Atom bombasının atıldığı ilk anda Hiroşima’da 80, Nagazaki’de 70 bin insan yaşamını kaybetti. İkinci Dünya Savaşı'nın en can yaktığı dönemler. Japonya, Amerika'nın Pearl Harbor Askeri Üssü'ne Amerika'nın beklemediği bir saldırı gerçekleştiriyor. En az 2 bin 400 kişi yaşamını kaybediyor.
Aradan geçen dört yılın ardından savaş tamtamları bu kez İkinci Dünya Savaşı'nın Pasifik muharebeleriyle sürüyor.
Amerika Birşelik Devletleri 6 Ağustos'ta Japonya'nın Hiroşima kentine, Uranyum-235 tipi atom bombası atıyor. Atıldığı ilk an 80 bin kişinin ölümüne, Hiroşima'nın yüzde 70'inin yok olmasına neden olan bombaya, "Little Boy" (Küçük Oğlan) adı veriliyor. Bomca sonucu 1945'in sonuna kadar 140 bin kişi yaşamını kaybediyor.
ABD'nin saldırısı bitmiyor. ABD, 9 Ağustos'ta da Japonya'nın Nagazaki kentine atom bombası ile saldırıyor. Atıldığı ilk anda 70 bin kişinin ölümüne neden olan bomba sonucu Nagaziki'nin yarısı yok oluyor.
Bombalamada yaralanan çok sayıda kişi tıbbi yardım alamadan ölürken, şehre yardım götürmeye gidenler de bomba sonrası oluşan radyoaktif yağmura maruz kalarak hayatını kaybetti.
Amerikan kaynakları Nagasaki'ye atılan bombanın yaklaşık 40 bin kişinin anında ölmesine, birçok kişinin ise yaralanması ve radyoaktif zehirlenmesine yol açtığını söylerken, çeşitli kaynaklar bu sayının 100 binlerle ifade edilebileceğini belirtiyor.
Hiroşima'ya atılan atom bombası sonucunda ise 1945 yılının sonuna kadar 66 bin kişi yaşamını yitirdi.
Saldırıdan sağ kalanlarda ise radyoaktivite kaynaklı çeşitli hastalıklar görülmüş, ve bu hastalıklar nesilden nesile kısmen günümüze gelmiştir. Atıldığı anda saldırı noktasının 4 mil çapını yok eden bu bomba, kentte yaşamı adeta bitirdi.
Kayıpların yüksek olmasının ise bir sebebi daha vardı, bazı kaynaklara göre ABD, saldırı için 'Japonya'da insanların en çok dışarıda olduğu an'ı araştırmış, ve bombayı en yoğun anda atmıştı: Pazartesi, sabah 08:15.
Saldırılar sonrası Japonya'da hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Hiroşima'da patlama noktasına 250 m. uzaklıkta olan bankanın merdivenlerinde oturan bir kişi, ışıkla birlikte bir anda 1000-2000 derecenin üzerine çıkan sıcaklıkla yanıp kül oldu ve izi merdivenlere çıktı.
Japon evleri o dönemde ağırlıklı olarak tahta ve kağıttan yapıldığı için, birkaç betonarme ev dışında atom bombasının alev rüzgarı geride büyük bir acı bıraktı.
Amerikalılar ölü sayısının 117 bin, Japonlar ise yarım milyona yakın olduğunu açıklarken, "Hibakuşa" ismi verilen mağdurlarda korkunç yaralar açıldı.
Savaşın kırılma noktaları olarak bilinen atom bombaları, Japonya'nın teslim olmasına sebep olurken ortaya çıkan sonuç da uluslararası ilişkilerin dönüşmesine yol açtı.
ABD ve Sovyetler, 1950'ye kadar geliştirdiği daha kuvvetli hidrojen bombalarını kıtalar arası balistik füzelere (ICBM) nasıl monte edeceğini formüle etti ve dünya "aşırı güç kullanabilme" çağına adım attı.
Dünya, 1960 ve 1990 arasını nükleer savaşın gölgesinde yaşarken iki nükleer gücün birbirlerine "doğrudan" savaş açma cesaretini gösteremediği "Soğuk Savaş" dönemine girdi. bianet
Aradan geçen dört yılın ardından savaş tamtamları bu kez İkinci Dünya Savaşı'nın Pasifik muharebeleriyle sürüyor.
Amerika Birşelik Devletleri 6 Ağustos'ta Japonya'nın Hiroşima kentine, Uranyum-235 tipi atom bombası atıyor. Atıldığı ilk an 80 bin kişinin ölümüne, Hiroşima'nın yüzde 70'inin yok olmasına neden olan bombaya, "Little Boy" (Küçük Oğlan) adı veriliyor. Bomca sonucu 1945'in sonuna kadar 140 bin kişi yaşamını kaybediyor.
ABD'nin saldırısı bitmiyor. ABD, 9 Ağustos'ta da Japonya'nın Nagazaki kentine atom bombası ile saldırıyor. Atıldığı ilk anda 70 bin kişinin ölümüne neden olan bomba sonucu Nagaziki'nin yarısı yok oluyor.
Bombalamada yaralanan çok sayıda kişi tıbbi yardım alamadan ölürken, şehre yardım götürmeye gidenler de bomba sonrası oluşan radyoaktif yağmura maruz kalarak hayatını kaybetti.
Amerikan kaynakları Nagasaki'ye atılan bombanın yaklaşık 40 bin kişinin anında ölmesine, birçok kişinin ise yaralanması ve radyoaktif zehirlenmesine yol açtığını söylerken, çeşitli kaynaklar bu sayının 100 binlerle ifade edilebileceğini belirtiyor.
Hiroşima'ya atılan atom bombası sonucunda ise 1945 yılının sonuna kadar 66 bin kişi yaşamını yitirdi.
Saldırıdan sağ kalanlarda ise radyoaktivite kaynaklı çeşitli hastalıklar görülmüş, ve bu hastalıklar nesilden nesile kısmen günümüze gelmiştir. Atıldığı anda saldırı noktasının 4 mil çapını yok eden bu bomba, kentte yaşamı adeta bitirdi.
Kayıpların yüksek olmasının ise bir sebebi daha vardı, bazı kaynaklara göre ABD, saldırı için 'Japonya'da insanların en çok dışarıda olduğu an'ı araştırmış, ve bombayı en yoğun anda atmıştı: Pazartesi, sabah 08:15.
Saldırılar sonrası Japonya'da hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Hiroşima'da patlama noktasına 250 m. uzaklıkta olan bankanın merdivenlerinde oturan bir kişi, ışıkla birlikte bir anda 1000-2000 derecenin üzerine çıkan sıcaklıkla yanıp kül oldu ve izi merdivenlere çıktı.
Japon evleri o dönemde ağırlıklı olarak tahta ve kağıttan yapıldığı için, birkaç betonarme ev dışında atom bombasının alev rüzgarı geride büyük bir acı bıraktı.
Amerikalılar ölü sayısının 117 bin, Japonlar ise yarım milyona yakın olduğunu açıklarken, "Hibakuşa" ismi verilen mağdurlarda korkunç yaralar açıldı.
Savaşın kırılma noktaları olarak bilinen atom bombaları, Japonya'nın teslim olmasına sebep olurken ortaya çıkan sonuç da uluslararası ilişkilerin dönüşmesine yol açtı.
ABD ve Sovyetler, 1950'ye kadar geliştirdiği daha kuvvetli hidrojen bombalarını kıtalar arası balistik füzelere (ICBM) nasıl monte edeceğini formüle etti ve dünya "aşırı güç kullanabilme" çağına adım attı.
Dünya, 1960 ve 1990 arasını nükleer savaşın gölgesinde yaşarken iki nükleer gücün birbirlerine "doğrudan" savaş açma cesaretini gösteremediği "Soğuk Savaş" dönemine girdi. bianet