Gaziantep'in tek alem ustası Yaşar Kervancıoğlu, 13. nesil olarak devraldığı dede mesleğini 66 yıldır sürdürüyor.
Gaziantep'in Bakırcılar Çarşısı'ndaki dükkanında dededen kalma mesleğini sürdürmeye çalışan 76 yaşındaki Yaşar Kervancıoğlu'nun yaptığı alemler, Türkiye'nin ve Gaziantep'in birçok camisinin kubbesini, minberini ve minaresini süslüyor. Yaşar usta, babası Ökkeş, dedesi İbrahim, onun babası Mamet ve onun babası Kazancı Halil'in 115 yaşına kadar yaşadıklarını ve 100 yaşına kadar da çalıştıklarını belirtti. Mesleğine daha 10 yaşında iken başladığını ifade eden Yaşar usta, "Gözümüzü biz bu işin içinde açtık. Bu meslek dedelerimizin, babalarımızın mesleği olduğu için hem okula giderdik hem de babalarımızın yanında çalışırdık. Hatta o kadar hevesliydik ki babalarımızın yaptığından daha güzelini yapmak için çalışırdık. Maalesef şimdi benim çocuklarım bu işi öğrenmek için hiç çaba sarf etmiyor" şeklinde konuştu.
Yaşar usta yaptığı 'Allah, Maşallah' yazılı ve ay yıldızlı alemlerin Gaziantep'te Ulu Cami başta olmak üzere birçok caminin kubbesini ve minaresini süslediğini söyledi. Yaşar usta, "Bu meslek sabır isteyen, meşakkat gerektiren bir meslek. Artık insanlar kısa zamanda iyi paralar kazanmak istedikleri için bu tür işlere ilgi göstermiyorlar. Alem yapmanın bir kazancı yok, ama zevk alacaksın yaptığın işten" diye konuştu.
Alemcilik mesleğini yaşatmaya çalışan Yaşar usta, "Benim kuşağa kadar 13 nesilden bu yana geliyor bu meslek. Dedemden önce 10 nesil var. Bu meslek bize dedelerimizden kalma, 13 kuşaktan beri geliyor. Ama artık herhalde son kuşak olacak. Bizden sonra bu işi yapacak kimse yok gibi. Çünkü zaman şartları buna uygun değil. Çalışma şekli değişti. Sanayileşme oldu. Zamanımızda her şey makineleşti. Bu el emeği göz nuru şeyler bundan sonra çok azaldı hatta kalmadı gibi. Önceden üniversite olmadığı için herkes çocuğunu bir meslek erbabının yanına bırakırdı. Maddi yönüne bakmazlardı, önemli olan bir meslek öğrenmesiydi. Ama maalesef şimdi nerede daha kolay işler varsa insanlar geçimlerini sağlamak için o işleri yapıyorlar. Bizim meslek ise büyük bir sabır ve tahammül işi" dedi.
66 yıldır cami ve mescitler için bakır alem yapan Yaşar usta, Türkiye'de bu mesleği yapanların sayısının bir hayli az olduğunu ve mesleğin kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını kaydetti. Yaptığı bakır alemler hakkında da bilgi veren Yaşar usta, "Burada 3 çeşit alem yapıyoruz. Yaptığımız 2 metrelik en büyük alem camilerin kubbesine konuluyor. Minberler için ise 40-50 santimetre arasında değişen orta boyda alemler yapıyoruz" diye konuştu.
Gaziantep'in Bakırcılar Çarşısı'ndaki dükkanında dededen kalma mesleğini sürdürmeye çalışan 76 yaşındaki Yaşar Kervancıoğlu'nun yaptığı alemler, Türkiye'nin ve Gaziantep'in birçok camisinin kubbesini, minberini ve minaresini süslüyor. Yaşar usta, babası Ökkeş, dedesi İbrahim, onun babası Mamet ve onun babası Kazancı Halil'in 115 yaşına kadar yaşadıklarını ve 100 yaşına kadar da çalıştıklarını belirtti. Mesleğine daha 10 yaşında iken başladığını ifade eden Yaşar usta, "Gözümüzü biz bu işin içinde açtık. Bu meslek dedelerimizin, babalarımızın mesleği olduğu için hem okula giderdik hem de babalarımızın yanında çalışırdık. Hatta o kadar hevesliydik ki babalarımızın yaptığından daha güzelini yapmak için çalışırdık. Maalesef şimdi benim çocuklarım bu işi öğrenmek için hiç çaba sarf etmiyor" şeklinde konuştu.
Yaşar usta yaptığı 'Allah, Maşallah' yazılı ve ay yıldızlı alemlerin Gaziantep'te Ulu Cami başta olmak üzere birçok caminin kubbesini ve minaresini süslediğini söyledi. Yaşar usta, "Bu meslek sabır isteyen, meşakkat gerektiren bir meslek. Artık insanlar kısa zamanda iyi paralar kazanmak istedikleri için bu tür işlere ilgi göstermiyorlar. Alem yapmanın bir kazancı yok, ama zevk alacaksın yaptığın işten" diye konuştu.
Alemcilik mesleğini yaşatmaya çalışan Yaşar usta, "Benim kuşağa kadar 13 nesilden bu yana geliyor bu meslek. Dedemden önce 10 nesil var. Bu meslek bize dedelerimizden kalma, 13 kuşaktan beri geliyor. Ama artık herhalde son kuşak olacak. Bizden sonra bu işi yapacak kimse yok gibi. Çünkü zaman şartları buna uygun değil. Çalışma şekli değişti. Sanayileşme oldu. Zamanımızda her şey makineleşti. Bu el emeği göz nuru şeyler bundan sonra çok azaldı hatta kalmadı gibi. Önceden üniversite olmadığı için herkes çocuğunu bir meslek erbabının yanına bırakırdı. Maddi yönüne bakmazlardı, önemli olan bir meslek öğrenmesiydi. Ama maalesef şimdi nerede daha kolay işler varsa insanlar geçimlerini sağlamak için o işleri yapıyorlar. Bizim meslek ise büyük bir sabır ve tahammül işi" dedi.
66 yıldır cami ve mescitler için bakır alem yapan Yaşar usta, Türkiye'de bu mesleği yapanların sayısının bir hayli az olduğunu ve mesleğin kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını kaydetti. Yaptığı bakır alemler hakkında da bilgi veren Yaşar usta, "Burada 3 çeşit alem yapıyoruz. Yaptığımız 2 metrelik en büyük alem camilerin kubbesine konuluyor. Minberler için ise 40-50 santimetre arasında değişen orta boyda alemler yapıyoruz" diye konuştu.