Aile ve Sosyal Politikaları Bakanı Fatma Şahin, Gaziantep Üniversitesi'nde düzenlenen "Bölge Rektörler Toplantısı"na katıldı.
Toplantının basına açık bölümünde konuşan Bakan Şahin, "İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın' anlayışıyla çıktığımız millete hizmete etme yolunda önemli bir aşamadayız. Özellikle güçlü ekonomi ileri demokrasi ve güçlü toplum dediğimiz koyduğumuz hedeflere ulaşabilmemiz noktasında hem geldiğimiz noktanın değerlendirilmesi hem gelecek vizyonu açısından bu toplantıyı yapmayı planladık. Rektörlerimizden gelecek bilgiler doğrultusunda bakanlığımızın politikalarını belirlemek adına bu toplantıyı düzenledik" dedi.
Bakan olduktan sonra sosyal alanda neler yapılabilir adına Doğu ve Güneydoğu'ya geziler yaptıklarını dile getiren Bakan Şahin, "Bu kapsamda Hakkari, Van ve Tunceli'yi ziyaret ettik. Amacımız, 2012 planını yaparken Ankara'da oturup Doğu ve Güneydoğu ile ilgili planlama yapmak istemiyoruz. Özellikle, sosyal politikalar insan merkezli olduğu için orada yaşayan orayı bilen oranını havasını soluyan hem de bilim adamı olarak ülkemizin en önemli beyinlerinin düşünceleri bakanlığımızın politikaları üretmesinde onların görüş ve önerilerini çok önemsiyoruz. Çünkü kalkınmanın özü bireydir. Sizler bizim en büyük zenginliğimizsiniz. Bu aşamalara gelebilmek için bu makamlara gelebilmek için verdiğiniz çok önemli bir mücadele var. Bu yüzden Doğu ve Güneydoğu için çok önemli bir alan tecrübeniz var. Hem sahayı biliyorsunuz hem de işin teorisini biliyorsunuz. Bu ikisi birleştiği zaman da bakanlığımız bünyesinde vereceğiniz desteği çok önemsediğimiz için ilk toplantıyı sizinle yapmayı uygun gördük" diye konuştu.
"Çünkü Doğu ve Güneydoğu'ya gittiğim zaman bugün eğer terörle mücadeleyle ilgili güvenlikle ilgili birçok şey yapılıyor ve yapılmaya da devam ediyorsa bu sorunun çözümünde yalnız güvenlik boyutuyla değil bir taraftan özgürlük alanlarını genişletmemiz önemli" diyen Şahin şöyle devam etti:
"Bir o kadar da önemli olan sosyal politikaların yani yaşama dokunmanın kadının yaşamına, gencin yaşamına, insanın yaşamına, çocuğun yaşamına dokunmanın önemli olduğunu gördük. Orada yaptığımız birebir görüşmelerde çok farklı planların, projelerin çok farklı bir vizyonun bize sunulduğunu ve önerildiğini görünce bunun hızlı bir şekilde organizasyonunun yapmamız gerektiğini düşündük.
Özellikle bizim yoksullukla mücadelemizde Doğu ve Güneydoğu bölge açısından önemli bir sosyal politika alanı olarak gözüküyor. Sosyal Yardımlaşma Genel Müdürlüğümüzün 'Soybis' diye hayata geçirdiği çok önemli bir proje var. Bütçesi 2002'ye göre 10 kat arttırılmış bir çalışma var. Şimdi TUBİTAK ile beraber sosyal yardımlaşma dediğimiz yeni bir çalışma var. Yılsonunda tamamlanmak üzere yoksulluğu yeniden tanımlıyoruz. Gıda yoksulluğuyla beraber yoksulluğu puanlıyoruz. Kalıcı yoksulluğun tanımıyla geçici
yoksulluğun yoksulluk istihdam bağlantısının oluştuğu yeni bir modele geçiyoruz. 12 katrilyonluk bir bütçeyi daha verimli nasıl hale getirebiliriz, daha düzenli yardım mekanizmalarını nasıl oluşturabiliriz proje odaklı bu parayı nasıl kullanabiliriz şeklinde de hem TUBİTAK ile yaptığımız işbirliğini hem de genel müdürlüğümüzün sahada yaptığı çalışmayı kendi bünyesinde oluşturduğu yeni bir yasal alt yapı da var."
Rektör Yavuz Coşkun da, "Ekonomik kalkınma önemli ama sosyal kalkınma olmadan gelişmişlik kategorisine geçmemiz asla mümkün değildir. Onun için sayın bakanımızın yükü çok ağır. Bizler üniversiteler olarak bilginin toplumla paylaşılması adına bu konuda projeler üretmek noktasında ciddi katkılar vereceğimize inanıyoruz. Tüm üniversitelerimizin oluşturacağı model belki tüm Türkiye'ye yaygınlaşıp Türkiye'nin bu anlamda önünü açabilecek yeni bir oluşuma meydan verecek diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Toplantının basına açık bölümünde konuşan Bakan Şahin, "İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın' anlayışıyla çıktığımız millete hizmete etme yolunda önemli bir aşamadayız. Özellikle güçlü ekonomi ileri demokrasi ve güçlü toplum dediğimiz koyduğumuz hedeflere ulaşabilmemiz noktasında hem geldiğimiz noktanın değerlendirilmesi hem gelecek vizyonu açısından bu toplantıyı yapmayı planladık. Rektörlerimizden gelecek bilgiler doğrultusunda bakanlığımızın politikalarını belirlemek adına bu toplantıyı düzenledik" dedi.
Bakan olduktan sonra sosyal alanda neler yapılabilir adına Doğu ve Güneydoğu'ya geziler yaptıklarını dile getiren Bakan Şahin, "Bu kapsamda Hakkari, Van ve Tunceli'yi ziyaret ettik. Amacımız, 2012 planını yaparken Ankara'da oturup Doğu ve Güneydoğu ile ilgili planlama yapmak istemiyoruz. Özellikle, sosyal politikalar insan merkezli olduğu için orada yaşayan orayı bilen oranını havasını soluyan hem de bilim adamı olarak ülkemizin en önemli beyinlerinin düşünceleri bakanlığımızın politikaları üretmesinde onların görüş ve önerilerini çok önemsiyoruz. Çünkü kalkınmanın özü bireydir. Sizler bizim en büyük zenginliğimizsiniz. Bu aşamalara gelebilmek için bu makamlara gelebilmek için verdiğiniz çok önemli bir mücadele var. Bu yüzden Doğu ve Güneydoğu için çok önemli bir alan tecrübeniz var. Hem sahayı biliyorsunuz hem de işin teorisini biliyorsunuz. Bu ikisi birleştiği zaman da bakanlığımız bünyesinde vereceğiniz desteği çok önemsediğimiz için ilk toplantıyı sizinle yapmayı uygun gördük" diye konuştu.
"Çünkü Doğu ve Güneydoğu'ya gittiğim zaman bugün eğer terörle mücadeleyle ilgili güvenlikle ilgili birçok şey yapılıyor ve yapılmaya da devam ediyorsa bu sorunun çözümünde yalnız güvenlik boyutuyla değil bir taraftan özgürlük alanlarını genişletmemiz önemli" diyen Şahin şöyle devam etti:
"Bir o kadar da önemli olan sosyal politikaların yani yaşama dokunmanın kadının yaşamına, gencin yaşamına, insanın yaşamına, çocuğun yaşamına dokunmanın önemli olduğunu gördük. Orada yaptığımız birebir görüşmelerde çok farklı planların, projelerin çok farklı bir vizyonun bize sunulduğunu ve önerildiğini görünce bunun hızlı bir şekilde organizasyonunun yapmamız gerektiğini düşündük.
Özellikle bizim yoksullukla mücadelemizde Doğu ve Güneydoğu bölge açısından önemli bir sosyal politika alanı olarak gözüküyor. Sosyal Yardımlaşma Genel Müdürlüğümüzün 'Soybis' diye hayata geçirdiği çok önemli bir proje var. Bütçesi 2002'ye göre 10 kat arttırılmış bir çalışma var. Şimdi TUBİTAK ile beraber sosyal yardımlaşma dediğimiz yeni bir çalışma var. Yılsonunda tamamlanmak üzere yoksulluğu yeniden tanımlıyoruz. Gıda yoksulluğuyla beraber yoksulluğu puanlıyoruz. Kalıcı yoksulluğun tanımıyla geçici
yoksulluğun yoksulluk istihdam bağlantısının oluştuğu yeni bir modele geçiyoruz. 12 katrilyonluk bir bütçeyi daha verimli nasıl hale getirebiliriz, daha düzenli yardım mekanizmalarını nasıl oluşturabiliriz proje odaklı bu parayı nasıl kullanabiliriz şeklinde de hem TUBİTAK ile yaptığımız işbirliğini hem de genel müdürlüğümüzün sahada yaptığı çalışmayı kendi bünyesinde oluşturduğu yeni bir yasal alt yapı da var."
Rektör Yavuz Coşkun da, "Ekonomik kalkınma önemli ama sosyal kalkınma olmadan gelişmişlik kategorisine geçmemiz asla mümkün değildir. Onun için sayın bakanımızın yükü çok ağır. Bizler üniversiteler olarak bilginin toplumla paylaşılması adına bu konuda projeler üretmek noktasında ciddi katkılar vereceğimize inanıyoruz. Tüm üniversitelerimizin oluşturacağı model belki tüm Türkiye'ye yaygınlaşıp Türkiye'nin bu anlamda önünü açabilecek yeni bir oluşuma meydan verecek diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.