Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları 3 Nisan 1930 tarihinde Belediye Kanunu’nun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmesi ve kadınların yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını elde edişinin 92. Yıl dönümü dolayısıyla 81 ilde eş zamanlı olarak basın açıklaması düzenledi.
Cumhuriyet Halk Partisi Gaziantep İl Kadın Kolları Sekreteri Arzu Özen’in il binasında yaptığı basın açıklamasında CHP Şahinbey İlçe Kadın Kolları Başkanı Hidayet Alber ve CHP Şehitkamil İlçe Kadın Kolları Başkanı Dilber Kurtal’ın yanı sıra kadın kolları yöneticileri de hazır bulundu.
İl Sekreteri Özen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Türkiye'de kadınların seçme ve seçilme hakkını kazanmasının ilk adımı 3 Nisan 1930 tarihinde atılmıştır. 92 yıl önce bugün, Belediye Kanunu’nu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmiş ve kadınlar yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını elde etmiştir. Bir kez daha ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve eşitlik mücadelesine omuz verenleri saygıyla ve minnetle anıyoruz. Cumhuriyet, aslında bir kadın devrimidir. Kadın ve Cumhuriyet birbirini tamamlayan bir bütündür. Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni kadın erkek bir arada kurduğumuzu vurgulamış ve şöyle demiştir: “Dünyada hiçbir milletin kadını ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar gayret gösterdim diyemez.”
Türkiye’de kadınların yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını kazanmasının 92’nci yıldönümünde, temsilde ne noktada olduğumuza gelin hep birlikte bakalım:
1930-2019 yılları arasında yapılan 19 yerel seçimde, toplamda sadece 156 kadın belediye başkanı seçildi. Erkeklerde ise bu sayı 32 bin. Cumhuriyet tarihi boyunca kadın belediye başkanı oranı olarak en fazla yüzde 3’e ulaşabildi.
Kadın belediye meclis üyesi oranı en fazla yüzde 11, kadın il genel meclis üyesi oranı en fazla yüzde 3 ve kadın muhtar oranı en fazla yüzde 2 olabildi.
2019 yılında gerçekleşen son yerel seçimlerde bir değişiklik oldu mu diye baktığımızda ise karşımıza çıkan tablo şu şekildedir:
20.745 belediye meclis üyesinin sadece 2.283’ü kadındır.
1.389 belediye başkanının sadece 21’i kadındır.
30 büyükşehir belediye başkanının sadece 2’si kadındır.
50.157 muhtardan sadece 1.119’u kadındır.
1.272 İl genel meclis üyesinin sadece 48’i kadındır.
Bu veriler aradan geçen 92 yıla rağmen, kadınların eşit temsilden ne kadar uzak olduğunu göstermektedir.
Bu tablonun nedeni; kadınların yetersizliği veya siyasette yer almak istememesi değildir. Kadınların eşit temsil hakkına erişmesi için, öncelikle ülkeyi yönetenlerin zihniyeti değişmelidir. “Evet şöyle sembolik de olsa bayan milletvekillerimizden hiç olmazsa iki tanesini alalım” diyen anlayıştan, eşitlik beklenemez. Tüm kararların bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştığı şahsım hükümeti, demokratik bir politika üretemez. Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’ni feshedenlerin “Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye” sloganına inanmamız istenemez. Kadın erkek eşitliğine inanmayanlardan, kadını özgürleştiren ve hayatın her alanında güçlendiren politikalar beklenemez.
AKP iktidarlarında, kadınların payına yoksulluk, yoksunluk, şiddet ve ölüm düşüyor. Bu tespitimizi veriler de doğruluyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün 2019 yılı verilerine göre; Türkiye kadına yönelik şiddette 1. sırada yer alıyor. Ülkemizde, her 10 kadından 4’ü hayatında en az bir kez erkek şiddetine maruz kalıyor. Bu düzeni değiştirmenin tek yolu eşitlikçi politikalardan geçiyor. Bizler, kadınların eşit temsil edildiği demokratik, laik bir Türkiye’yi yeniden inşa etmeye kararlıyız. Halkın gasp edilmiş egemenlik hakkını tekrar halka iade edeceğiz.”
