı için fıstık ithal etmek kendi vatandaşımıza yapacağımız en büyük ihanet olur. Antep fıstığı iki yıllık 'yok yılı'nın ardından bu yıl mahsul verdi. Üretici de bu ürünü bu yıl yüksek fiyata satamazsa büyük bir mağduriyet yaşar. İthalat daha çok Ticaret Odası'na kayıtlı baklavacıların talebi. Baklavacıların maliyet araştırması yapılsın. Antep fıstığının baklavacılara maliyeti ne kadar? Baklavacıların kazancı ne kadar? Bir de çiftçinin kazancı araştırılsın. Kimin, ne kadar kazandığı kamuoyuna sunulsun. Çiftçinin elindeki malın para etmesinin önüne geçmek için baklavacılar böyle bir yol izliyor. Şu an da iklim değişikliğinden dolayı 'var yılı 've 'yok yılı’ arasındaki fark giderek artıyor. Bu durumda çiftçimizin daha çok korunması gerekiyor" diye konuştu.
Fıstık üreticisi Şıho Mehmet Yılmaz da fıstık ithalatının üreticiye büyük bir zarar vereceğini söyledi. Yılmaz, "Antep fıstığı baklavacıların insafına kalmış. Ailelerini de içine kattığımızda fıstıkla geçinen 5 milyon insanın emeği göz ardı ediliyor. Bu fıstığın üretimi kolay olmuyor. En iyi şartlarda 24 ayda bir mahsul alabiliyoruz. İklim şartlarına göre bazen 36 ayda ürün alabiliyoruz. Girdi maliyetleri yüzde 300'e çıktı. Şu an kavlak fıstık (baklavalık) 700 TL olsa, kırmızı fıstık 500 TL olsa dahi bu girdi maliyetleri ile üretici kazanmıyor. Biz geçen sene fıstık tarlalarına 300-400 TL yevmiye ile işçi götürüyorduk. Bu yıl 1200 TL’ye işçi götürdük" dedi.
Devletin taban fiyat belirlememesini de eleştiren Yılmaz, "Devlet taban fiyat açıklamıyor. Keşke devlet fiyat açıklasa da biz ürünümüzü devlete versek. Ama devlet hem ürünümüzü almıyor hem fiyat açıklamıyor hem de ithalata yöneliyor. Fıstık katma değeri çok yüksek bir ürün. Bin ton buğday veya un ihraç edeceğine iki ton fıstık ihraç edersin. Böyle bir ürünü ithal edersen çiftçiyi de mağdur etmiş olursun. Biz de buğday üreticisi gibi mi olalım? İhracatçısı olduğun ürünün fiyatını neden düşürürsün ki? Tarım Bakanlığı'nın amacı nedir anlamış değiliz” diye konuştu.
Antep fıstığı ihracatçısı Mehmet Alagöz de Antep fıstığında özellikle yılbaşından sonra fiyatların yükseldiğini ve buna bağlı olarak stokçuluğun da artığını dile getirdi. Alagöz, "Antep fıstığı bu yıl fazla, rekolte yüksekti. Yüksek fiyat beklentisi oluştuğundan dolayı çiftçi de ambarcı da ürününü satmak istemiyor. Bu kez ihracatçı da zarar görüyor. Çünkü ihracatçı da makinesini çalıştırmak zorunda. Bizim de sezonda çok ucuza sattığımız ürün 6-7 Euro birden yükseldi. Fiyat yükselince kimse elindeki malı satmıyor. Satılmayınca da ihracat bölümü kapanma noktasına geliyor. Sıkıntı bundan kaynaklanıyor" dedi.
Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) Antep fıstığı için taban fiyat belirlememesinin temel sorunlardan biri olduğuna dile getiren Alagöz, "Devletin burada bir yanlış politikası şu; fıstığı üreticinin lisanslı depoya koyması şartı ile dokuz aylığına sıfır faizli kredi desteği verdi. Devlet ürünü satın alarak çiftçiye destek verebilir. Ama bu şekilde depoculuğu özendirirsen çiftçi de gidip fıstığını depoya koyar. O aldığı destekle de tekrar fıstık alıp onu da depoya koymuş oldu. Fıstık fiyatlarındaki artışta bunun da etkisi var. Destek verilecekse mazota, gübreye verilebilirdi. Burada devlet yanlış bir politika izledi. Şu an hâlâ devlet desteği sürüyor mu bilmiyorum ama devletin stoğa destek vermeyi, stokçuluğa teşvik vermeyi kesmesi lazım" diye konuştu.
Belli kısıtlamalara tabi tutulması koşuluyla kısa süreli fıstık ithalatının piyasaya olumlu yönde etki edeceğini belirten Alagöz, "Piyasada fiyatlar şu an yüksek. Suriye'den fıstık ithalatına, kısa vadeli, bir veya iki aylığına izin verilmesi iç piyasada fiyatların dengelenmesine olumlu bir yönde etki eder diye düşünüyoruz" dedi.